Nermin Yıldırım 2019’un mart ayında Camino de Santiago’nun Portekiz ayağının kıyı rotasını bir arkadaşı (romanda da aynı ismi taşıyan Ogo karakteri) ile beraber yürümeye başlar.
i.hizliresim.com/lnzjz0h.jpg
Sırtında
"Bir yer var, biliyorsun orayı.
Herkesten her şeyden sıkılıp, içine dönüyorsun.
Kimseye bir şey anlatmak istemiyorsun, biliyorsun anlamayacak.
Kimseden bir şey beklemiyorsun, açıklama yapmıyorsun, yorulmuşsun çünkü.
Bir yer var biliyorsun orayı, orda sen ve yalnızlığın varsın hep.
Bir yer var, hani nefesin kesiliyor bir an; etrafında olan her şey akıp geçiyor sen zihninde anlamlandıramıyorsun.
Kitap okurken, aynı sayfayı defalarca okuyup ne demek istediğini anlamadığın o yerden bahsediyorum, biliyorsun orayı.
Bir yer var, kendine bile uzak, boş bir yer.
Bir yer var, en yakının zannettiklerinin bile giremediği bir yer.
Böyle ıssız tenha bir yer ama içinde çokça düşünceler var.
Bekleyişler, umutsuzluklar, cinnetler, cinayetler olmayan hayaller olsun diye çabaladığın ümitler.
Bir yer var işte, kimse yok orda ama çok kalabalık.
Bak sahiden biliyorsun orayı, iyi düşün.
Sarıldığın her elin senden uzakta olduğunu hissettiğin o yerden bahsediyorum.
Dünyanın durduğu, senin dönmeye devam ettiğin o yer.
Ağladığın, vurulduğun, yorulduğun güldüğün öldüğün o yer işte.
Biliyorsun, ne olur bil.
Orası çok tenha."
Esinlenilen Şarkı: Daft Punk - Veridis Quo youtube.com/watch?v=ySLc8gZ...
İniş ve Çıkış
Mikroskop insana önemini gösterdi. Teleskop ise önemsizliğini.
— Manly P. Hall
Kızıl Gezegen’in yeryüzünde, hafif çakıllı toprakta, başı öne eğik volta atıyordu. Volta atmanın benim ömrümü kısaltacağından başka bir yararı yok, diye düşünerek,
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
bir şey daha var bütün yaptıklarından başka
niceleri geldi , neler istediler,
sonunda dunyayi bırakip gittiler.
sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
o gidenler de hep senin gibiydiler..
geçmis günü beyhude yere yâd etme,
bir
Güzel bir hikaye tamamlama serüveninin daha sonuna geldik.. Sürprizlerle dolu ve başlangıçta 19 kişinin katılımıyla ( 19 u koruyamadık tabii :) sonrasında 15 kişi kalarak hikayemiz tamamlandı.) Fantastik olarak kurgulanmaya başlayan hikayemiz, yazım süreci içinde Fantastik-Bilim Kurgu ya dönüşmüş ve birbirini tamamlayan herbirisi şahane
“Sürdün dudaklarına gelincikleri, sürdün sürdün
İri bir ruj lekesine benzetinceye kadar
Sonra da öptün kendini, öptün öptün
Orası neresiydi, unuttun şimdi
Adsızlığa çok yakışan bir yerdi.”
Dalga beni gökteki kuşlardan, kumsaldaki çocuklardan, kıyıdaki annemden
ayırdı. Bir yeşil sessizlik anı oldu. Sonra dalga beni göğe, kuma, bağırışan
çocuklara geri verdi. Gölden çıktım, dünya beni bekliyordu, gittiğimden bu
yana pek hareket etmemişti.
Kumsala doğru koştum.
Annem beni kürksü bir havluyla kuruladı. "Orda dur da kuru,"
Ah'lar içinde uzun sürmeyen bir vakitte, Ah'lar Ağacı isimli şiiri ile tanışmıştım Didem Madak ile. O günlerde içinde bulunduğum buhrana cuk diye oturduğu için o buhranlı anı mı beklemiştim tanışmak için hala bilmiyorum bunu.
Sonrasında , orda burada çok şiirini okudum Didem Madak'ın. Kitaplarını almak için ise neden bu kadar geciktiğimi ise inanın bilmiyorum.
"Bu kitap ısrar üzerine yazılmıştır." yazıyor kitabın ilk sayfasında, belli Pulbiber Mahallesi'nin ısrar için, ithaf için, yorgun bir şair tarafından yazıldığı.
Klasik bir şiir kitabı değil,Pulbiber Mahallesi. Didem Madak tarzının gereği, bu kitabın içinde onun oluşturduğu kahramanlar var yine her şiirde, bir bütünlük, bir omurga var kitabın tamamında. Roman gibi hissettiren bir his var, aynı konudan ama ayrı telden şiirler değil yazdıkları.
Gerçekten tanımayı çok isterdim Didem Madak 'ı.Dünya üzerinde böyle bir insanın ve böyle güzel ağlayanların olduğunu bilmek ve o insanları ölüme teslim etmek çok acıklı. Kitapta yer alan tüm şiirler iç sızısıyla okuduğum şiirlerdi, acı çekiyordum okudukça veya acım uzakta kendi kendini çekiyordu, uzakta ve gömülü önümdeki şiire.
Eğer siz de Didem Madak'ın şiir tarzını sevmiş hatta bayılmış ama şiir kitabı sevmeme huyunuzdan dolayı kitaplarını almamışsanız hala, hadi kalkın alın.
Tüm dünyaya Didem Madak okutmak istiyorum.
Dokunsalar dağılırdı
iyi pişmiş kurabiyeler gibi kalbimiz
Kıtırdı ve çıtırdı.
Selamm ️
Bugün sizlere @fatih_murat_arsal 'ın #tutkuserisi 'nin 2. kitabı olan #senisevmekistemedim kitabıyla geldim.
Seri devam ederken benim için yazarın kaleminin akıcılığı da devam ediyor. Hiç sıkılmadan okudum/okuyorum. Bu beni sevindirdi. Genelde seri kitaplarda bir duraklama ya da durgunluk yaşarım çünkü.
Gerçi FMA kalemini
I
yok bir şey, yani bir ölüm sonrası bu, bitecek gibi değil
yıllardır sezilen bir çocuk ağlamasında
anısız, başıboş, dağılgan bir tabanca sesinde belki
belki de bir orman mı bu, tanımsız çiçekler açan orada
ve sanki tuhaftır da sayısız kuşları beklettiği
diyelim bir süre kendini dinlemek, diyelim bir süre boşluk
yani upuzun kumlar, kumlarda