Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
"O benim her sabah uyanma sebebimdir. Uyumadan önce son şeyim, uyandığım zaman ki ilk şeyim. Eğer yaşıyorsam, onu bulma arzusudur beni hayatta tutan." Çeyrek asırlık devam eden papaz kızı Kaknusia ve müslüman genç Bahşı' nın aşk hikayesinin yanında l. Ahmet döneminde Sultan Ahmet Cami' sinin yapımı ve kutsal emanetlerin Misir'dan getirilişini harika şekilde harmanlayan
İskender Koc
İskender Koc
'dan müthiş bir son roman... " Özgürlük sevgiliye köle olmaktır." İşte bu cümle ile etkileyici hikâyeyi bir solukta okuyacaksınız...
Aşk Hikayesi
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,654 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Şermin Yaşar " Tarihi Hoşçakal Lokantası "
Şermin Yaşar " Tarihi Hoşçakal Lokantası " Kalbimize dokunan karakterler... Bir köşede unutulmuslar, yalnızlığıyla yoğrulmuşlar, kırk gönüller, bir yerlerde sessiz sedasız yaşayanlar, görmediklerimiz görmezden geldiklerimiz... Her şey bu öyküde ALINTILAR •.... kalbinde ,kabrinde nakli mümkün ama aşkın nakli olmuyor. •Çekip gitmeyi özgürlük sanıyorsunuz. •Kalkıp gittim ve onu yüreğindeki çukurla bıraktım. •Geriye kocaman bir boşluk kaldı. •Ayna yüzüne, bardak dudağını, ellerim saçlarını, pencere gözlerini bekliyor. Kitaplarla Kalın ☆
Tarihi Hoşça Kal Lokantası
Tarihi Hoşça Kal LokantasıŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20175,4bin okunma
Reklam
222 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
‘Düzen’den memnundu halk… Hala öyle. Kurtarılma talebi yoktu.... Hiçbir zaman olmadı. Oysa senin derdin onun insanca yaşamasıydı. Savaşın onun içindi. Sen onun için savaşırken o ne yaptı? Seni aradı dağ-taş jandarmaya teslim etmek için. Hala faşizmden yana onlar. Hala düşmanlar güzel olan her şeye. Hala çirkinden yanalar. Hala iyilerle savaşıyorlar. Bu halk için mi öldün sen çocuk? Değdi mi?
Birhan Eroğlu
Birhan Eroğlu
'nun dizeleriyle başlıyayım tarıhın bu kara lekeli durumuna.. "1968'ler. Yazılı tarihin en barbar asrının en umutlu, en ışıklı, en cesur günleriydi. Coşkun bir devrimci dalganın bütün dünyayı sarstığı, onlarca ülkede milyonlarca insanın ayağa kalkarak, "Gerçekçi ol, imkansızı iste," diye haykırdığı günlerdi... Böyle bir dünyada, Denizler de özgürlük bayrağını Türkiye'de yükseklere taşıdılar. ABD'ye, NATO'ya, yurtlarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere en iyi cevabı eylemleriyle, yürüyüşleriyle, cesaretleriyle verdiler." "acılardan zevk alan insanlar mı çoğalmış?.. (S:210)
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç Fidan
"Somut hiçbir yasal dayanak olmadan Deniz'i, Yusuf'u, Hüseyin'i ve nice arkadaşlarını idamla yargılayıp, "Asalım, asalım!" çığlıklarıyla darağacına göndererek özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini boğmaya çalıştılar..."
Nihat Behram
Nihat Behram
'ın kalemınden üç fifandan geriye kalan acıyı hüznü okuduk, yüreğimiz yandı bır kere daha.. "Biz şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık!""
