''Şövalye: ... Kız kardeşim, ben gencim, hovardayım, dinsizim, ruhum tüm sefih yaşantılara muktedir, ama yüreğim bana ait, o saf ve onunla, dostlarım, yaşamın tüm kusurlarından teselli buluyorum. Dolmancé: Evet, Şövalye, siz gençsiniz, ... deneyiminiz eksik; bu deneyim sizi olgunlaştırdığında tekrar görmek isterim sizi; o zaman, dostum, insanlardan bu kadar iyi söz etmezsiniz, çünkü onları tanımış olursunuz. Benim yüreğimi kurutan şey onların nankörlüğü oldu... Ama yürek yanılır, çünkü yürek yanlış hesaplarının ifadesinden başka bir şey asla olmadı; aklı olgunlaştırın, bir süre sonra yürek teslim olacaktır; akıl yürütmek istediğimizde bizi yolumuzdan saptıran, her zaman için yanlış tanımlardır; ben, yürek nedir bilmiyorum; yalnızca aklın zayıflıkları diyorum buna...''
Sayfa 181 - Ayrıntı Yayınları
Kendisi ne insanlardan, ne de hayattan bir şey anlamıyor. Bir şey daha var, aziz dostum, burada… Bazı gençler var… Onlardan biri de senin eski arkadaşın Lambert… Öyle sanıyorum ki hepsi de alçak insanlar… Bunu sadece sana önceden haber vermek için söylüyorum… Ama yine de bütün bunlar senin bileceğin şeyler, ben de senin işlerine karışmaya hakkım
Reklam
Olmadı ama bu dostum :)
Feracesinden içi görünen Çok Müslüman bir kadın gibi Kanım içimde..
Sayfa 559
Her daim pratik insanların eksikliğinden yakınılır… Derler ki: Birçok siyasi, birçok general bulunur… Kurumların yöneticilere ihtiyacı olsa, istenilen miktar ne kadar olursa olsun, her çeşidinden derhal bulunabilir. Fakat pratik insanlara gelince, onlara hiç rastlanamaz da, bu gibilere hiç rastlanmadığından şikâyet edilir hep. Bazen daha da ileri
Başına gelecekleri biliyordu, daha görür görmez. "Gene mi olmadı dostum" diye sesleneceklerdi, sonra bu 'olmadı' dostum diyecek, onlar da üzülme müzülme falan işte. Ama olsun. Dost sesi duymaya ihtiyacı vardı. Ne derseler desinler.
( kitabın ozeti niteliğinde) “-mustafa mond üçüyle de el sıkıştı; fakat konuşmasına vahşi'ye hitap ederek başladı. "demek uygarlıktan pek hoşlanmadınız, bay vahşi," dedi. vahşi, denetçi'ye baktı. kendini yalan söylemeye, kabadayılık taslamaya, somurtkan bir biçimde tepkisiz kalmaya hazırlamıştı; fakat denetçi'nin yüzündeki güleryüzlü
Sayfa 225
Reklam
103 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.