Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben size asla bir beşeri sevmeyin demiyorum yanlış anlamayın. Sevin, yine sevin. Ama önce Allah'ı (c.c.) sevin.
Oğlum! Sıkıntı gelmeden önce Rabbinden korkar, her zaman Onu anar, tevhid eder, Ona işaret edersen dara düştüğünde Allah başına gelen sıkıntıya "Ey ateş! Serin ve esenlikli ol" der. Allahım! Gerçi lâyık değiliz ama Sen yine de bize böyle yap. Bize kereminle muamele et, yaptıklarımızla hak edeceğimiz, yaptığımıza denk şekilde muamele etme. Âmin.
Reklam
Allah'ın verdiği nimetlerden olduğu kadar imtihanlardan da razı olmak gerekir.Sen Allah'tan razıysan Allah da senden razıdır.Onun için sufiler "Allah'ı sev ki O'nun sevgi alanına gir"derler.O'nu arayanlar bulurlar.O'nu herkes bulur denilmiyor.Bulmanın şartı talip olmaktır,aramaktır.Aramazsan nasıl bulacaksın. Hadis-i kudsîde buyrulur.“kim bana talip olursa beni sonunda bulur.(Men talebenî vecedenî) Kim bana giden yolu bulursa beni tanımaya başlar.(ve men vecedenî arafenî).Beni tanımaya başlayan beni sevmeye başlar(ve men arafenî ehabbenî).”Basamak basamak ilerletiyor.Önce talip olacaksın, isteyeceksin.Sonra o yolu bulacaksın,o yolu bulduktan sonra sevmeye başlarsın.Sevme noktası:“Kim beni bilirse,beni sever(Men arafenî ehabbenî).Kim beni severse bana âşık olur(ve men ehabbenî aşakanî).” Buraya kadar devreye girmiyor,senden adım atmanı bekliyor,senden gelmeni bekliyor,belirli merhaleleri kat etmeni bekliyor.Sen onu geçtikten sonra da O,devreye girerek diyor ki:“Kim bana âşık olursa ben de ona âşık olurum(ve men aşakanî aşaktuhû).”Devreye giriyor.İşte aşk hikayesi burada başlıyor! Ama sonu,tehlikeli bir aşk hikâyesi bu:“Ben kime âşık olursam onu öldürürüm(ve men aşaktuhü kateltuhû).“Tabii bu ölüm fizikî bir ölüm değil. Onu kendinde öldürme,kendinde fânî etme,âşığın maşukta erimesi olarak tarif ediyoruz bu merhaleyi.Âşığın maşukta erimesi...“Ve ben kimi öldürürsem onun diyetini öderim (Men kateltuhû ve fe aleyye diyetuhû).kim diyetini ödemek benim üzerime vacip olursa onun diyeti,bizzat benim (Ve men aleyye diyetuhû fe ene diyetuhû)”diyor, karşılığında kendisini veriyor.
“Geçmişini, ne zaman kesin bir plan yaptığını, ne kadar az günün tasarladığın gibi geçtiğini, ne zaman yüzünün doğal haline büründüğünü, ne zaman zihninin huzursuz olmadığını, böylesine uzun bir ömürde ne başardığını, sen kendin ne kaybettiğini anlamazken, bir çoklarının senin yaşamından ne kadar çok çaldığını,yersiz kederin, aptalca mutluluğun, aç gözlü şehvetin, yaşamından ne kadar çok çaldığını, sen de sana ait ne kadar az şey kaldığını yeniden düşün, göreceksin ki vaktinden önce ölüyorsun.”
Benim kafamda kurma seviyesi
"Hayır" diyorum, içimdeki öfke yeniden alevleniyor. "Kesinlikle hayır. Sağlığım senin umurunda bile değil. Sen..." Parmağımla onu gösteriyorum, "...Sen bir şey peşindesin. Önce uçaktaki ilaçlar, şimdi de bu. Sen beni öldürmeye çalışıyorsun Nazeera ve ben sebebini çözemiyorum. Ne oldu? İlkinde işimi bitiremedin mi? Öldüğümden emin olmak için mi geldin. Bu muydu?"
Sayfa 73 - KenjiKitabı okudu
Sen.
Sen kar yağmadan önce başkaydın, Kar yağdıktan sonra bambaşka...
Reklam
344 syf.
7/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Spoiler*****
Davetli Listesi
Davetli ListesiLucy Foley · Epsilon Yayınevi · 2021375 okunma
Görkemli varlık, yaşamında mutlulukların en safını, en büyüğünü, en mükemmelini bulmanı ve ben de sen istediğin sürece bunun taraflarından biri olmayı isterim. Çünkü ben, şimdiden bil ki, arkana dönüp bakmadan gitsen bile seni istiyor olacağım.
Hapşıranlara niçin 'çok yaşa' denilir? Hapşıran bir kişiye ‘çok yaşa’ demek adeti hemen hemen her kültürde vardır. Anlam olarak biraz değişik de olsalar sonuçta aynı kapıya çıkarlar. Hapşıranlara İngilizlerin ‘God bless you’, Almanların ‘gesundheit’, İtalyanların ‘felicita’ deme adetlerinin kökeni, hapşırmanın kişi için önemli bir
Sayfa 6 - AykırıKitabı okuyor
Üç derdim var bu dünyada, üç derdim, Önce ırkım, sonra yurdum sonra sen, Neyin eksik desen, yine üç derdim, Önce ırkım, sonra yurdum sonra sen...
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.