Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Örtük narsiste göre "tuzu kuru" olan öteki, ne kadar iyi niyetle akıl verirse versin, yardım etmeye çalışırsa çalışsın, her söylediği bir değersizleştirmedir artık. Ve öteki ona böyle hissettirdiği için suçludur. Her şey onun yüzündendir. Başlar ona uzanan yardım elini ısırmaya, yardım edene kin ve nefret kusmaya.
İnşacılık ise objektif ahlakın ontolojisi yarışında en baştan diskalifiye edilmelidir. Zira inşacılık, "sadece iyi" yerine "bana göre iyi"nin peşine düşmüş ve ontolojiyi "bana göre iyi" üzerine kurmuştur. Bir şeyin bana göre iyi olması ona ontolojisini vermez ancak rasyonel gerekçesini verir. İnşacılık, ontolojik temel ile rasyonel temeli (bağlayıcılığı) birbirine karıştırmaktadır. Ek olarak, "bana göre iyi" üzerine kurulu bir ahlak anlayışı kaçınılmaz olarak kişisel çıkara yönelik, yani kişisel egoist bir ahlaka yol açacağından ötürü, inşacı filozoflar bunu önlemek ve objektif bir ahlak elde edebilmek için mecburen keyfi ahlaki kısıtlamalar getirmişlerdir.
Sayfa 395 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Harry her şeyi altüst etti. Zaten o çılgının, haylazın biriydi. Gırtlağına kadar borca battı, türlü rezalete karıştı. Sonra günün birinde kendine ait olmayan paraları alarak kaçtı. Geride de bir mektup bırakmıştı. Mektubunda, bürodaki sandalyenin ona göre olmadığını, dünyayı dolaşmaya karar verdiğini bildiriyordu."
Sayfa 29 - Altın Kitaplar Yayınevi
"Feraset ilmi (sezgi) faydaları peşin olan ilimlerden biridir. Herkesin saklamakta olduğu içyüzünü bu ilim hemen meydana çıkarır. Bu ilme bakarak herkese karşı nasıl hareket edeceğini ve nasıl vaziyet alacağını tayin eder ve ona göre icap ederse o adama yaklaşır ve icap ederse ondan uzaklaşırsın."
Kahvenin zararına inanan, güzel dinimizin buyruklarına değil Şeytan'a inanır ona göre.../Syf.62
ACİL !!
Biliyoruz ki dünyada farklı boyutlar vardır ve biz buna paralel evren deriz ... Paralel evrende bizler görünen varlıklarız ancak biliyoruz ki görünmeyen varlıklarda vardır ... Ben kendi kitabıma göre inandığım kitaba göre bir bakış açısı sunacağım ... Kuran 'da da Görünmeyen olarak Cinlerden bahseder ... Onlarında iyisi ve kötüsü vardır ...
Reklam
"Neden sırf onlar koydu diye o kurallara uymak zorundayım? Tanrı bana seçim yapabilmem için bir akıl verdiğine göre bunu kullanmazsam ona saygısızlık etmiş olurum. Erkeklerin dünyasında yaşamıyoruz."
Allah'ın Hikmeti
Heyyy millet bakın ne oldu ! Ben biri ile tanıştım ve sevdim de Ama bazı yönleri babama göre hatta hiç değildi yani dini yönden , bende sevmiştim çünkü değer veriyordu, Ama bir yandan dini yönden nasıl olacak diye düşünüyorum, ve ona evet dedim fakat dini görüşünü babamla paylaşmamasını söyledim oda tamam dedi, sonra aylar geçti ve biz nişanlandık Bir gün bize bayrama geldi sadece o tek Babamla sohbet felan ettiler, daha sonra birden babama dini görüşünü anlattı farkında bile olmadan hepsini anlattı. Iki gün sonra iptal oldu nişan çünkü asla kabul etmezdi, etmedi. Ona neden böyle anlattın dediğimde ise bende farkında değildim dedi. Yani birşeyi Allah istemezse sen ne yap et o iş olmaz sen farkında olmadan, veya bir şey ol dediyse muhakkak o şey olur.
Piaget çocuk zihniyetinin yetişkinin zihniyetiyle hiçbir ilişkisi olmadığını öne sürmüştür. Ona göre, çocuğun mantığı kendine özgüdür. Çocuklar bilgiyle doldurulacak boş çuvallar değil, bilginin etkin yapıcılarıdır. Piaget’nin bu görüşleri eğitime önemli katkılar sağlamıştır.
