Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Oyun bitti," dedim. "Sence kim kazandı?" diye mırıldandı. Kollarımı etrafına dolayıp onu kendime çektim ve başının üstünü öptüm. "Sormana gerek var mı? Sen kazandın, Küçük Kuzu." Kendini iyice bedenime yaslayınca sırtını okşadım. Benim kıymetli, tatlı kadınım. "Kazanan daima sensin." Tyler Bell, üç yıldır rahip
Rahip
RahipSierra Simone · Pukka Yayınları · 2024117 okunma
Samle Çağla yazdı... MEHMET BİNBOĞA’NIN, “ŞİİRKENT'İN NARÇİÇEĞİ” ADLI ROMANI HAKKINDA BİR İNCELEME DENEMESİ...Samle Çağla Mehmet Binboğa'nın geçen yıl birinci cildi yayımlanan "Efelya" seri romanının ikinci cildi, "Şiirkent'in Narçiçeği" adıyla İzan Yayınlarından çıktı. Kitabın kapak dizaynı, Efelya'da
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Bu inceleme başıma neler getirir bilmiyorum ama biz bizeyiz nasılsa diyerek başlıyorum. Kitap gerçek bir karakteri ele alıyor: Fernand Iveton. Giyotinle kafası gövdesinden düşmeden birkaç dakika evvel şu sözleri sarf ediyor: "Ben öleceğim," diyor "Ben öleceğim ama Cezayir bağımsız olacak." Ölüm olağandır. Ölüm, gerçek manada
Yaralı Dostlarımıza
Yaralı DostlarımızaJoseph Andras · İthaki Yayınları · 202256 okunma
Yusuf'un yarattığı sessizliği düşündüm bu sabah Ali Şeriatî'nin satırlarını okurken. Kendisine kadınların önüne çıkması emredildiğinde geçmişle geleceği birbirine rapt eden, gayba yaşlanmış yeni bir zaman zarfı yaratılıyordu sanki. Belki dondurulmuş geçmiş zaman olarak tesmiye olunabilir bu zaman aralığı. Kadınlar Yusuf'u görüyorlar
202 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
İtfaiyeciler sadece yangın mı söndürür? Ya öyle bir zaman gelirse ve itfaiyecilerin görevi kitapları yakmak olursa? Distopik roman sevenlere şiddetle tavsiye ederim. İnsanı korkutan , düşündüren yahu nereye gidiyoruz dedirten bir roman. Rad Bradbury'nin bu romanı 1951 yılında yazdığını düşününce de iyice şaşırıyorsunuz. Çünkü o kadar da günümüzü anlatıyor ki. İnsanların ekrana gömüldüğü , düşünmeden, okumadan mutluluğa odaklandığı , kafasını kaldırıp sohbet edenlerin sayısının her geçen gün azaldığı bir çağdayız. Romanda da böyle bir gelecek var . Evinde kitap bulundurmak, kitap okumak, şiir okumak yasak. Deniz kabuğu denilen kulaklıklarla tıkalı kulaklar. Kendilerine ne verilirse onu alıyor, eleştirmiyor , düşünmüyor , sorgulamıyor. Evlerin duvarları koca ekranlarla çevrili. Ama birgün bir itfaiyeci merak ediyor ve yakması gereken kitabı gizlice alıp okuyor . Kitaplara olan muhabbetimin bir derece daha arttığı, ekranların , sanallığın girdabına kapılmanın tehlikesini biraz daha anladığım ufuk açıcı bir kitaptı . Kitaplarınıza sımsıkı sarılın dostlar …
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,1bin okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
·
34 günde okudu
Uzun zamandır yazarın herhangi bir kitabını okumak arzusu içindeydim. Ben tercihimi Lâ Sonsuzluk Hecesi” adlı kitaptan yana kullandım. Yazarın anlatımı çok farklı daha önce denk gelmediğim bir üslubu var. Aralara şiirsel anlatımlar katılmış. Kitap bize ne anlatıyor? Cennette Adem’in nasıl topraktan nasıl vücut bulduğundan başlıyor. Cennetteki hayatından, ateşten yaratılanın Adem’e secde etmemesi ile cennetten atılışını, Adem’in Havva ile karşılaşışını yasak ağacın meyvesini tatmamak için nasıl direndiklerini fakat şeytana yenildiğini, ( nefis insanı bir yakaladımı büyük bir sınavdan geçtiğini anlıyor insan) Dünya’nın oluşumu ile Adem ile Havva’nın Dünya’ya gönderilmesini her şey’i detayları ile anlatıyor. Dünya’ya indiklerinde Adem ile Havva farklı yerlerde olmalarına rağmen birbirlerini buluşunu okumak çok keyifliydi. Aradan geçen zamanda dünyaya alışmalarıyla birlikte Habil ile Kabil’in doğuşunu ve Kabilin yaptıklarını, Habilin başına gelenleri okuyoruz. Kısacası Hz.Adem ile Hz. Havva anamızın nasıl yaratıldığını ve hikayesini merak edenlere bu kitabı okumalarını öneririm.
