Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düşman Çanakkale'yi geçemeyecek, İngiliz amirallerinden biri, "Çanakkale'de Osmanlı insanının ortak imanına tosladık, onurumuz kırıldı" diyerek Çanakkale gerçeğini ifade edecekti.
Acıya Kaçış
Kan sızıyor korkulardan; kıpkırmızı! Artık sürüden ayrılan kurt oluyor, kurt kurdu kolluyor, kazananla kaybeden aynı rolleri oynuyor... Şehirler boşalıyor. Korsanların rehber olduğu zamanlarda kaçış nereye? Vebaya tutulmuş gibi titremedik mi zaten, terk eden her kadının ardından? Uçsuz bucaksız bir aşağılanmaya gebe değil miydi onurumuz? Yaralara bastırılıyor kasvet, yaratıldığından beri acı hiç bu kadar hafife alınmamıştı!
Reklam
Özgürlüğüme düşkünümdür; tabii insan olarak ne kadar özgürlüğümüz ve onurumuz kaldıysa.
Sayfa 143 - Can yayınlarıKitabı okudu
Günahseverlik...
Günahların gün geçtikçe estetize edildiği günlerden geçiyoruz… Günahseverliğin prim yaptığı günlere kaldık adeta… Önceleri gizlenilen, saklanılan, utanılan günahlar şimdilerde izhar ve ifşa ediliyor… Öyle ki gün geçtikçe günahlar toplumsallaşıyor, normalleşiyor ve yasallaşıyor… Günahla barışık olma pervasızlığı sınır tanımıyor… İster istemez
“Harika günlerimiz oldu ama artık bitti. Geriye sadece onurumuz kaldı.”
ÇANAKKALE GECILMEZ
18 Mart Çanakkale Zaferi, belki de Anadolu halkının yaşadığı en büyük zafer, ama aynı zamanda yaşadığı en büyük acıdır. Bu kutsal mücadele uğruna Çanakkale’de 250 bin şehit verdik. Çanakkale toprakları çeyrek milyon şehidimizin kanı ile sulandı. Birçok askerimiz şehadete kucak açtı. Ancak topraklarımız, onurumuz, hürriyetimiz ve al bayrağımız bize kaldı. Bugün bu topraklarda yaşıyorsak şehitlerimizin döktüğü kandandır, ölümü göze alanlardandır. Dün olduğu gibi bugün de aynı aşkla, aynı heyecan ve aynı maneviyatla ölümü dahi göze alan askerler olarak bizler her daim görevimizin başındayız. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Çanakkale Ruhu ölmedi Türkiyem.
Reklam
Onurumuz O çok O kırıla kırıla Koruduğumuz
Kudüs bizim neyimiz olur? Onurumuz, namusumuz, şiarımız Kudüs… Hafızamız, irademiz, imtihanımız, itibarımız Kudüs… Derdimiz, davamız, dersimiz, duamız Kudüs… Ruhumuz, rüyamız, rüzgarımız, rayihamız, rotamız Kudüs…
Özgürlüğüme düşkünümdür; tabii insan olarak ne kadar özgürlüğümüz ve onurumuz kaldıysa.
Biz, kendi üstüne kapanarak yaşayanlar. Gerçek kalesi biziz alçaklığın. Bizim gözümüzün içine söylenir yalan, aklımızın ortasına. Biz inanırız. Biz susarız. Yetmez, alkışlarız. En cesurumuz en çaresizimizdir. Kendimize alçaklıktan bir vicdan edinir, bakın, deriz biz ne kadar iyiyiz. Kötülüğün ömrümüze uyguladığı şiddetten bir masumluk yaratır, sığınırız. Çocuklarımızın geleceğini satarak koruruz aptal gövdelerimizi. Utanmak, başkalarına benzemiyoruz diye yaşadığımız bir duygudur yalnızca. Hayallerimizi bize lütfederler. Önümüz ilikli gezmekten bir erdemimiz vardır. Bakar, bakarız. Seyrettiğimiz alçaklığın can alıcı birer öznesi olana kadar. Bir sınırsız daralmadır ki bu, acı duyma yetimizden kurtarmıştır bizi. Bizden olan kimsenin kederi düşmez kalbimize. Katillerini kutsayan birer küçük tanrıyızdır artık. İtirazımız en fazla bir özür cümlesidir. Ne kadar susarsak o kadar güçlüyüzdür. Masalına bile katlanamayız sevmenin. Tek yaratıcı gücümüz hasettir. Büyük bir gururla taşırız duvarlarımızın tuğlalarını. Bilmemek rahatlatır bizi. Yetinmek, alçaklığımızın en soylu dayanağıdır, bizi karşı koyma yetisinden kurtaran. Tapındığımızdan başka övüncümüz yoktur. Saygıyla kulluk arasında biricik beşiğimizdir yalan. Aynı şarkıyı aylarca söyleyecek kadar yoksuldur aşkımız. Var olmak için sokakları doldururuz. Ölüm bir uzak söylentidir anlamadığımız. Unutmaktır en büyük onurumuz. Bizler, kötülüğün küçük tanrıları... Kendi ölüsüne secde edenler... Yaşarız bizim diye başkalarının biçtiği bir hayatı...
Reklam
"Özgürlüğüme düşkünümdür; tabii insan olarak ne kadar özgürlüğümüz ve onurumuz kaldıysa."
Sayfa 164Kitabı okudu
Farklı inançlara sahip olabiliriz, farklı görüşlere yakınlık duyabiliriz ama ortak olan vatan sevdamızsa, onurumuz ve gelecek nesilleri düşünmekse, vicdan, empati, adalet, hoşgörü önceliğimiz olmalı.
Sayfa 489 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Diyarbekir..
"Şu şehir onurumuz ve kimliğimiz acımız ve kederimizdir, bu nehir hüzünlü tarihimizin en canlı tanığıdır.."
Gençliğimizde iç çatışmalarımız sayesinde insanların ve nesnelerin duygularımızın narin çiçeğini, düşüncelerimizin diriliğini, bilincin kötülükle uzlaşmasına izin vermeyen soylu saflığını henüz ortadan kaldıramadığı dönemlerde, görevlerimizi hakkıyla yerine getiriyoruz; onurumuz yüksek sesle konuşup sözünü dinletiyor, içtenliğimizi ve dürüstlüğümüzü koruyoruz. O zamanlar ben de böyleydim.
Özgürlüğüme düşkünümdür; tabii insan olarak ne kadar özgürlüğümüz ve onurumuz kaldıysa.
Sayfa 144 - Can Yayınları - 7. basım - 1. CiltKitabı okudu
879 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.