6.cilt
1587. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim, bir adamın karısını veya kölesini ayartıp aldatırsa bizden değildir." Ebû Dâvûd, Edeb 126. ... Burada yer almayan başka rivayetlerde olayın kahramanı olan Habbân'a,
Reklam
Yapmanız gereken inanları tartmak ve mesafenizi ona göre ayarlamaktır.
Aile içi anlar düşündüğü değil, hissettiği anlar. Gerçek düşünce diye kabul ettiği düşüncelerse yalnızken ya da çocuğu gezdirirken geliyor zihnine. Ona göre gerçek düşünceler insanların konuşma ve giyim tarzları, kaldırımların yüksekliğinin pusetler için uygun olup olmadığı, Jean Genet’nin Paravanlar’ının yasaklanması ya da Vietnam Savaşı üzerine kafa yormak değil, kendine dair meseleler üzerine, olmak ve sahip olmak, varoluş üzerine düşünmek. Bir anda gelip geçen, başkalarına ifade edilmesi imkânsız duyumları derinleştirmek; yazacak zamanı olsa –artık okuyacak zaman bile bulamıyor– kitabının malzemesini de bunlar oluştururdu. Günlüğüne çok nadir elini sürüyor, sanki aile çekirdeğinin birliğine karşı bir tehdit teşkil ediyormuş gibi, bir içsel dünyaya artık hakkı yokmuş gibi. Şöyle yazmış: “Artık hiçbir fikre sahip değilim. Hayatımı açıklamaya çalışmayı bıraktım” ve “tam bir küçük burjuva oldum çıktım.” Önceki amaçlarından saptığı, sadece maddiyatla uğraştığı hissine kapılıyor. “Bu sakin ve konforlu hayata yerleşip kalmaktan, farkına varmadan yaşayıp gitmekten korkuyorum.” Günlüğünde asla yer almayan şeylerin hepsinden vazgeçmeye hazır olmadığının bu tespiti yaparken bile farkında.
Tenks Arkadaşlarım.
Sadece mutluluk haberi verilen ya da boş kalındığında mesaj atılan o gıssındır . Neyse ona göre davranırız artık 💅🙂‍↔️🙂‍↕️
“Mevlana temkin ehli bir sufî iken, yani bir işin sonunu düşünerek ona göre davranmayı tercih ederken Şems, telvin ehlidir, yani halden hale geçen bir karaktere sahip, duygularını aşırı yaşayan bir sufîdir.”
Sayfa 38 - Destek YayınlarıKitabı okudu
130 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Çok eğlendim!!!
Konusundan kısaca bahsedeyim. Karakterimiz Muhsine, annesinin bir arkadaşının ona iş bulması üzerine yola koyulur. Hizmetçi olarak bir köşke gitmektedir. Ama bu köşk biraz alengirli :). Dedikodulara göre köşkün hanımının deli olduğunu ve köşkün "biraz" cinli olduğunu öğrenir. Ama artık bu köşke girmiştir ve çıkış yoktur. Daha önce gelen iki hizmetçi de boğularak cinler tarafından öldürülmüştür. Kitabın geri kalanında da bu perili köşkte Muhsine, Hanımefendi, Aşçı Ruşen ve Kalfa Çeşmifelek'in başından geçenler anlatılıyor. Buradan sonra uyarayım, spoiler yiyebilirsiniz. Yorumuma geçeyim. ÇOK BEĞENDİM. Bu yıl, şu ana kadar okuduğum kitaplar arasında 10 puan verdiğim ilk kitap. Ben hak ehli olmadığım için teknik hataları vs. bilemem. Yine de anlatım çoook akıcı, anlaşılır ve sadeydi. Okurken bir kere bile bunalmadım, yorulmadım, zorlanmadım. Aktı gitti. Kitabı alırken "Süt Kardeşler" filminin bu kitaptan uyarlandığına neredeyse emindim ve okuyup araştırdıktan sonra da emin oldum. Film bence kitabın ana konusu hariç çok farklı gelişmiş. Sadece gulyabani ve sebebi aynıydı. Bunu neden anlattım bilmiyorum. Her neyse. Okurken çok eğlendim, güldüm. Türk edebiyatına giriş yapabilmek için bence ideal bir kitap.
Gulyabani
GulyabaniHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.