Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Demokratik düzen içinde seçimle iktidara gelmek ancak rakibinden daha çok oy almakla mümkündür. Bu da, daha çok seçmene ulaşmaktan ve onları teker teker kendi tezinin haklılığına inandırmaktan geçer. Bu nedenle mevcut iktidarla devlet gemisinin artık sağlıklı bir biçimde yürü­meyeceğine inanan özgürlükçü kesimin, herhangi bir siyasi parti veya oluşumla bağlantı kurmayı düşünmeksizin ve zaman kaybetmeksizin yollara düşmesinin zaman gelmiş­tir. Ertuğrul Kumcuoğlu - YENİ SİSTEM İSTİKRARSIZLIK GETİRDİ
Sayfa 75
324 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Körlük’ü takiben okunmalı. Yazarın dili akıcı, sade ve muzip olsa da kendine özgü, adeta nefes almadan konuşan biri gibi, nokta ve virgülden başka noktalama işareti kullanmadığı dümdüz yazım şekli ile okuması zor ve zaman alıcı olabiliyor. Tıpkı Körlük'te olduğu gibi Görmek'te de bir metafor üzerinden (körlük, oy verme gibi) makyevelizim vurgusu ile yine sağlam bir toplum ve insanlık eleştirisi yapmış yazar. Ve yine karakterlerine isim vermeyerek her birini toplumdaki yeri ve sıfatı ile nitelemiş. Bu sefer yönetenler, yöneticiler ve halk arasındaki ilişkiyi irdeliyor. Bence harika bir zekanın ürünü, çok keyifli, zihin açan bir alegorik distopya. Özellikle bazı diyalogları ben çok etkileyici buldum. #240252136 Körlük ile ard arda okunmasını tavsiye ederim. Dip not Makyevelizim: Niccolo Machiavelli'nin ortaya koyduğu, ahlaka karşı menfaati önceleyen yaklaşım. Amaca ulaşmak için her türlü araca başvurmanın mübah sayıldığı savı.
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,9bin okunma
Reklam
1920'lerin başında Almanya da genel seçim kamuoyunun egilimlerini yansitan hükümet koalisyonlarinin kurulmasina yariyordu; 1930'larin başında ağır bir sosyal kriz ve ırkçı propaganda atmosferi altinda yapilan ayni genel seçimler demokrasinin sonunu getirdi; Alman halk kendini yeniden rahatça ifade edebildiginde ölü sayisi çoktan onlarca milyonu bulmustu. Çoğunluk yasasi her zaman demokrasiyle, özgürlükle ve eşitlikle eşanlamlı olmuyor; kimi zaman zorbalikla, kölelestirmeyle ve ayrimcilikla eş anlamlı oluyor. Bir azınlık baskı görüyorsa, oy hakki onu ille de özgür kilamiyor, hatta daha da eziyor. iktidarin bir çogunluk grubuna birakilarak azınlıkların çektiklerinin azaltıldığını savunmak için çok saf -ya da tersine çok pervasiz- olmak gerek.
Adı üzerinde 1000 kitap!
Arkadaşlar Alıntıları gezerken birine gözüm ilişti. Hedefe bir kullanıcı koyulmuş ve adama ağıza alınmadık sözler ile adamlığını bırakmadan, namussuzlugundan bahsederek emri bil maruf yapmaya çalışmış bazı sözde ehli sünnet tabakadan zatlar. Adamın yaptığı cürüm ise okuduğu erotik kitaptan alıntıları paylaşması.(Yaptığının iyi birşey olduğunu
Bir oy, katıksız kötülerin, ağzı lağım kokan, hırsızın, vurguncunun, sahtekarlıkların, yalanın, içine akan kini, öfkeyi, kibri, nefreti kusmak için her seferinde fırsat kollayanların, vicdanını, aklını, hakkı hukuku adaleti, imanını şaşırmış olanların reddine.
Dün Amerika için bunları söyleyerek insanlarımızdan oy isteyen Tayyip, dostu Silvio'nun ülkesinden PKK'ya verilen mayınlarla her gün onlarca askerimizin şehit edilmesini önlemek için yapılması gereken sınır ötesi operasyon için ise PKK'nın anası olan ABD'den izin bekliyor, bu terörist ülkenin merhametine sığınıyordu.
