Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günaydın
Bazen çok arzu ettiğimiz şeyler olmaz ya, çok uğraşır çok didiniriz. Zorlarız bir yönüyle. Yakınında dururuz arzu ettiğimiz her neyse, sonra daha yakın daha da yakın... “Belki de uzaklardan bakarak görmenin sevdanın henüz denenmemiş bir yolu olduğunu düşünmüştü."
Adam Bodor
Adam Bodor
Belki de öyledir sevgili okur. Belki de bu kadar hevesli görünmemeli, bir de böyle denemeli. Var olun. 🪷😇
Kimi fikirlerin aklımı çeldiğini itiraf etmeliyim ama bir okur zaten var olan bir yolda ilerleyen bir yolcudur. Ve bu yol sonsuzdur. Ağaç kaleme alınmıştır çoktan; taşı ve dalı kıpırdatan rüzgâr, bu dala duyulan özlem ve gölgelerini yasladıkları sevda... Normalde yabancısı olacağım bir zaman dilimi olan günde birkaç saati bu yolda geçirmekten daha büyük bir mutluluk bilmiyorum. Bir ömür yetmez bu yolda yürümeye. Borges’in bir cümlesinin yarısını çalayım: Kütüphane zamana açılan bir kapıdır.
Sayfa 44 - Jaguar Kitap
Reklam
İki tür okur vardır, ben 2. gruptayım ;)
açgözlü bir okurdu ve gününün dört saatini değil, büyük bir çoğunluğunu ve tüm gecesini kitaplarla geçirirdi. Ve tabii ki tüm kitaplara bir şeyler karalardı. Nihayetinde elindekiler berbat müsveddeler oluyordu. Ben kitapları işaretlemiyor, üzerilerine yazı yazmıyorum. Notlarımı ayrı bir yere alıyor ve çalışırken sayfa numaralarını yazıyorum. Daha sonra onları çıkarıyor ve çöp tenekelerine fırla- tıp atıyorum.” “Neden saklamıyorsunuz?” diye şaşkınlıkla sordum. “Bakın, herkes yazamaz. Yani yazmaması gerekir. İlgimi çeken şeyleri not alıyorum. Çağrışımlar... Beni başka kitaplara götüren emareler ve bir iki düşünce... Bunlar okur notları.
Sayfa 43 - Jaguar Kitap
Ben ;)
her zaman zorlayıcı bir okur olmuştu. Eline ne zaman para geçse kitaba harcardı.
Sayfa 40 - Jaguar Kitap
Ne kadar ben ;)
Siz kitapları raflara diziyorsunuz ve hepsi bir toplam ediyor, ama bu sadece bir yanılsama. Çeşitli konuları takip ediyoruz ve insan bir süre sonra kendisine çeşitli dünyalar tayin etmiş oluyor; ya da şöyle diyelim, kendisine, elindeki izlerden yola çıkarak, bir seyahat rotası çiziyor. Bu, basit bir iş değil. Sahip olmadığımız bir kitaba yapılan göndermeler karşısında duyduğumuz ilgi sonucu kaynakçalarla tamamlanan bir süreç... Kitapları buluyor ve onların bizi başka bir yere götürmelerine olanak tanıyoruz. Gerçi, çok sınırlı bir okur olduğumu da itiraf etmem gerek. İlla tüm dipnotları okumam, her kavramı anlamam lazım, dolayısıyla bazen sadece tek bir bölümü anlamak için yirmi kitap daha okumam gerekiyor. Bu işe kesinlikle bayılıyorum.” Yüzünde seve seve karşılık verdiğim bir gülümseme belirdi. “Ama ne yazık ki,” dedi, “günde kaç saatimi okumaya ayırabilirim ki? Toplam dört, bilemedin beş saat. Görüyorsunuz işte. Sabah sekizden akşam beşe kadar çalışıyorum. Buraya geleceğim anı bekliyorum çaresizce. ‘İn’ diyelim buraya, siz de uygun görürseniz; inime girmeyi ve akşam yemeği saati olan ona kadar keyifli bir zaman geçirmeyi iple çekiyorum.
Sayfa 38 - Jaguar Kitap
Her şeyin bir çaresi vardı da, insanın yoktu...
Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok kazanırsın... Kısacası her şeyin bir çözümü var Ama insan bozuldu mu, Bunun bir çaresi yoktur...
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
Reklam
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tanzimat'tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler, hedefler, ölçütler Türk aydınını kronik bir bunalıma sürükledi. Oğuz Atay'ın tiyatro eseri, varoluş sorunlarıyla boğuşan ve 'tutunmaya' çabalayan ve bunu pek başaramayan okur-yazarımızın kara güldürüsü. Eylemsizlikle geçmiş bir hayatın doğal ürünü beceriksizlik ve gülünç olma korkusundan Atay sürükleyici bir oyun çıkarmış. 'Oyunlarla Yaşayanlar' adlı tiyatro eseri Devlet Tiyatroları'nda sahnelendi. Atay 13 Aralık 1977'de, büyük projesi 'Türkiye'nin Ruhu'nu yazamadan hayata gözlerini yumdu. Oyunlarla Yaşayanlar, Oğuz Atay’ın yazdığı tek tiyatro oyunudur. Kitabın anlatımı özgün bir şekilde işlenmiştir. Yazar, Doğu, Batı ve aydınlarımızı eleştirir. Kitapta yer yer espriler ve eleştiriler bulunmaktadır. Kurulan diyaloglar uzun espriler akıcı ve anlaşılırdır.