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,8bin okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
“Aşk çiçekleniyor ve etrafındaki her şeyi de çiçeklendiriyordu:Aşk,dünyanın tüm çiçeklerinden daha parıltılı,daha hoş kokuluydu.” Monte Cristo Kontu romanıyla kendisini tanıdığım Alexandre Dumas’ın Siyah Lalesi bana özgürlük,hırs,aşk ve kıskançlık gibi bir çok duyguyu derinden hissettirdi.Sonunu az çok tahmin edebilsem de Rosa ve Cornelis’in serüvenlerine dahil olmak,onlarla aynı duyguları paylaşmak keyif vericiydi. Kitapta her şey güzel giderken bir umutla,heyecanla hayaline ulaşmaya çalışan Cornelis’in haksız yere mahkum olması sonucunda hayallerine onlardan vazgeçmeden,pes etmeden sevgili Rosa’nın da yardımıyla ulaştığını, bu yolda aşkı bulduğunu ve bir kişinin öfkesinin,kıskançlığının,hırsının nelere sebep olabileceğini okuyoruz.Bir kişinin kıskançlığının, binlerce insanın öfkesinden daha etkileyici daha tehlikeli olabileceğini bir kez daha gördüm.Zaman zaman kitap yavaş ve sıkıcı ilerlemesine rağmen merak ederek okumaya devam ettim.Keyifli okumalar dilerim:))
Siyah Lale
Siyah LaleAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202113,9bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Küçük domuzcuklar
George Orwell’in “Hayvan Çiftliği” eseri, alegorik bir dil ve derin politik eleştirilerle bezeli, zamansız bir başyapıttır. Orwell, bu eserinde, bir çiftlikteki hayvanların insanlara karşı başlattıkları isyanı ve sonrasında kendi aralarında kurdukları hiyerarşiyi anlatır. Ancak bu basit öykü, yazarın keskin gözlem yeteneği ve incelikli kurgusuyla, 20. yüzyılın en önemli politik olaylarından birine dönüşür. Orwell, "Hayvan Çiftliği"nde, iktidarın nasıl yozlaştırabileceğini ve ideallerin zamanla nasıl çarpıtılabileceğini gözler önüne serer. Eserdeki hayvan karakterler, insan toplumundaki farklı sosyal ve politik sınıfları temsil ederken, çiftlikte yaşananlar ise tarihsel bir devrimin ardından gelen iktidar mücadelelerini simgeler. Yazar, bu eserle, okuyucuya, güç ve iktidarın doğası üzerine düşünmeyi teşvik eder. Orwell’in dili, hem sade hem de vurucudur. Okuyucuyu sıkmadan, düşündürücü bir yolculuğa çıkarır. “Hayvan Çiftliği”, her ne kadar bir döneme ayna tutuyor gibi görünse de, içerdiği mesajlar ve eleştiriler bugün de geçerliliğini korumaktadır. Bu eser, özgürlük, eşitlik ve adalet gibi evrensel temaları işlerken, aynı zamanda bireyin toplum içindeki yerini ve sorumluluklarını da sorgular. Sonuç olarak, “Hayvan Çiftliği”, Orwell’in gözlem gücü ve eleştirel bakış açısının bir ürünü olarak, edebiyatın ve politik düşüncenin kesiştiği noktada duran, okuyucuya çok katmanlı bir deneyim sunan bir eserdir. Spoiler vermeden söylenebilecek en net şey, bu kitabın, her okuyucunun kendi iç dünyasında ve çevresindeki toplumda gözlem yapmasını sağlayacak derinlikte bir eser olduğudur.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,4bin okunma
50 syf.
10/10 puan verdi
Özgürlük Arayışında Bir Ruhun Çırpınışları: Konstanze'ın Hikayesi
Hikaye, Konstanze adında özgür ruhlu bir kadının, toplumun dayattığı kurallara ve beklentilere karşı koyma mücadelesini anlatıyor. Konstanze, sevdiği adamla evlenmesine rağmen, toplumun "mecburiyetleri" nedeniyle ondan ayrılmak zorunda kalıyor ve bu durum hayatında derin bir yara açıyor. Zweig, Konstanze'ın içsel çelişkilerini ve duygusal karmaşasını ustaca tasvir ediyor. Konstanze bir yandan sevdiği adama olan tutkusunu yaşamak istiyor, diğer yandan da toplum tarafından dışlanmaktan ve kınanmaktan korkuyor. Bu korku, onu sevdiği adamdan ve mutluluğundan vazgeçmeye zorluyor. Mecburiyet sadece Konstanze'ın hikayesi değil, o dönemdeki birçok kadının yaşadığı trajedilerin de bir yansıması. Zweig, bu eserle toplumun kadınlara bakış açısını ve onlara dayattığı haksız yükleri eleştiriyor. Romanın dili sade ve akıcı, Zweig okurları Konstanze'ın hikayesine kolayca dahil ediyor. Hikayenin sonu ise oldukça etkileyici ve düşündürücüdür. Okurlar, romanı bitirdikten sonra bile Konstanze'ın hikayesini ve yaşadığı trajedileri uzun süre unutamıyorlar.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,8bin okunma
Reklam
210 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamak İçin'de İnsan Varoluşunun Çıplak Gerçeği
Hikaye, taşra bir kasabadaki akıl hastanesinde geçiyor. Altıncı Koğuş'ta yatan hastalarla onları tedavi etmeye çalışan Doktor Andrey Yefimitch ile tanışıyoruz. Yazar, bu eserde sadece akıl hastalarının değil, aynı zamanda onları dışlayan ve hor gören toplumun da eleştirisini yapıyor. Altıncı Koğuş'taki vahşet ve adaletsizlik, insan
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,4bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
Doktor Yefimitch'in İkilemi: Vicdan mı Görev mi?
