Dostoyevski'nin, tamamen kendi hayatından esinlenerek maddi kaygılarla 25 günde yazdığı, kitabı yetiştirmek için tuttuğu stenograf kadına evlenme teklifi ettiği bir romandır Kumarbaz...
(Stenograf: Kısaca, çabuk yazma uzmanı.)
Farkındayım, biraz kafa karıştırıcı ama ilgi çekici bir giriş oldu. Ben de kitabı bitirdikten sonra, kısa bir araştırma
Seni seviyorum işte, budala, deniz dibindeki çakıl taşı nasıl sevilip, sarmalanır, ona bağlanılırsa ben de sana öyle bağlıyım, umarım ben de seninle denizle çakıl taşı gibi birlikte olurum.
Ben bir insandım, biz bir insandık... Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, Ezidiler... Ve bizi dil, din, ırk vs ayrımıyla ayıran bütün gruplar olarak insandık.
Sonra ne oldu?
Doğumumuzdan ölümümüze bir film şeridi gibi geçirin yaşamınızı. Biz ne yaptık?
İşte dünyada saniyede oluşan insan istatistikleri:
Tarih 20/07/2019 Saat 15:00
Şu anki
“Pantolonlu kız” yazarın da kitaba ilk düşündüğü isimdir. Ama ben Salka Valka olarak çok sevdim. Sanki romandaki kızın mücadelesine ,var olma çabalarına , da bu isim daha çok uymuş gibi.İsmin tınısında bile mücadele var.
Salka ‘nın hikayesi annesi Sigurlina ile güneye gitmek için çıktığı yolculukta paralarının bitmesi sonucu geçici olarak
- İnceleme yazmayı düşünmüyordum ama WERTHER RÜYAMA GİRDİ !!!
- Ben bu kitaba haksızlık ettim, o yüzden Werther gelip benim rüyama girdi arkadaşlar. Nasıl mı? İşyerimde okurum diye yanıma aldım kitabı, ama işimden dolayı gerek arandım ve gerekte dolaşmak zorunda kaldığım için bir türlü kitaba odaklanıp tek solukta okuyamadım. Böyle olunca da
‘’Selim öldü. Selimlik de ölmüştür.’’
Ve her başlangıç, taze bir yaşamla ortaya çıkarken,
Bir ölümden doğdu bu roman.
Bu ölümle doğuşun sebebi, Atay’ın her daim üzerinde düşündüğü ve ölene dek de bundan vazgeçemediği (yarım kalan kitabı, bazılarımız için hala kabuk bağlamaz bir yaradır) bir kavramdı. Bu kavram, bizzat Atay’ın da ifade ettiği
Uzun zaman olmuştu Sait Faik okumayalı. Sait Faik'i çok seven bir arkadaşım var ve en çok sevdiği kitabı da bu. Özellikle bu kitabı seçmemin sebebi de bu arkadaşım oldu. Kitabı okurken arkadaşımı düşündüm, hatırladım sık sık, neden çok sevdiğini anladım kitabı, çünkü o da bir çok hikâyede üzerinden geçen nice seneye rağmen muzipliği, orijinalliği