Wulf Dorn Alman yazarının okuduğum ilk romanı ve ben sanırım yanlış kitapla başladım. Yazarın Psikiyatrist kitabının yorumlarına bakılacak olursa daha güzel olduğu söyleniyor.
Polisiye gerilim tarzı sevenlerin eli ister istemez gidiyor bu kitaba da. Uzun süre kitaplıkta okunmak için bekliyordu keşke beklemeye devam etseydi diye düşünüyorum
İlk incelemem, ilk deneyimim, sürç-i lisan ettiysem şimdiden affola...
Neler yazacağımı nerden başlayacağımı bilemiyorum.Okudukça yüreğime işleyen defalarca açıp okuyabileceğiniz ve her okuyuşunuzda gerçek yaşanmışlıklarla karşılaşacağınız bir Hikaye & Deneme olan Mor Melankoli.. Kitabı okuyan herkesin kendinden bir parça bulacağını
-Gordon Pizza mı?
-Hayır efendim Google Pizza!
-Yanlış numaraymış, kusura bakmayın.
-Hayır efendim numara doğru, Google Pizza! Google olarak Gordon Pizza’yı satın aldık.
-O zaman bir sipariş verebilir miyim?
-Her zamankinden mi efendim?
-Ne yani, ne sipariş edeceğimi biliyor musunuz?
-Elbette efendim. Son 5 keredir mantarlı, sosisli,
Kişinin biri kişinin birine ‘senin yerin yurdun neresi’ diye sormuş. Kişinin biri ‘nereyi seversen orası senin dünyandır. Ben edebiyatı severim, edebiyatlıyım’ demiş. Güya edebiyat günlük yaşamdan kaçmak için en iyi ülkeymiş. Kaybolmak isteyenler en iyi orada kaybolurmuş. Sevmek isteyenler en iyi orada severmiş. Orada hayallerimize ulaşmak istesek
Pakistan’lı Doktor İşan Hüseyin, çok zor ulaşılan başarılara sahip ünlü bir doktordur. Yaptığı büyük başarı ve hizmetlerden dolayı, uluslararası konferanslar için zorunlu uçuşlar yapıyor ve bu seyahatlerde ilginç olaylara şahit oluyordu.
Dr. İşan Hüseyin ilginç bir hatırasını kendisi şöyle anlatıyor:
“Bir gün uçakla bir şehirden, başka bir
Hayatımı kendi ruh haline göre bana ithaf ettiği cümleler içerisinde geçiriyor olmak pek eğlenceli. Kimin mi tabii ki de annemin. Babama sinirlendiği zaman evime gelip '' ne yapacaksın kocayı ohh en rahat sensin '' demesinin ardından babam ile ikinci bahar moduna geçince de '' ahh kızım çocuklar da gidecek, bizler bugün var yarın yokuz nasıl
İlk defa bir kitabı anlatmaya hangi cümleler ile başlayacağımı bulamadım. O kadar çok anlatılacak duygu varken, atlarım, unuturum kaygısı yazmamı yavaşlattı. Ne kadar anlaşılır olabilir bilmiyorum ama denemekten de kendimi alamıyorum.
Ana karakterler Tehmine ve Zaur’un okuyuculara birer mektubu var, naçizane yazdığım, birazcık da olsa
Herkesin bu siteye bir giriş hikayesi vardır. Ya da kendi adıma konuşursam, en azından benim var. Anlatmaya değer gördüğüm bir hikaye hem de… Neden size bu hikayeyi anlatma gereği duyduğumu merak ettiyseniz, hiç merak etmeyin iletinin devamında gayet açık bir şekilde merakınızı gidereceğim. Çok uzun da yazıp sizleri sıkmayacağım. Zira bu bir