Altıncı Koğuş'a. Hikaye, taşra kasabasında bir akıl hastanesinde geçiyor. Altıncı Koğuş'ta yatan hastalar ve onları tedavi etmeye çalışan Doktor Andrey Yefimitch ile tanışıyoruz. Yazar, bu eserde sadece akıl hastalarının değil, aynı zamanda onları dışlayan ve hor gören toplumun da eleştirisini yapıyor. Altıncı Koğuş'taki vahşet ve
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,8bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Öncelikle kitabın dilini ve anlatımını çok beğendiğimi söylemek istiyorum. Arap edebiyatından okuduğum eserler içinde en dolu dolu olanlardan biri bu kitaptı sanırım. Cezayir’in sömürge yönetiminden kurtulmak üzere başlattığı özgürlük hareketi ve özgürlüğünü elde ettikten sonra da ülkenin gelmiş olduğu durumu çok etkileyici sembollerle anlatan bir
Bedenin Hafızası
Bedenin HafızasıAhlam Mosteghanemi (احلام مستغانم) · Nemesis Kitap · 202143 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Okuduğumuz kitaplar üzerine neden konuşmuyoruz diye serzenişte bulunduğum arkadaşımla ile ortak okumamız olan kitap. Yazarı bana tanıtan da arkadaşım olmuştu. Ağzı Çiçekli Adam tiradı ile tanışmıştım hatta. O tiradın giriş kısmı beni o kadar etkiledi ki yazarın başka bir kitabını alıp okumak istedim. Buraya da not düşmek istedim giriş kısmını.
Biri Hiçbiri Binlercesi
Biri Hiçbiri BinlercesiLuigi Pirandello · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,055 okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
Distopik Gerçekliğe Bakış: 1984'te Toplum ve Birey
George Orwell'in 1984 romanı, totaliter rejimlerin dehşetini ve bireysel özgürlüğün kırılganlığını anlatan distopik bir başyapıttır. Hikaye, Okyanusya adında totaliter bir rejim tarafından yönetilen bir toplumda Winston Smith adında bir adamın gözünden anlatılır. Bu toplumda Büyük Birader adında her şeyi gören ve duyan bir lider vardır.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,8bin okunma
772 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Seni ve yavrularımı hasretle kucaklar, mektubunu beklerim sevgilim... Nazım hep mektup bekledi... Nazım Hikmet benim için nasıl desem bütün şairlerden ayrı bir yerde. Onun duygusu iç dünyası gerçekliği beni hep çok etkilemiştir.. Kitaba gelecek olursak; Nazım gerçekten Pirayesini seviyor muydu yoksa yaşadığı hayatın içinde Pirayesine mi tutunuyordu? İkinci söylediğim daha akla yatkın geliyor bana. Aynı duyguyu Ahmed Arif'in Leyla Erbil'e olan saplantılı aşkında da hissetmiştim. Çünkü hapissin kısıtlısın, yasaklısın bir şeye kafa yorman dışarı ile bir bağ kurman lazım eh birazda şair adamsın işte bir miktar eziyet çektirmen lazım kendine... Kitapta gündelik yaşamdan anılar, hasret, özlem yasaklar ve özgürlük geçim kaygısı ne ararsan var.. her şey varda Nazım'ın o büyük tutkusu yok... Bir kaç kez yarıda bırakıp tekrar başladım açıkçası aradığımı da bulamadım kitapta... Yine de keyifli okumalar..
Piraye'ye Mektuplar
Piraye'ye MektuplarNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20174,916 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
3 kadın,3 kıta ,3 hayat ve özgürlük arayışı,insanca yaşayabilme arzusu… Bugünü değilde ömrü özgürce yaşayabilme arzusu…Ve kadınların dünyanın neresinde olursa olsun çocukları için ,karıyerlerı için , özgürlükleri için ne denli savaş verebileceğinin örneği.. Birbirlerinden habersiz ve ayrı dünyalarda yaşayan Giulia, Sarah ve Smita’nın hikâyesiydi okuduğum.Her birinin kendi yaşam standartlarına göre verdıgı savaş farklıydı beni en çok Hindistan da yaşanan hayat mücadelesi etkiledi . Kızı için Hindistan'da mücadele veren herseyi geride bırakabikecek kadar güçlü olan Smita nın hayatını soluksuz okudum..Bakalım üç kadını hayat nersınde ve nasıl kesıstırecek ?Bir solukta okudum bir günde bitirilebilecek etkisi günlerce süren kitap . Güzeldi.
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,5bin okunma
151 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sisyphos mutludur!
"Sisyphos Söyleni", Camus'nun yaşamın anlamsızlığı ve absürdizm konularını ele aldığı felsefi bir denemedir. Kitabın temel konsepti, Yunan mitolojisindeki Sisyphos hikayesine dayanır. Efsaneye göre, Sisyphos, tanrıları kandırdığı için sonsuza kadar bir kayayı bir dağın tepesine taşımakla cezalandırılmıştır. Ancak, kaya her defasında tepenin zirvesine ulaştığında geri yuvarlanır, böylece Sisyphos sonsuz bir döngüde sıkışır. Camus, bu mit üzerinden insanın yaşamının ve uğraşlarının absürdlüğünü tartışır. Kitapta, insanların anlam arayışını ve absürdlüğün kabulünü incelerken, Sisyphos'un kaderinin insan yaşamını sembolize ettiğini önerir. Camus'nun temel argümanı, yaşamın absürd olduğunu kabul etmenin, umutsuzluğa kapılmak yerine, bir çeşit özgürlük getirdiğidir. Sisyphos'u mutlu olarak hayal edebileceğimizi belirtir çünkü o, cezasını kabul etmiş ve kaderini kendi anlamıyla yaşamıştır.
Sisyphos Söyleni
Sisyphos SöyleniAlbert Camus · Adam Yayınları · 19838,4bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.