Ve insan yalnız kalmıştı.
Hüznün derinliklerinde yüzüyordu.
Etrafındaki tüm hayvanlar ona yaklaştı ve şöyle dediler:
'Seni bu kadar üzgün görmek istemiyoruz, ne dilersen dile, senin için gerçekleştirelim.'
İnsan dedi ki; 'Daha iyi görmek istiyorum.'
Akbaba dedi ki; 'Görüşüm senin olsun, al.
İnsan dedi ki; 'Daha güçlü olmak istiyorum.'
Jaguar cevapladı; 'Benim kadar güçlü olacaksın.'
Sonra insan dedi ki; 'Yeryüzünün sırlarını öğrenmek istiyorum.'
Yılan dedi ki; 'Hepsini sana ben göstereceğim.'
Böylece, insan hayvanlardan aldığı bütün özelliklerle beraber gitti. Onun ardından baykuş, geride kalan hayvanlara dönerek şöyle dedi:
'Artık insan daha çok şey biliyor ve daha çok şey yapabilir. Artık ondan korkmaya başladım.'
Geyik şöyle cevapladı onu; 'İnsan, ne istediyse aldı. Artık üzüntüsü bitecek.
Ancak baykuş böyle düşünmüyordu: 'İnsanda hiçbir zaman dolduramayacağı bir boşluk gördüm. Onu üzen ve devamlı istemesine sebep olan şey işte bu boşluk. O almaya devam edecek. Ta ki yeryüzü ona şöyle diyene dek: 'Artık bende sana verecek hiçbir şey kalmadı.
"Apocalypto" Filminden.
Eşimizi Neye Göre Seçeriz?
Tesadüf gibi görünen eş seçimleri gerçekte
tesadüf müdür? Eş seçimi aslında tahmin
edilenden daha karışık bir süreçtir.
Aşık olma süreci tamamen tesadüfler üzerine
kurulu gibi görünse de gerçekte olan aslında
beynimizin alt katmanları yani en temel
beden fonksiyonlarını yerine getiren kısmı,
eşimizi ebeveynlerimizle
Sınava giderken birden aklıma geldi. Bilinçaltıma tekikleyen biri denk geldi herhalde. :D Şarkı biraz sert ondan ilk sözleri paylaşıyorum.
Bu dünyadan kar sağlayan kirli bir el var,
Zorla kesilen haraçla bir dünya doyar.
Karanlık hasat mevsiminde, gündüz ağlar,
Son günler yaklaştıkça güneşte yakar.
Sen, yobaz efendinin sağ yanında yerini al
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :)
Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar
Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare.
Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
26 erkek ona tecavüz ettiğinde 13 yaşındaydı N.Ç Mahkeme sona ererken, raporda; "Rızasıyla" dendi. Halbuki 13 yaşındaki çocuk sokakta ne oynayacağına bile zor karar vermez miydi? 26 erkeğin, 26 tecavüzcünün cezası alt sınırdan verildi.
Gölcük'te Ö.Y.'ye 29 erkek tecavüz ettiğinde o da 13 yaşındaydı. Tehdit edip "Anneanne