Reklam
Arı gündüz gelir benden bal alır, zalim gece gelir benden dal alır. Ben bir leylak ağacıyım, üç dalım gitti oy dallarım kırık, üç dalım gitti incecik kollarım kırık .. #ÜçFidan #6Mayıs1972 🤍
Şeriat
İslam'ın şeriatla denk olduğu şeklindeki bir anlayış, İslam'ın temel esaslarında sapmaya yol açmaktadır. Hiç de şaşırtıcı olmayan biçimde, Müslümanların şeriatı her derde deva bir ilaç, İslam toplumunu yeni sömürgecilik çağından İslam'ın cennetine götüren tek aşamalık süreç olarak algılamalarına yol açmaktadır. Bize göre, günümüzdeki haliyle şeriatla İslam'ın ruhu birbirinden oldukça farklı iki ayrı husustur. Şeriatın bütüncül yapısı, özellikle çok değer verdiğimiz İslami düşüncenin çeşitliliğini dışlamaktadır. Bir Müslümandan şeriata karşı olmasını istemek, tıpkı ondan günah lehine oy vermesini istemek gibidir. Ama biz günahı seçtik ve şeriatı sorgulamaya başladık. İslam medeniyetinde, şeriat kavramı nasıl inşa edilmiş ve gelişmiştir? Neden böylesine kalıtsal bir Ortaçağ etkisi kazanmıştır? İcmalcilerin beyin fırtınası toplantılarında, sürekli olarak aynı soruyu sorduk: Şeriat ile tam olarak neyi kastediyoruz?
Sayfa 218 - Mahya YayıncılıkKitabı okuyor
Arkadaş Zekai Özger
"Dur Akıtma gönlüm yaşını Gözünden öpecek bir yer bırak Oy bana en yakın Bana en uzak Sevgili yar Hasretine vur beni."
Arkadaş Zekai Özger
"Oy bana en yakın Bana en uzak Sevgili yar Hasretine vur beni."
Reklam
Dinleyelim beraber..
"Sensiz bu dünyada bir cehennemdeyim Söyle senden başka kimim var ki benim oy" youtu.be/ynJWMbJwGQ8?si=...
Ama bu pratik işbölümünün dışında, hepsini birbirine düşüren gerçek bir bölünme daha vardı. İlk kendini ele veren turuncu kazaklı kadın oldu, açık oy pusulasını sallayarak kabinden çıkan yaşlı kadını işaret edip sinirli sinirli: " Geçersiz oy! Oy pusulasını gösterdi!" diye bağırdı.
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
%52'lik kesim hariç :)
Artık hiç kimse çoğunluğun kararının, daha fazla oy almış olduğu için ille de daha akıllıca olduğuna inanmıyor.
Belli bir alışkanlığı sınıflandırmak konusunda sıkıntı çekiyorsanız benim kullanmayı çok sevdiğim bir soruyu sormayı deneyebilirsiniz: “Bu davranış, olmak istediğim insan olmama yardım ediyor mu? Bu alışkanlık, arzuladığım kimliğin lehine mi, yoksa aleyhine mi oy kullanıyor?” Arzuladığınız kimliği pekiştiren alışkanlıklar genellikle iyidir. Arzulanan kimliğinizle çelişenler ise genellikle kötüdür.
Sayfa 70 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
İlginç bir durum yaşıyoruz günümüzde, dijital ortama bağlanmadığımızda huzursuz oluyoruz. Bağlantısızlık endişesi. İnsanlar zamanın içinde, zamanla tek başlarına ne yapacaklarını bilemeyebiliyor. Yoğunlaşamıyor, sıkılıyor, hemen akıllı telefonları açıyor, mesaj yazıyor veya oyun oy- nuyorlar. Bir şeyin parçası olmak istiyorlar. Birinin kapsama alanında olmak istiyoruz. Oysa sıkıntıdan kaçarak değil ancak ona katlanabilmekle içe döner ve ruhsal manada gelişiriz.
Sayfa 68 - Kapı yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.