Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
125 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sen yanlızca küçük değilsin, küçük adam.
"Sen yanlızca küçük değilsin, küçük adam. Biliyorum ki senin yaşamda 'büyük anıların' da var." Okurken bazen kendimize sesleniyoruz adeta, bazen ise öfke duyduğun birisine, veya bir devlet yöneticisine kısacası o an kimi küçük adam görmek istediklerimize. Hepimizin var küçük adam gibi olup büyük hayalleri, Her birimizin var bir şeylerin ters gittiğinin farkında olup hâlâ daha devam ettirdikleri, Seslendik bizi duyan herkese, haykırdık öfkemizle her bir satırıyla yüzleştik kendimizle. Okuyan herkes çok farklı güzellikler bulacak içinde. Herkesin içindeki güzellikleri farketmesi kötülüklerden arınması dileğiyle. Dinle küçük adam bana çok şey kattı.
Dinle Küçük Adam
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich · Avrupa Yakası Yayınları · 201213,1bin okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kendi yalnızlığı ile başa çıkamayan biri yaşamla nasıl başa çıksın ki? T.Z. . Âdem Bey, altı yıl önce eşini yitirmiş, kızı ise yurt dışında biriyle evlenip ilişkisini kesmiştir. Bir okulda profesör olan Âdem, yalnızlığı öyle duyumsar ki elle tutulacaktır neredeyse. Yaşlılığın da vermiş olduğu çeşitli sayrılıklar nedeniyle iyice kendini salar. Ta ki bir gün deniz kıyısındaki İsa ile tanışana dek. . Biraz da olsa yalnızlığını alabilecek biri diye düşünür Âdem. Sonraki günlerde iletişimi ilerletirler. O da yalnızdır ancak İsa, elindekilerin tadını çıkarmaya odaklanmıştır Adem'in tersine. Bir bakıma bu iki zıt durum ikisini birbirine çeker. . Ara ara günlük de yazar ki doktoru iyi geleceğini söylemiştir. Bu çökkünlükten kurtulmak için bir yol vardır kendince ama yapmaya yüreği yetmez. O anda yaşama güdüsü ağır basar. . Âdem ile İsa bir gün yakınlardaki bir otele giderler. Orman içinde bir yerdir burası. Odasından çıkıp İsa'nın kapısına geldiğinde istemeden de olsa İsa'nın konuşmasını duyar. Sonra işin rengi değişir. Bu kez açıkça konuşurlar. İsa'dan istediğini bakalım İsa yapabilecek midir? . Bunalımlı yılların yükünü daha fazla çekmek istemez ikisi de. Kısa bir öz geçmiş aktarımından sonra tek çıkar yolu nasıl deneyeceklerini konuşurlar. Ama bu işin içinde ters giden başka bir gizem vardır. . Sonu ters köşe yapan bir yalnızlık dramı. Kısa novella türündeki betik, okurken bazı sorgulamaları da yapmanıza neden oluyor. Yalnızlığa bakış ile yalnızlığı yaşamak apayrı iki durumdur. Bakalım okurken sizdeki yansıması nasıl olacak. . Betikle esen kalın.
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202421 okunma
Reklam
Berâ bin Azib radıyallahu anh şöyle dedi: "Nebi sallallahu aleyhi ve sellemi yatsı namazında "ve't-tini ve'z-zeytuni" sûresini okurken dinledim. Ben ondan daha güzel sesli birini duymadım." Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir.
Bülbül kitabını okurken şöyle bir düşünce kafama takılıyor: acının nerdeyse her tonunu yaşamış yahudiler, şuan da nasıl başkasına acı çektirebiliyor. Dünyanın iktidarlığı ciddi anmlamda korkunç.
6/10 puan verdi
Über sert!
