Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer ölüm herkes için olağan ve meşru bir sondan ibaretse insanların ölmelerine engel olmak niye?
Sayfa 17 - TÜRKİYE İŞ BANKASI Kültür YayınlarıKitabı okudu
Beşer-İnsan
İnsanoğlu bütün diğer yaratıklardan öleceğini biliyor oluşundan ötürü değil, ölüm karşısında bulunduğunu, ölüme doğru varoluşunu kazandığını bilişinden ötürü farklıdır. Bu fark yalnızca beşer olarak insanı diğer yaratıklardan ayırmakla kalmaz, insanı da beşerden ayırır. Yani insan kılığında karşımıza çıkan her kimsenin insan olup olmadığını ölüm karşısında takındığı tavır dolayısıyla anlayabiliriz.
Çıdam-1992
Reklam
Ölümü anlamak
Ölümü anlamak yaşama iradesinin aynı zamanda bir koruma, bir gözetme iradesi olduğunu bilmekle başlar. Çünkü ölüm bize hayatın ödünç verildiğini hatırlatır. Borcu kabul etmeyen için dünya kayıtsız bir etkinlik alanı, keyfî tasarruf yeridir. Kendini borçlu saymayan, bilâkis alacak iddiasında bulunan için yaşayanların ve yaşama alanlarının yağmalanması ve tahrip edilmesi bir ahlâk meselesi değildir. Dünyada bulunuş ister rasyonel, isterse irrasyonel bir açıklama taşısın bir borcu ifade etmiyorsa yıkmayı ve bozmayı kaçınılmaz kılan eylemlere kaynaklık edecektir. Dünya hayatına sevgiyle bağlanmak ve dünyadan nefret etmek, bu içinde bulunan ortamın olunabilecek yegâne ortam kabul edildiğine işarettir. İçinde ölüm korkusunu şiddetle duyanlar, hayattan nefreti de aynı şiddetle içlerinde taşırlar.
Çıdam-1992
Zaman bir yerinde donar kalırdı. Hareket ve ses azalırdı. Bazen ölüm, bazen hayat, böyle karşılanırdı.
Sayfa 142 - Hep Kitap
"Arkadaş nedir?" Yanıt: "Arkadaş, seni çok iyi tanıyan ve yine de seni seven kişidir!"
288 syf.
·
Puan vermedi
Okuması çok zor bir kitaptı haliyle üzerine bir şeyler de yazmak çok zor.Bu yüzden gerek kitabı okurken gerekse bitirdikten sonra yazarı Ingeborg Bachmann ve kitabı hakkında geniş çaplı bir araştırma yaptım.Artık öğrendiklerim ve okuduklarım ile ilgili bir şeyler yazmaya çalışacağım.Malina bir roman;karakterleri,zamanı,kurgusu ve mekanı ile bir
Malina
MalinaIngeborg Bachmann · Yapı Kredi Yayınları · 2022641 okunma
Reklam
Dünyayı kendilerine yurt edinmeye çalışanlara yazıklar olsun! Yuh olsun onlara, tekrar tekrar yuh olsun dünyanın ardından koşturanlara!
728 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı serinin diğer kitaplarından daha çok sevdim diyebilirim. Harikaydı! Muhteşemdi! Özellikle sona yaklaştığımızda dehşet olaylar oldu ve asıl olaylar bu kitaptan sonra başlayacak hissine kapıldım. Poppy gerçekten her geçen gün gücünün daha çok farkına vardı ve özler onun içerisinde adeta daha fazla güçlenmesine neden oldu. Bu kitabın en
İki Kraliçenin Savaşı
İki Kraliçenin SavaşıJennifer L. Armentrout · Dex Kitap · 2023184 okunma
Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
Evet, biz tüm gücümüzle peşinden koşturup kendisinden aldığımız şeyleri, şimdi bu dünya bizden teker teker çözüp almakta, ilmek ilmek koparmakta, verdiklerini hiç sormadan götürmektedir.
Reklam
Ben kimim? Nereden geldim, nereye gidiyorum? Bu gidişin sonu nereye varacak? Ölüm yokluk mudur? Öldükten sonra hayat var mı? Varsa ben nerede olacağım? Beni kim var etti? Var edene karşı bir sorumluluğum var mı? Bu sorulara cevabımız varsa gerisi kolaydır. Asıl sorun bizim kulaktan dolma Müslüman oluşumuzda. Müslümanlığı anne babamızdan hazır bulduk. Yukarıdaki soruların sancısını çekmedik. Ailemizin bize anlattığı veya okullarda din derslerinde duyduklarımızla yetindik. Halbuki biz iman ettiğimiz kitabı okuyup ona göre hayatımızı yaşamamız gerekiyordu. Yeni Müslüman olan gayrimüslimlerin ilk yaptıkları, iman ettikleri kitabımız Kur'an'ı Kerim'in tercümesini okumaları oluyor. İman ettikleri Peygamberimizin(sav) hayatını ve hadis-i şeriflerini okuyorlar ve ona göre hayatlarını planlıyorlar. Bizde öyle mi? Bir ömür geçiyor, Rabbim benim nasıl kul olmamı istiyor, diyerek kitabımızı anlama gayretine giremeyebiliyoruz.
Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil.
Sayfa 126Kitabı okudu
Rose Yazıları
- Rose? --Efendiim. - ...(Uzun uzun bakmalar) --Söylesene ne oldu?
Ama ölüm ve acısı olmayan hayat insanı bir hayat değil ölmemislik hayatıdır .
Hayat akıp gidiyor, kaybedecek hiç zaman yok. Olmuş bitmiş şeylere üzülmenin insana ne yararı var? Üzüldükçe bir şeyleri değiştiremiyorsun ki. Aksine kendine zarar veriyorsun. Yapabileceğimiz en güzel şey, yaşadıklarımızdan ders çıkarmak. Kötü şeylerin bir daha olmaması için çabalamak. Bence hayatta tek bir gerçek var o da ölüm. Bunun dışındaki her şey, gelip geçici ve hiç önemli değil.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.