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20209,1bin okunma
Bütün bu yüceltmeler ve tahtından indirmeler çok yorucu, tüketicidir. İdealleştirme aşaması iyi hissettirse de değersizleştirmenin etkileri acı verici ve karmaşıktır. Ebeveynlerimizin ilk yıllardaki başarısızlığının yarattığı hüsranın bir yansısını yaşamış gibi oluruz; aynı derecede ezicidirler. Ama yine de, gerçek umut ancak bu hüsranın içinde bulunabilir. Her şeye gücü yeten, sizi kurtarabilecek bir Başkası ümidi yere çakıldıktan sonra aslında istediğinizin fakat ulaşmaya güç yetiremeyeceğinize inandığınız şeyin ne olduğunu kavrayabilirsiniz. Kendi iyiliğinizi uzansanız tutabilirsiniz. İdolün düşüşüyle idealleştirmenin büyüsü yerini sadece kısa süreliğine gerçekliğe bırakır; neredeyse yakalayabileceğiniz kadar yakındır. Derken bir kere daha onu imkansız diye uzaklaştırır ve kifayetsiz bir yeis içine düşer, tüm gücünüzü yeni bir Başkası'nın ellerine teslim edersiniz. Velev ki... Sevgili okur, bir kez daha divana buyurmaz mıydınız?
Sayfa 126Kitabı okudu
Nasıl ki her nesilden birtakım okurlar Agatha Christie'ye veya Bram Stoker'ın Dracula'sına gidiyorsa ya da bahse girerim yıllar, hatta yüzyıllar boyunca Harry Potter'a gidecekse, her nesilden birtakım genç okur da kendi kendine Lovecraft'a gelir. Lovecraft'ı farklı kılan ve onu bu ışıltılı ve bir hayli taraflı tecrübeye layık kılan, edebi -ki bu son derece kaygan bir terim- değerinden ziyade onun işlenmemiş, ham direnişidir. Christie, Stoker veya bugünün Rowling'inin aksine, Lovecraft asla çok satan bir yazar olmamıştır.⁵ Karanlıktır, daktiloyla değil elle yazar, sefil bir gelire sahiptir ve onurlu bir yoksulluk içinde ölür. Fakat Houellebecq'in işaret ettiği üzere: "Lovecraft öldü, eseri doğdu." O zamandan beri tüm külliyatı, özellikle de Houellebecq'in haklı olarak "büyük metinler" olarak adlandırdığı eserleri kesintisiz yayımlanmaya devam etti ve bu kitaplar milyonlarca dolar kazandırdı.⁶
Sayfa 16 - 17 | Stephen King'in önsözüKitabı okuyor
Reklam
Lovecraft'ın kitapları dünyaya ve hayata karşıdır. Korku ve tuhaf edebiyatının bir okuru ve yazarı olarak, Houellebecq'in burada benim de uzun zamandır hissettiğim ama asla ifade edemediğim bir şeyi kaleme aldığını hemen anladım: Tuhafın, korkunun ve doğaüstünün edebiyatı, mevcut haliyle dünyaya ve dünyanın oldurmak istediği gerçekliğe gümbür gümbür bir HAYIR der. Ve -Houellebecq bunu böyle demiyor ama Lovecraft'a olan tüm hayranlığı bunu ilan ediyor, çatılardan haykırıyor- hayal gücü ne kadar büyükse, yazar ile okur arasındaki bağ da o kadar güçlüdür, ayrıca da bu HAYIR capcanlı ve hayli inandırıcı.
Sayfa 15 - Stephen King'in önsözüKitabı okuyor
Eli yüzü düzgün olmak kısmet işi ama okur yazarlık Tanrı vergisi.
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kitaplardaki ya­şam, ister belgelenmiş, ister uydurulmuş olsun, sana gördüğün, duyduğun yaşamdan daha gerçek geliyordu. Gerçek ya­şamı algılarken tek başına oluyordun. Yeniden anımsadığında da, belleğindeki belirsizlikler yüzünden zayıflamış oluyordu. Ama kitaplardaki yaşamı başkaları düşlemişti: Okuduğun şey iki bilincin, seninkiyle yazarınınkinin üst üste gelişiydi. Algıladığın şeyden kuşku duyuyordun, yoksa başkalarının uydurduğu şeyden değil. Gerçek yaşama sürekli dalgalanma­ları içinde katlanmaya çalışırken, kendi ritmine göre okuyarak kurgusal yaşamın akışına söz geçirebiliyordun: Onu durdu­rabiliyor, hızlandırabiliyor ya da yavaşlatabiliyordun. Geriye dönebiliyor ya da geleceğe sıçrayabiliyordun. Okur olarak, bir tanrı gücü vardı sende: Zaman sana boyun eğiyordu. Ağızdan çıkan sözlere, en doğrularına bile gelince, onlar yel gibi geçip gidiyorlardı. Belleğinde birtakım izler bırakıyorlardı bırak­masına ama anımsayınca varlıklarından kuşku duyuyordun. Aklında söylendikleri haliyle mi kalmışlardı, yoksa kendince biçimlendirmiş miydin onları?
184 syf.
·
Puan vermedi
Şeker Portakalı Şeker Portakalı Şeker Portakalı Zeze #1 Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,1bin okunma
Birinin sırf siz mutlusunuz diye sizinle birlikte mutlu olması,pahabiçilemez güzellikte birşeymiş,bunu da bugün öğrendim.Burada dursun.Arada okur,bakar mutlu olurum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.