Kanada'da uzun yıllar yaşadıktan sonra doğduğu topraklara, El Salvador'a kısa bir ziyarette bulunan Vega'nın, bu zorunlu ziyaret sırasında yaşadığı tiksintiyi arkadaşı Moya'ya anlatışı kitabın konusu. Ama ne tiksinti... İç Savaşın da etkisiyle iyice yozlaşmış bu halkı monolog şeklinde aktarırken ülkesinin siyasi yozlaşmışlığını, kurumların yetersizliği ve kalitesizliğini, askerlik kurumunun vahşiliğini, kirliliği, gürültüyü, eğitimsizliği, kısaca gelişememekte olan tüm ülkelerdeki benzer olumsuzluklara değiniyor. Bir hesaplaşma, tepki ya da salt eleştiri olamayacak kadar sert ifadeler kullanıyor yazar ki kitap ilk olarak 1997'de İspanyolca yayımlandığında yazarın ölüm tehditleri almasına sebep olmuş. Aslında içine doğduğu kültür yazar açısından bakıldığında ona çokça malzeme sağlamışa benziyor, fakat senelerce Avrupa'da yaşayıp 'idealist' ya da 'elit' kodlar yüklenmiş olacak ki, bu malzemeyi sadece hayal kırıklığı ya da kaderin kötü bir cilvesi olarak görüp kültürünü yermeyi tercih etmiş. Bu durum ona bazı kapıları açmıştır elbette ki... Hep açar, böyledir... Ben kitabı akıcı bulmamakla birlikte yazarın çok tekrara düştüğünü düşündüm okurken. Son olarak diyorum ki; Kaçabilirsin ama saklanamazsın Moya; kimliğin benliğindir, doğduğun ev kaderindir
Tiksinti
TiksintiHoracio Castellanos Moya · Notos Kitap Yayınları · 2019341 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
Bilim Arkadaşı
Afet İnan'ı merak edenler ve araştırmaya çok zamanı olmayan benim gibi okurlar için halihazırda araştırılmış bir kaynak başucu kitabı. Kitabı okurken Cumhuriyetimizin kurulduğu atmosferi, Mustafa Kemal Atatürk'ün siyasi kişiliği kadar ilim adamı yönünü de görüp bir kez daha takdir edeceksiniz. Ayrıca Atatürk'ün diğer kızları hakkında da mini de olsa bilgiler içeriyor. Mekanı cennet olsun, ipucu vermemek adına Sn.Afet İnan hakkındaki kısımlardan bahsetmiyorum ama Türk Tarihi'nin, Türk kadınının Afet İnan'a çok büyük borçlu olduğunu ve tüm kızlarımızın bu bilim insanını ad soyadları gibi bilmesi gerektigine inanıyorum.
Afet
AfetÖzlem Özdemir · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2021122 okunma
Reklam
Okurken ağlatan vedalaşma
"Ne zaman bilmiyorum ama bir gün yeniden karşılaşacağız. Zamanın gördüğü en iyi hükümdar ol," dedi Arın elini onun omzuna yaslayarak. "Sönmesine izin verme," dedi Daren. "Ne yaparsan yap ama sönmesine izin verme." Size kimse anlatmadı mı? Dilek tuttuğunuz yıldızların çoğunun çoktan sönüp yittiğini.
Arın&DarenKitabı okudu
400 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Güzel bir aşk hikayesiydi. Aksiyonlu kısımları da vardı. Akıcıydı. Okurken sıkıldım. Sadece kitap sonlarına doğru çok hızlı gitti. Duygu çok yansıtılmamıştı. Hemen oldu bitti. Sonda karakterlerin gözünden anlatım olmasına rağmen sadece olay anlatımı var gibiydi ama genel olarak okunabilir güzel bir kitap.
Mavi Gece
Mavi GeceK. Kübra Berk · Ephesus Yayınları · 20194,169 okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
Gerçek hayat hikayesinden uyarlanmıştır!!! Hayat gittiği #singapur gezisinden döner dönmez Prof. Olan dostu Haluk tarafından aranır.Tahlillerin karıştığını kendisinin ölmek üzere olduğunu ve hemen hastaneye gelmesi gerektiği söylenir.Hayatin bunu sindirmesi biraz zaman alsa da hastalığını ciddiye almaz.Ölmeden önce yapmak istediklerini sıralar ve fikirlerini eyleme döker.Ilk iş olarak kendine bir editör bulur.Hayat hayatını kağıda döküp kitap yapmak ister. Bu dünyadan hiç bir eser bırakmadan bir Hayat geçti denmesini istemez.Sonra da kadın sığınma evi ve kimsesiz çocuklar için bakım evi yaptırmak ister.Tüm isteklerinin aynı anda olmasını istemesinin ölümün soğuk nefesinin ensesinde olmasının etkisi tabi ki çok büyüktür.Çocuk yaşta gelin edilen aşk meyvesi bir anne.. Tüm duygularını dünya kapatmış okumuş ama adam olamamış bir baba... Onun zalim karısı ve o kadından olan evlatları... Açlıkla,zulümle,hor görülmek ile sınanmiş kardeşlerine çatısı delik bir evde hem anne,hem baba olmuş.Üstüne üstlük aşk acısı çekmiş, tekrar aşkı buldum artık her şey daha güzel olacak derken kendisi ölüm ile yüzleşmek zorunda kalmış.Tabi kıskançlıklar, ona taş atanlara ekmek atmayı,her şeyin iyi yönünü görmeyi asla bırakmamış. Okurken kelimelerin hafızanız da uçuştuğu,olayların gözünüzün önünde cırt attığı, sonra ne olmuş deyip merak ile sayfaları çevirip vay bee diyebileceğiniz bir kitap #onunadıhayat Ben bu kitaba bayildim arkadaşlar ve süpriz bir son sizleri bekliyor.Ben bana taş atana ne kadar ekmek atabilirim ki kısacası mutlaka #okuyunokutun
Onun Adı Hayat
Onun Adı HayatSolmaz Şahin · Feniks Kitap · 20239 okunma
“Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.”
