Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Adnan Menderes, enstitüleri kapattı, halkın sesi çıkmadı. Bizim halkımız çok yüzyıl ötelerden beri uyur. Çok kötü biçimde afyonlanmış gibi uyur. Üfürükle tükürükle sersem tavuğa çevirmişler onu. Bizim halkımız durumunda olup da uyanmak çok zordur.
Sayfa 93 - Eşekli kütüphaneci-- Mustafa AlagözKitabı okudu
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
Reklam
Bugün Yahudi (İsrail-Sahyuni) sözü geçer geçmez, her Arab'ın niçin öyle tirtir üreyerek yerinden fırladığı, ta İbrahim çağında başlamış o sonsuz İsrail-Arap düşmanı ikiz-kardeşler kinine dek bağlanır. Yahudi, yalnız 20. yüzyılda emperyalizmin Arap dünyasının belkemiğine soktuğu bir kama değildir. Yahudi, binlerce yıl ötelerden beri, Nemrut ve Firavun İmparatorlarınla elinde türlü oyunlara gelmiş İsrail oyuncağıdır.
"Eğer birileri ilmi ötelerden alabiliyorsa, İslam aleminin ilimde geri kalmasının sebeplerini bir kimse çıksın ve izah etsin. Niçin bu keşif ehli, Müslümanların ihtiyaç duyduğu ilmi icatları, aletleri, silahları, programları prensipleri, sistemleri ortaya koymuyorlar? Asırlardan beri neyi ve kimi bekliyorlar? Niçin bazı şeylerde tasarrufu olduğuna inanılan kişiler, zalimlere hadlerini bildirmiyorlar da milyonlarca mazlum, zalimlerin pençesinde inliyor? İslam alemindeki zulümler, gözyaşları ve işgaller bir türlü sona ermiyor?"
Sayfa 143Kitabı okudu
"geçmiş saat gecenin yarılarını arada bir silah sesi bir şimşek gümüş bir dere sanki yaklaşıp duran şafak çok ötelerden milyonlarca yıldan beri hep böyle söker ayırdetmez kentleri gömütlüklerden"
Sayfa 102 - Yedi Kardeşler
Şeriatın orucu; gündüz olunca, yemekten, içmekten beri durmak ve meşru münasebeti terktir. Tarikatın orucu, gece gündüz, bütün duyguları cümle haramdan korumaktır.
Reklam
Kalbin safası odur ki: Beşerî kederlerden beri ola.. Meselâ; çok yemek, çok içmek, çok uyumak ve çok konuşmak kalbi dünyaya çeker. Dünyalık işleri düşünmek onu yorar..
Sayfa 80 - Kurtuba KitapKitabı okudu
Kur-an ı Kerim benim ötelerden beri imanedegelmiş olduğum büyük bir mucize olduğunu her lahza bana ispat ettikçe ispat ediyor.
Serahs’tan Merv’e taşınalı beri, Alpaslan’ı en çok düşündüren şey Merv suyu olmuştu. Aşağılardan tâ güneyden, bir kolunu Herat’tan bir kolunu Gur’dan alan su, iki ayrı yoldan gelip de bir yerde güçlenen Türkmen akınları gibi, yine güneyde, Merv-Irud’da birleşir; daha bir coşkun, uslu ve uysal, düşünceli ve ürkek gelen köklerinden daha bir deli akar, köpürür, öfkelenir ve o öfkeyle Merv’e girerken durgunlaşırdı. Baharları da durgunlaşırdı, yazları da, kışları da. Merv halkını korkutmamak için midir nedir, yoksa az sonra yok olup gideceğinin ürküntüsünden mi, utancından mı nedense sessiz soluksuz kesilip tembelleşirdi; yayılıverirdi. Merv’i çıkar çıkmaz da birden yok olurdu; balçıklar, batak sazları, dikensi, öten yaban ördekleriyle yaban kazlarının arasında usul usul, utançlı, çapaklı bir gizlilikle ana toprağa baş verip sızardı. Ötelerden öylesine deli gelen suyun Merv’den hemen sonra böylesine yok olması hüzün vericiydi; bu hedefine varamayış, bu güçsüzlük, bu varım diye ortaya çıkmışken, çırpına çırpına yolu yarılamışken birden silinmek korkunçtu.. Adım adım izlerinin kuruması, bir ok atımı sonra namı nişanı kalmaması hüzün verici olmaktan da, korkunçluktan da beter bir cehennem azabıydı. Onun için, Alpaslan, Merv Suyu'nu bir türlü sevememişti.
Sayfa 188 - İrfan YayınlarıKitabı okudu
"Edebiyatımızın ötelerden beri kabuklu hayvanlar gibi bir açılıp bir kapandığını ve kendi tarih çizgisini zaman içinde bu hareketine bağlanarak çizdiğini düşünürüm."
Sayfa 116Kitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.