Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
150 syf.
1/10 puan verdi
Campanella sağ olsun "ütopya"sında "mutlu ve huzur içinde bir toplum" için her şeyi düşünüvermiş! Hatta fazla ince düşünmüş! Meselâ eşleşme için öngörülen kadın gebe kalmazsa başka bir erkek ile eşleştirilirmiş, bu sefer yine gebe kalmazsa "orta malı" olur imiş! Öyle bir ifade kullanmış kendisi. Bir anneye gösterilen saygı, bu kadınlara ne toplumda, ne tapınakta, ne de toplu yemeklerde gösterilmez imiş! Yani, kadınlara ütopyalarda bile rahat yok! Ayrıca kitap "akıcı" kavramından oldukça uzak.
Güneş Ülkesi
Güneş ÜlkesiTommaso Campanella · Alfa Yayıncılık · 20183,483 okunma
308 syf.
7/10 puan verdi
Her insan kendi iç dünyasında kendi ile çekişir durur. Benim de içimde ne fırtınalar kopuyor... Aklıma gelip yapmadığım, sosyal yaşantıma uymadığı için es geçtiğim nice fikirler... Zaten insanın ne düşündüğü değil ne yaptığı önemli imiş! Bizi biz yapan şeyler fikirlerimiz değil eylemlerimiz değil mi? İnsanlar bizi eylemlerimize bakarak değerlendirmiyorlar mı?.. Evet, öyle... Yazar bizi kendi iç dünyamıza çok başarılı bir şekilde götürmüş, tebrik ediyorum. Eşimin başından geçenleri ve bana yaşattıklarını çok güzel özetlemiş.
Siyah Süt
Siyah SütElif Şafak · Doğan Kitap · 20189,7bin okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ali Bayram - Arsine Yorumum: Kitap bitti bende bittim.. Bu ne hüzünlü öyküdürr bu nasıl bir yaşam hikayesidir?? Neden her koyun kendi bacağından asılmıyor da sürü şeklinde asılıyor? Suçu günahı olmayanların hayatı neden kötü oluyor? Aşk vicdandan vazgeçişmidir ki intikam uğruna sevdiceğinin ailesini yaksın? Dini inancı veya ırkı farklı olan iki
Arsine
ArsineAli Bayram · Deva Yayıncılık · 2014234 okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum en güzel polisiye-gerilim kitabı diyebilirim! Herşeyi ile çok beğendim ama çabuk bitti. Bazı kitaplar vardır; insan elinden bırakamaz, diğer yandan hiç bitmesin ister. İşte bu kitapta bu duyguyu öyle yoğun yaşadım. Yazarın ilk polisiye-gerilim denemesi imiş, sonrakileri sabırsızlıkla bekliyorum!
Trendeki Kız
Trendeki KızPaula Hawkins · İthaki Yayınları · 202011,7bin okunma
372 syf.
7/10 puan verdi
Ayşe Kulin’in Nefes Nefese adlı romanı bizleri 1940 yıllara, daha başka bir ifadeyle İkinci Dünya Savaşı yıllarına götürüyor. Savaşa katılmayan bir Türkiye ama savaşın sıkıntılarını iliklerine kadar hisseden bir Türkiye de aynı zamanda. Nefes Nefese bu dönemde Ankara ve Fransa hattındaki Türk diplomatların dünyasına giriş yapıyor. Oldukça
Nefes Nefese
Nefes NefeseAyşe Kulin · Everest Yayınları · 201311,6bin okunma
Sakın biyonik robot olmayın. Sonra sizi sistematik bir geri zekalıya dönüştürürler.. Unutmayın, “cehaletin bu kadarı ancak eğitimle mümkündür” diye bir söz vardır. Kafanızı kiraya vermeyin. Zamanınızı boşa geçirmeyin. Arkadaşlarınızı iyi seçin.. asimetrik düşünün.. Bana kalırsa, 4 yılda 4 fakülte okuyun. Son 2 yılınızı Mevlana, Yunus Emre ya da
Reklam
NASİL SÖYLESEM SENİ Seni kırmızı bir gülle sınadığını söylüyorlar Kalbin mi çarpıyormuş ne adını duyunca Yaralanmışsın diyorlar üstelik bir ağız
''Yatarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur.'' Öyle imiş, az evvel okudum. Herkese günaydın:-)))
77 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı tek cümlede özetlemek gerekirse: "Gerçek Islam bu değil." cümlesini kurmak gerekir. Devamlı dalga geçilen, alay etmenin zeka belirtisi sayıldığı günümüzde, bu cümle de o istihzalardan epey bir nasibini alıyor malumunuz. "Ne ulan bu gerçek Islam? O değil, bu değil, hangisi o zaman?" diye soruluyor ya, cevabın bir ucu da bu eser işte! Ali Şeriati'nin bir konferans sırasında sunduğu konuşmanın metni olan bu eser, dini hak din ve şirk dini (bence din değil inanış.) olarak ikiye ayırıyor. Şirk dinini ise baş edilmesi kolay bir din olarak tanımlıyor. Baş edilmesi zor olan ise mızrağının ucuna Kur'an'ı takmış olanların savunduğu gizli şirk imiş. Ne kadar doğru. Birbiriyle savaş halinde olanlar dinsizler ile dindarlar değil hak dinine inananlar ile şirk dinine inananlar. Çünkü dinsiz olan kimseler tarih boyunca hiçbir topluluk kuramamışlar; ekonomik, sosyal hiçbir oluşum gerçekleştirememişler. Tarih boyunca insanlar öyle ya da böyle bir şeye inanmışlar. Evet doğru. Kitabın genel fikrine katılmakla birlikte çevirmenin düştüğü bazı notlar Ali Şeriati hakkındaki olumlu görüşüme gölge düşürdü diyebilirim. Çünkü bazı ayet ve hadisleri çok farklı ve alakasız şekilde dayatmaya çalıştığı çevirmenin notlarıyla anlaşılıyor. Kesin kanaat sahibi olmam için hakkında çok şeyler okumam gerekiyor. Kitabı okumaktan gayet memnunum. Kendisini iyice tanımak için istek oluşturdu bende. Tavsiye ederim.