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk HecesiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202112,3bin okunma
Reklam
315 syf.
·
Puan vermedi
Taşları yeme, taşları yemek yasak !
Uzun zamandır okumak istediğim bir eserdi . Okudukça keşke daha önce okusaydım dedirten bir kitap oldu benim için. Elimden kalemi bırakmadan notlar alarak, tekrar ederek okudum. Günümüz islam dünyası, Müslüman kimliği ve Batı hakkındaki açıklamaları ve tespitleriyle farkı bakış açıları kazandıran bir kitap olduğunu düşünüyorum. İsmi oldukça ilgimi çekmişti, açıklaması sona saklanmış. Ve şu şekilde anlatıyor ; İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. Öyleyse şunu düşün: İnsanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar, servet, güç gibi nesnelerde geçerli değil. Merhamet, şefkat, tevazu gibi şeyler için de böyle. Bilgi için de böyle. Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o "şey" olur, o şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak."
Taşları Yemek Yasak
Taşları Yemek Yasakİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20213,206 okunma
236 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Çok uzak diyarların topraklarında Kalugan Krallığı'nın kralı ; Kral III. Kalu, oğluna Sames adını vermişti. İlk kez bir kral oğluna Sames adını vermişti. Kutsal Nehir' in ismini taşıyordu ve hiç kimse, yükses sesle, bir insan hiç Kutsal Nehrin adını taşıyabilir mi? diye sormadı, soramadı. Böyle başlar uzak diyarların Efsanesi, Tozbar
Tozbar Efsanesi
Tozbar EfsanesiCanan Demiralp · Elpis Yayınları · 20242 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Geçtiğimiz ay Türk edebiyatına doydum diyebilirim. Art arda okumalar yaptım edebiyatımızdan ve hepsi de çok güzel kitaplardı. Oktay Akbal'ın Suçumuz İnsan Olmak kitabı da bunlardan biriydi ve yazar ile tanışma kitabım oldu. Suçumuz İnsan Olmak, Ankara'da memur olarak çalışan evli ve çocuklu Nuri ile tesadüfen karşılaştığı Nedret arasında platonik aşkı anlatıyor. Mutsuz yaşantıları içinde kendilerini hapsolmuş hisseden ve nefes almak isteyen bu iki insan çareyi yasak aşkın heyecanında buluyor, daha doğrusu bulduğunu sanıyor. Oktay Akbal'ın Nuri ve Nedret'i bize anlatırken yaptığı karakter betimlemelerinin ve ruh tahlillerinin başarısı sayesinde bu iki insanın yaşadıklarını, hissettiklerini bütün yönleriyle anladığınızı hissediyorsunuz. Çünkü ikisi de en gerçek halleriyle duruyor karşınızda. Bunun yanında bir Ankaralı olarak kitaplarda Ankara'yı; caddelerini, sokaklarını, parklarını okumak da bana ayrı bir keyif veriyor.
