HAYATIN ÇIĞLIKLARI
Doktorun odasından çıktığımda moralim oldukça bozuktu. Kolesterolüm yüksekmiş. Diyet yapmalıymışım. Elimde yememem gerekenlerin listesi ve reçeteyle yürürken hayatımda hiçbir zaman diyet yapmadığımı düşündüm. Dahası, şimdiye kadar bana dayatılan hiçbir yasağa gönül rızasıyla boyun bile eğmemiştim. İçimdeki asi ruh burada da
Dune Mesihi, Dune'dan farklı bir kitaptır. Dune, aksiyon doluydu ve yeni imparatorluğun doğuşunun bir destanıydı. Dune mesihi ise, karşılaştırılma yapıldığında tam anlamıyla serebral palsi bir kitap. Paragraflar içinde psikolojik kıvrımlar ve felsefi-politik dönüşler bolca var. Eğer okur ilk kitaptaki gibi aksiyon dolu sahneler arıyor ise,
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Yazardan başlayalım. Günümüzde, kendisinin adını sıkça kullandığı halde, onu pek de okumuş olduğunu sanmadığım bir kitle var. Fikirlerinin tam olarak neye işaret ettiğini kavrayamamış, yüzeysel çıkarımlarla, anakronik yaklaşımlarla bu yazarı bayraklaştıran bu kitle; sorduğumda
Hüseyin Nihal Atsız'ı bana açıklayamıyordu. Ben, kendisi hakkında belgeseller
Cadı: Büyücülük ve sihirle uğraşan kadın.
Cadı: Şeytanla sözleşme imzalayıp onun emrine giren, İsa’yı inkar eden, Şeytan’ın Krallığını büyütmek isteyen, bebek yiyen, bazen de uçan kötü kadın.
Cadı ya da cadı kavramının ortaya çıkışı, anlamlandırılması, tarihsel sürecine dair fikir birliği yoktur.
Lois Martin’in bu eseri Cadı kültüne dair kısa ve
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.”
İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
“Sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez”
Kitaba geçmeden evvel Sokrates’le ilgili birkaç cümle etmek istiyorum. Sokrates’in tarihte düşünceleri sebebiyle yargılanan ilk insan olduğu söyleniyor. Felsefe tarihinde bir dönüm noktası oluşturuyor, ondan önceki düşünürlerin yaptıgı gibi dünyayı ve evreni anlamaya çalışmıyor Sokrates onların tam aksine
“Entelektüelin birinci görevi” diyerek başlıyoruz. “Kendi yoldaşlarını eleştirmektir.”
Eleştirinin önemini batı dünyasına bir kez daha altını çizer Umberto Eco.
“Tarihte sayısız örneklerini gördüğümüz trajik seçimler de vardır. Böyle bir seçim yaparak bağlılığın hakikatle bağdaştırılamayacağını düşündüğü için inanmadığı bir savaşı savaşıp ölümü