Bürokrat kapitalistler, halkı ulusal şovenizm ve burjuva popü lizm kışkırtmaları ile aldatmanın özel işlevini yerine getirirler. ABD emperyalizmi, feodalizm ve bürokrat kapitalizminin kötülüklerine karşı ulusal kurtuluş ve halk demokrasisi için mücadele eden dev- rimci hareketi parçalayıp bozmak için parlamenterizmi kullanırlar. Çaresiz
Çoğaldı gitgide yokluğun dağ gibi
Atılmış üzerime ağ gibi
Zaman ilaç değil yanmaya alıştıran
Hepsi sönse de yanan tek bir çerağ gibi
Kim bilir kaç ilkbahar, yaz, sonbahar, kış
Aylar, mevsimler derken seneler sensiz geçti
Büyüdü, ağaç oldu çoktan ektiğimiz fidanlar Gölgesinde kaç gün, geceyi zor etti
Uzayıp giden yollara kitlenmiş gözlerim
Tükenmiyor ümit, bir olmaz'ı bekliyorum
Bulur mu bulur benide günün birinde bir mucize
Duayı duaya ekliyorum
Dön, dayanamıyorum artık
Dön, bu ne çok yalnızlık
Çık, gel ne olursun apansız
Hadi dön, hadi dön, yalansız
Siyahlara bürünmüş kara kıtalar
Akan bir bulut şekline benziyorlar
Yanakları gül renkli bütün insanlar
Hepsi birden kanlı yaşlar döküyorlar
Sanırsın ki ilkbahar mevsimidir de
Yağmur yağıyor gül bahçesi üstüne
Bu yası ve bu karalar bağlamayı
Bu peçeyi, peştamalı ve çarşafı
O zaman bir adet sayıldı Botanlılar
Kadim töre oldu kıyamete kadar!
Yaşamımı --yaşadıklarımı-- yazılı hale getirme (çok zor yazan biri olduğum halde) hep bir tutku oldu: sanki, nasıl yaşamda uygun ve yerinde bir eylemde bulunmak, yaşama anlam ve önem veren birşeyse, aynı şekilde, düzgün ve iyi düşünülmüş bir tümce kurmak da, yaşamakta, --yaşamış-- olmanın (sonradan da olsa) anlamını ve --evet, kullanmak zorundayım bu sözcüğü-- değerini sağlayan birşeymiş gibi geldi bana hep -- çok temelden yanılıyor olabileceğimi de yadsıyacak değilim: ben, böyle yapmak istedim -- bazen, yapmak zorundaydım--; ve yaptım -- yazdım-- hepsi bu..
Nefes olarak anılan ölümsüzlükle lanetlenmiş şahsiyet, mitler, efsanelere konu olmuş, kitaplara, edebi eserlere girmiş. İyi veya kötü farklı farklı anlatımları ile karşılaşıyor. Bu kitapta da bir kısmının kalemi ile daha önce tanışmış olduğum 14 yazardan 14 çarpıcı öykü NEFES öyküsü yer alıyor.
Her bir öyküyü beğenerek okudum ve öykü olmasına kısa olmasına rağmen beni içerisine aldı. Hani bazen anlatılırken yok artık deriz, masal bunlar deriz inanmayız ya işte bu kitaptaki öyküler öylesine inandırıcı ve gerçekçi geldi ki bana, doğrudur, olmuştur dedim. Polisiye türü okumayı sevdiğim için de ayrıca çok hoşuna gitti öyküler. İçeriklerinde polisiye kurgulara rastlamak da ayrıca güzeldi.
Her biri roman kıymetinde öykülerdi. Kitapta farklı yazarların yazılarının olması okurken kopma yapar mı diye düşündüm ilk etapta ama sanki hepsi bir bütünün parçasıymış gibi ahenk oluşturdular zihnimde.
Farklı coğrafyalarda, farklı tarihlerde gelişen nefes ni kaleme alarak biz okurlarına sunan her bir yazara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Güzel bir okuma deneyimi oldu benim için.