Suçumuz İnsan Olmak
Suçumuz İnsan OlmakOktay Akbal · Doğan Kitap · 2018469 okunma
292 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Polisiye içinde yasak aşk hikayesi mi? Tam da yazarımıza yakışır bir tarz. Sadece bununla da kalmıyor; politik konular, örgütler, insan ticareti… kısaca arka sokaklarda yaşanan olaylar ve tabii olmazsa olmaz İstanbul tınıları… Okurken Sedat efendiye söylene söylene okudum orası ayrı. Acınası bir halde olsa bile, yok kabullenebilmem mümkün olmadı yaşadığı duyguları. Sis ve Gece; Ahmet Ümit’in öykü ve şiir kitaplarından sonra yayınlanan ilk polisiye romanı olma özelliğini taşıyor. Evet tabii ki biz “başkomiser Nevzat” karakteri severler olarak, her kitapta onu görmek/okumak istiyor olsakta; henüz polisiye okumamış olanlar, bu kitapla başlayabilirler, tatlı bir başlangıç olacaktır. Akıcı bir anlatım… betimlemeler sizi boğmuyor. Kısaca yormadan, keyifle ve merakla okunacak bir eser.
Sis ve Gece
Sis ve GeceAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201918,8bin okunma
Reklam
480 syf.
10/10 puan verdi
“Yolumuz daima kaderimizde yazan yere çıkar.” “Anlamıyorsun. Bizim için mutlu son diye bir şey.” Biz bir peri masalı değildik. Bir çekmecenin arkasına sıkıştırılmış, sadece gecenin karanlığında hatırlanan yasak bir aşk mektubuyduk. Her şeyin küle dönüştüğü son noktaya ulaşmadan önceki o mutluluk bölümüydük. Her koşulda bitmesi gereken bir hikayeydik. Serinin ikinci kitabı ilk kitap kadar güzeldi bu çiftide bayıldım olacakları okurken aslında tahmin etmek zor değildi sonunda şaşırmadım tahmin ettiğim gibi ilerledi kitapta beni mutlu eden diğer ayrıntı Alex’i tekrar görmek oldu Alex karakterine hayranlığım devam ediyor…. Güzel kurguya sahipti türü sevenler okumalı ilk kitap gibi rahatsız edici unsurlar bence barındırmıyordu fakat ilk kitabı okumadan ikinci kitabı okumanızı tavsiye etmiyorum olaylar bağımsız ilerlesede sıralamaya göre okumak ipucular almadan daha iyi olur diye düşünüyorum…
Çarpık Oyunlar
Çarpık OyunlarAna Huang · Martı Yayınları · 20232,014 okunma
Durakta birkaç dakika
Bugün durakta otobüs beklerken bir anda sigara kokusu geldi burnuma. Durağı kolaçan edip bu mereti içenleri tespit edince, durak içinde içilmesinin yasak olduğunu söyledim. Söylediğim anda iki kız durağın dışına çıktı. Daha sonra şu işe bakın ki, bindiğim otobüste biri yanımda, diğeri ayaktaydı. Ayakta olanı tanımamdan sebeb oturan kıza sordum.
88 syf.
·
Puan vermedi
Zaman kaybı!
Kitaba dair diğer okuyucuların incelemelerini göz attım ve hayret ettim. Yarıdan çoğu o kadar övmüş ki, acaba aynı kitabı mı okuduk diye bir an düşündüm. İnsan psikolojisi zannediyorum ancak bu kadar çirkin bir yolla anlatılabilirdi. Hoş, yazarın elde tutulur, okunabilir olan en fazla 1-2 kitabı vardır orası ayrı bir mesele. Kitaplarının çoğunda toksik ilişkileri, cinselliği, yasak aşkları ve aldatma fiillerini resmen çiçekli böcekli kelimelerle romantikleştirip, bizlere sunmuş. Görüldüğü kadarıyla da ayıla bayıla okunmuş ve hatta "kesinlikle okunmalı!" şeklinde enteresan tavsiyelerde bulunulmuş. Pek kiymetli vaktimi bu kitaba heba ettiğime esef ediyorum. Hakikaten sadece okumak bir başarı değil! Kaliteli, insanın ufkunu açan, heybeyi dolduran, yaşama mana katan bir okuma ancak insanı bir merdiven üste çıkartabilir. Bir fiilden öteye gidebilen bir okuma ancak bizi bize götürebilir.
Leporella
LeporellaStefan Zweig · Puslu Yayıncılık · 20191,157 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.