Üçüncü kanto
“Buradan gidilir acılar kentine, buradan gidilir bitmek bilmeyen acıya, buradan gidilir yitmiş insanlar arasına. Adalet yol gösterdi ulu rabbime, kutsal güç, yüce bilgelik, ilk sevgi yarattı beni.
Din manyaklığının güzelliği, her şeyi açıklama gücüne sahip olmasıdır. Hiçbir şey şansa bırakılmamıştır. Mantık memnuniyetle camdan dışarıya fırlatılabilir.
Reklam
Yaşamın güzelliği kadar ölümün kaçınılmazlığı da bir gerçek...
EVRENSEL BASIM YAYINKitabı okudu
Ego bir kurmaca olduğu için ondan özgür olduğun anlar vardır. O bir kurgu olduğundan sadece sen onu desteklediğin sürece var olabilir. Kurmaca bir şeye çok özen göstermek gerekir. Hakikatin hiçbir çabaya ihtiyacı yoktur, hakikatin güzelliği budur. Fakat bir kurmaca? Sürekli onu boyamak, ona şuradan ya da buradan destek olmak zorundasın. Ve o buna rağmen sürekli çöker. Bir tarafı desteklemeyi başarana kadar, diğer taraf çökmeye başlar. Ve insanların tüm yaşamları boyunca yapmayı sürdürüp durdukları şey budur: Kurmaca olanı hakikatmiş gibi göstermeye çalışmak. Çok paraya sahip ol, o zaman daha büyük bir egon olabilir, yoksul adamdan biraz daha katı bir ego. Fakir adamın egosu incedir; o kalın bir egonun bedelini ödeyemez. Bir ülkenin başbakanı ya da başkanı ol ve senin egon en uç noktaya kadar şişer. O zaman ayakların yere basmaz. Tüm hayatımız, güç, prestij, para, şu ve bu arayışımız bir şekilde bu kurmacayı sürdürebilmek için yeni bir destek arayışı, yeni bir payanda arayışından başka bir şey değildir. Ve her zaman sen ölümün geldiğini biliyorsun. Ne yaparsan yap ölüm onu yok edecektir. Fakat yine de kişi umuda karşı umut beslemeye devam eder; belki diğer herkes ölebilir ama sen değil.
Anlatımın güzelliği...( Buzdan Atlar bölümünden..)
Kuzey insanları yılın kutsal mevsimi saydıkları ilkbaharın dönüşünü kutlamak için dağlarda kocaman ateşler yakarlar, bütün gece şarkılar söylerler, içki içer, dans ederler. Ama ilkbahar kuzeyin sinsi illetidir, kışın buzdan hapishanesinde saklayıp kıskançlıkla koruduğu yaşamı yozlaştırır, çözer ve uğursuz armağanlarını, aşkı, yaşama sevincini, hafif düşüncelere hafif duygulara kapılışı, tembellik, şamata, uyku keyfini, duyuların ateşini, doğayla başgöz olma hayalini getirir. Kuzey adamının gözlerinde bulanık bir alev tutuşturan mevsimdir: kışın saf ve ıssız sakladığı alnına ölümün gururlu gölgesi iner.
Sayfa 86 - Can Yayinlari 2.Baski
KELEBEK NASIL DA resmedilmiş tozunda öte yanın güzelliği. Yeryüzünün alev almış kabuğundan gelmişsin, taşlaşan kabuğundan geçiciliğin veda kokusu bunun ölçüsü. Kelebek İyi uykular yaratılmışların tümüne! Kanatlarında eğiliyor yaşamın ve ölümün yükü sıla yolcusu ışıkla solan gülün üzerine. Nasıl da resmedilmiş tozunda öte yanın güzelliği. Havadaki sırda krallara dair o im.
Sayfa 68
Reklam
367 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.