Fantastik ile gerçeklik arasında başarılı geçişler yapan bu kitabı meraklısına, korkanına, herkeskere tavsiye ediyorum
Yazarlar:
Mehmet Berk Yaltırık
Saygın Ersin
Ozancan Demirışık
İsmail Güzelsoy
Afşin Kum
Meryem Gültabak
Funda Özlem Şeran
Emirhan Burak Aydın
Deniz Erbulak
Ayfer Kafkas
Murat Başekim
Ekin Açıkgöz
Hikmet Hükümenoğlu
Gökcan Şahin
Bir şeyin nasıl değil neden yapıldığını öğrenmek istiyordu. Bu utandırıcı olabilir. Birçok sey hakkında 'Neden' diye sorarsan ve bunu sürdürürsen, sonunda epey mutsuz olabilirsin. O zavallı kızın ölmesi onun açısından daha iyi oldu.
Evet, ölmesi.
Neyse ki onun gibi tuhaf insanlara sık rastlanmıyor.
Çoğu yılanın başını küçükken nasıl ezeceğimizi biliyoruz. Çivi ve tahta olmadan ev inşa edemezsin. Bir evin inşa edilmesini istemiyorsan, çivilerle tahtaları sakla. Bir insanın siyasi açıdan mutsuz olmasını istemiyorsan, bir meseleyi iki farklı açıdan sunma ki kaygılara kapılmasın; tek bir açıdan sun. Daha da iyisi, hiçbir açıdan sunma. Bırak savaş diye bir şey olduğunu unutsun.Hükümet verimize, kadroları fazla şişkinse ve vergi manyağıysa, insanların onunla ilgili kaygı duymasındansa hükümetin bunların hepsi birden olması daha iyi Huzur, Montag. İnsanlara en popüler şarkıların sözlerini, eyalet başkentlerinin isimlerini veya lowa'da geçen sene ne kadar mısır yetiştiğini hatırlayarak kazanacakları yarışmalar vereceksin. Onları yanmaz verilerle dolduracaksın, gerçekleri boğazlarına tıkıştıracaksın, öyle ki kendilerin tıka basa doymuş ama onca veri sayesinde kesinlikle zeki hissedecekler. O zaman, düşündükleri hissine kapılırlar...hareket etmedikleri halde hareket ediyormuş gibi hissederler. Ve mutlu olurlar, çünkü o türden gerçekler değişmez. Onlara bir şeyleri yorumlamaları için felsefe veya sosyoloji gibi kaygan zeminli şeyler vermeyeceksin. O yol melankoliye çıkar
Toplum olarak bazı şeylere geç kaldığımızı bana düşündüren bir kitap oldu. Çünkü özelikle çocuklar açısından düşündüğümüzde bazı yaşanmışlıkların telafi edilemediğini sadece bu durumun kontrol altında tutulabileceğini de gösteren bir kitap oldu benim için. Çünkü yazar bir yerde şöyle bir ifade kullanıyor.
"Sevmek zorunda olduğum birinden
Çok güzel bir kitaptı. Bir karakter hariç hepsine bayıldım, hepsi birbirinden matraktı. Jason’ın kibirli bir insan olduğunu düşündüm ilk başta ancak bu kitap her yönden ön yargıları yıkıyor. Okumaktan çok ama çok keyif aldığım nadir kitaplardandı kesinlikle. Olive ve Jason’ın arasındaki kimya sizi alıp götürüyor hemen.
To Love Jason ThornElla Maise · Createspace Independent Publishing Platform · 20211,007 okunma
ÇOCUKLARIMIZI KİM EĞİTİYOR???
1980 öncesine gidiyorum. Ortaokul öğrencisiyim. Babam bizim evimize de televizyon aldı. Sadece TRT var ve yayınlar siyah beyaz. Günün birinde Charlie Chaplin’i keşfettik. Filmin başından sonuna katıla katıla kahkaha atarak izledik dört kardeş. Bir hafta sonu yine Charlie Chaplin filmi vardı ve saatinin gelmesini
Pennies ~ Pepper Winters
.
Gerçek anlamda karanlık ve esaret barındıran bir kitap olduğunu söylesem asla abartmış olmam bence. Beni sarsacağını bilerek başladım ve hala ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum Çok zor anlar, çok zor satırlar okudum.
Dolar serisinin ilk kitabı, karanlık romantizmin zirvesi ve sadece kötü adamlar değil canavarlarla dolu