Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabah Olursa
Bu memlekette de bir gün sabah olursa, Haluk, Eğer bu memleketin sislenen alın yazısı Dirençli, dinç bir elin güçlü, canlılık verici Dokunmasındaki titremle silkinip, şu donuk, Şu paslanan yüzü halkın biraz gülerse... - O gün Ben ölmemiş bile olsam, hayata pek ölgün, Pek az ilişkim olur kuşkusuz; - o gün benden Ümid
Tevfik Fikret
Tevfik Fikret
i kes; beni kötrüm ve boş muhitimde Bütün acımla unut; çünkü kör, topal, tükenik Bakışlarım seni geçmişte görmek ister; sen Bütün etin, kemiğin, kimliğinle yarısın: Ve şarkılar gibi hep hep kulaklarımda sesin... Evet, sabah olacaktır, sabah olursa, geceler Geçer, kıyamete dek sürmez; en sonunda bu gök Bu mavi gök size bir gün acır; usanma sakın. Hayata neş'e güneştir, usanç içinde kişi Çürür bizim gibi... Siz, ey yarın uzaylıların Küçük güneşleri, artık birer birer uyanın! Tükenmez özlemi vardır ufukların ışığa, Işık, ışık... Bugünün işte ruhu, özlemi bu; Silin bulutları, silkin o korku gölgesini, Koşun ışıklar içinden o kutlu kurtuluşa. Ümidimiz bu; ölürsek de biz, yaşar mutlak Vatan sizinle şu zindan karanlığından uzak!
Bir gün Reha Yurdakul aradı. "Gül, Kemal'e söyle, adam ölmemiş, içi rahat olsun" dedi. "Hangi adam?" "Yahu, Beyoğlu'ndaydık, adama vurunca adam havaya uçtu, yere yığıldı, O da öldü sandı. Etrafımıza toplananlar tanıyınca kaçırdım oradan… Ben döndüm, tekrar baktım, adam ölmemiş. Ama O, öldü sanıyor, söyle de
Sayfa 122 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
"Sen akıllı bir adamsın, dostum John; iyi mantık yürütürsün ve nekān gözüpektir, ama çok fazla önyargılısın. Gözlerinin görmesine ya da kulaklarının duymasına izin vermiyorsun ve günlük yaşamınin dışında olan şeylerin senin için değeri yok. Anlayamayacağın, ama yine de var olan şeyler olduğunu düşünmüyor musun; bazı insanların görebildiği,
Sayfa 217 - Dr. Seward'ın Günlüğü - 26 EylülKitabı okuyor
Kahramanımız daha önce zaten ölmemiş olsaydı,bu bakışlar onu kesin öldürürdü..
Hem madem göz ile görünen bu hadsiz in'amlar, ihsanlar, lütuflar, keremler, inayetler, rahmetler, perde-i gayb arkasında bir Zat-t Rahman-ı Rahimin bulunduğunu sönmemiş akıllara, ölmemiş kalblere gösterir. Elbet-te in'amı istihzadan ve ihsanı aldatmaktan ve inayeti adavetten ve rahmeti azaptan ve lütuf ve keremi ihanetten halâs eden ve ihsanı ihsan eden ve nimeti nimet eden bir âlem-i bâkide, bir hayat-ı bâkiye var ve olacaktir.
Reklam
Dört kişi parkta çektirmişiz, Ben, Orhan, Oktay bir de Şinasi... Anlaşılan sonbahar Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli. Yapraksız arkamızdaki ağaçlar... Babası daha ölmemiş Oktay'ın, Ben bıyıksızım, Orhan Süleyman efendiyi tanımamış. Ama ben hiç böyle mahzun olmadım; Ölümü hatırlatan nedir bu resimde? Oysa hayatttayız hepimiz.
Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet Anday
Hayat bu değil mi zaten? Nereye vardığın değil o yolculuğu nasıl yaptığın.Bir yolculukta ise en büyük neşemiz içimizde henüz ölmemiş olan bir çocuk...
Sayfa 196Kitabı okudu
ne yapacağını bilememek...
mesela, rengarenk pabuçlarını bir kenara koydu diyelim yine de karşısına geçip birtakım şeyler söylemeye devam ederler, noktalama işaretlerini de üzerine üzerine fırlatmayı eksik etmeden. belki dalgın birkaç adım gelip söndürüverir başının ucundaki sessiz lambayı. onu da bilemez. saat ne kadar geçmiş, gündüz ne kadar olmuş ve gece saçını başını
Reklam
Üstad
Üç devir geçirmiş, cebbar kumandanlara boyun eğmemiş, kudsi davasından dönmemiş, yaralanmış, zehirlenmiş, ölmemiş, dağlar gibi hadiselein dalgalarından yılmamıştı.... Milletleri, kavimleri içine alan, zihniyet ve teläkkileri değiştiren, asr-s hå ann cereyanları, bu zan Kur'an ve iman davasındaki yolundan çevireme mişti. O, ruhundaki şecaat- imaniye ile kat'ī inanıyordu ki, dava ettiği ha kakat bir gün milletçe benimsenecek, bir Said, binler belki yüz binler Said olacak insanlık camiasında neşrettiği hakaik-ı imaniyenin fütuhatı ve inki- şafı başlıyacak.. ve åfäk-ı İslamı saran zulmet bulutlan Kur'an'dan eline ve olen bu meşale-i hidayetle dağıtılacak.. ölmeye yüz tutmuş zannedilen iman ruhu yeniden canlanacak.. canlara can katacak.. manen ölmeye ya tutan millet-i İslâmiyeyi ihya edecek.. åleme efendi olan İslamiyetin -biiznillah- cihana efendiliğinin maddi manevi mübeşşiri olacaktı.
Şimdilik annem sanki ölmemiş gibi. Gömüldükten sonra ise, tersine, bu iş sona ermiş ve daha resmî bir hâl almış olacak.
517 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Kitaplar yazılmıştı.."
Sanki ölmemiş de tüm o denizin kokusuyla ve taptaze bir bilinçle geri dönmüştü Martin. Ve her kim bu kitaba başlarsa her defasında geri dönecek ve hayatın anlamını sorgulayanlara cevap niteliğindeki hikayesini anlatacaktı defalarca...
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
uhh ilk okuduğum dark romance'di, kitap baya akıcıydı açıkcası sardı beni baya 3 saatte bitti ve smut sahnelerinde nefes bile alamadım, bayadır o tür okumuyordum hem de bi yandan iyi gibi oldu bu kitaba neden başladım onu da bilmiyorum ama baya tetiklenecek unsur vardı. addie bir yazar, zade'de onu imzasında görünce tutuklu kalıyor ve ona bağımlı oluyor onu izlemeye başlıyor ama kız farkediyor ama çok da umursamıyor gibi bir şey büyükannesininde bir takipçisi varmış onun katilini falan buluyor bide sonra yan karakterler olsa bile biraz daha öne çıkabilirlerdi. Zade zade betimlemelere bakılırsa çok iyi ya kitabın çalma listesini dinleyerek okudum ve youtube da autobooks hali var ben şok, kitabın sonunda da şaşırdım birini öldü sanarken aslında ölmemiş böyle yani
Adeline’ın Peşinde
Adeline’ın PeşindeH.D. Carlton · Lapis Yayınları · 2022768 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.