Dine Karşı Din
Dine Karşı DinAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20133,840 okunma
O ihtişâmı elinden niçin bıraktın da, Bugün yatıp duruyorsun ayaklar altında? "Kadermiş!" Öyle mi? Hâşâ, bu söz değil doğru: Belânı istedin, Allah da verdi... doğrusu bu. Talep nasılsa, tabîî, netîce öyle çıkar, Meşiyyetin sana zulmetmek ihtimâli mi var? "Çalış!" dedikçe şeriat, çalışmadın, durdun, Onun hesâbına
Sayfa 267
Reklam
590 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Nasıl başlayayım içimdeki cümleleri dile getireyim diye derken. Öncelikle kitabı yorumlamadan önce bazı hususları dile getireyim dedim ilk önce.... #Daha önce hiç ama hiç polisiye romanı okumadım. Ama polisiye dizilerini çok izledim. Hiçbir bölümünü kaçırmadım. Mesela; "Arka Sokaklar","Kanıt","Galip
İstanbul Hatırası
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,2bin okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
Sanırım bu kitabı Holden okusaydı şöyle derdi: "Okuduğum en lanet kitaplardan biriydi. Aslında tam olarak öyle söyleyemezssiniz tabi. Yani kısmen. Yazarın ne yapmaya çalıştığını anlayamadım. Durmadan aynı kelimeleri kullanıyordu. Durmadan lanet diyordu. Çok ayıp.. Ayrıca bazı yerlerde lafı gerçekten iyi konduruyordu. Mizah duygusu da çok
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159bin okunma
Mehmet Akif, Ağzı meyhaneye rahmet okuturken hele bak Bana gelmiş de şeriatçı kesilmiş avanak diye yakınırken, deyimi pek güzel kullanmış. Türkçede bu deyimin nasıl türetildiğine dair, şöyle bir hikâye mevcuttur: Hırsızın biri hastalanmış ve sekerat-ı mevt halinde iken Allah'a şu yolda dualar edermiş: — Yüce Allah'ım!.. Dünyada nasibim hırsızlıktan imiş. Ne kazandı isem bu yolla kazandım. Çoluk çocuğumun kursağına helâl lokma girmedi. O kadar insanın ahım aldım, hakkını yedim. Bu kadar günah ile Senin yüce huzuruna nasıl çıkayım! Arkamdan beni hayırla anacak kimse de yok. Bilâkis herkes beni lanetle anacak. Affet Allah'ım!... Hırsızın delikanlı oğlu, bu hâle bakıp babasına demiş ki: — Baba, sen hiç merak etme. Ben seni her gün rahmetle andırırım, için rahat olsun. Hırsız ölmüş. Evin geçim yükü oğlana geçmiş. Delikanlı babasının mesleğini sürdürmeye kararlı. Başlamış hırsızlığa. Ancak babasının aksine, girdiği her evi âdeta kuruturmuş. İğneden ipliğe ne var ne yoksa alır, ev sahibine çıplak odalar bırakırmış. Öyle bir zaman gelmiş ki, evleri soyulanlar, eski hırsızı, yani delikanlının babasını arar olmuşlar. Diyorlarmış ki: 58 — Babası da hırsızdı ama, Allah rahmet eylesin ihtiyacı kadar çalardı. Bunun gibi açgözlü ve arsız değildi. Bir hırsıza da rahmet ancak bu kadar okunur!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.