Reklam
484 syf.
·
Puan vermedi
Zülfü Livaneli’den daha önce romanlar okumuştum bu sebeple denemesini de okumak istemiştim. Kitap genel olarak Türkiye’deki bozulmaları eleştiriyor. Bu eleştiriler belli bir alanda değil, yediğimiz yemekten, dinlediğimiz müzikten ya da futboldan, sanattan, siyasetten her alanda. Kitabı okurken sık sık kendimi buldum. Günlük hayatta gördüğüm bütün çiğlikler işlenmiş. Tüm bu güzelliklerin yanında benim kitapla ilgili eleştirim; dilde akıcılığı sağlamaya çalışırken dil basit bir hal almış. Diğer eleştirim ise, rahatsız olunan konuları uzatmış da uzatmış. Bazen durup öf demek de geçiyor içinizden. Örneğin cahillerin cehaletlerinin farkında olmadan yaşadıklarını biliriz. Ama yazar bunu kitapta evire çevire tekrarlamaktan da kendini alamamış. Bunlar dışında altını çizdiğim, benim düşüncem dediğim yerler de az değildi. Her şeye rağmen okunmalı.
Orta Zekâlılar Cenneti
Orta Zekâlılar CennetiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20205,4bin okunma
57 syf.
3/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Öncelikle kitap yani mektup beni o kadar içine çekemedi o yüzden okurken çok sıkıldım. Çok iyi bir kitap değil ama o kadarda kötü değil gideri var kafkanın küçüklüğünü merak edenler okuyabilir ama bana göre bir kitap değildi.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,3bin okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
Yaşama tutunmanın en güçlü hali… Kitabın başında hissettiklerimle sonunda hissettiklerim bambaşka. Okurken ise duygudan duyguya sürüklenişim beni hem alt üst etti hem de kitabı elimden bırakamadım. Tüm paranızı kaybettikten sonra en azından ailem yanımda deyip hayata tutunurken, birer birer hepsini kaybetmenin acısı. Yaşamak da böyle değil mi zaten? Duygudan duyguya geçerek hikayelerimizi ördüğümüz, aldığımız küçük bir kararla hayatımızın geri kalanına kelebek etkisi izler bıraktığımız, bize ait, bize özel, öngörülemeyen ve beklenmedik şeylerle dolu…Doğumlar, ölümler, umutlar, mutsuzluklar…
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,4bin okunma
816 syf.
10/10 puan verdi
Bunu nasıl yazdın be adam!
Bugün, geçtiğimiz ay okuduğum ve okurken de hayretler içerisinde kaldığım Sai King’in 22/11/63 isimli romanıyla buradayım. Roman, ismini eski ABD başkanı J.F. Kennedy’nin suikasta uğrayarak öldürüldüğü tarihten alıyor. Romanımız, eğer zamanda geçmişe dönülüp Kennedy’e yapılan suikast engellenebilseydi ne olurduyu ve karakterimiz Jack Epping’in geçmişteki yaşantısını kendine konu ediniyor. Jack Epping, bir restoran deposunun geçmişe, 1957 yılına açıldığını öğrenir ve 800 küsür sayfa süren soluksuz bir macera böylece başlamış olur. Kitabın işlenişi çok derin düşünüldüğü ve zaten usta yazarın karakter oluşturma becerisi de göz önüne alındığında, acaba bunlar gerçekten yaşanmış olabilir mi? diye düşünmedim değil. Stephen King bu romanında, efsane romanlarından biri olan “O” adlı romanına göndermelerde bulunuyor. İki evren birleşiyor ve biz birkaç sayfa “O” evreninden Beverly ve Richie’yle yeniden bir araya geliyoruz. Bu detay, benim en sevdiğim partlardan biri. En sevdiğim demişken de Sadie Dunhill’i anmamak olmaz Kitapları birçok kez sinemaya ve televizyona uyarlanan yazarın, elbette ki bu romanının da 2016 yılında televizyona 8 bölümlük bir mini dizi olarak uyarlandığını da yeniden hatırlatayım. Üstelik dizi, IMDB’ye göre 8.1/10 puan! Daha ne diyebilirim, nasıl övebilirim bilmiyorum :) o yüzden sadece önermekle yetineceğim. Başka bir kitap yorumunda görüşmek üzere!
22/11/63
22/11/63
Stephen King
Stephen King
22/11/63
22/11/63Stephen King · Altın Kitaplar · 20213,019 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.