_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
Beynin Çatı Katını Keşfetmek: Yaratıcılığın ve Hayal Gücünün Değeri Genç bir avukat olan John Hector McFarlane, bir sabah gözünü açıyor ve bütün dünyasını altüst olmuş halde buluyor. Bir gecede, yerel bir inşaatçının cinayetinde baş şüpheliye dönüşmüş. Aleyhindeki deliller o kadar kuvvetli ki, yaka paça Scotland Yard'a götürülmeden önce bir an
Reklam
Bir tanem, Yine o yalnız anlardan biri. Radyoda kederli bir şarkı. Uzaklarda huzursuz bir hayvan gibi homurdanan şehir. Radyodaki şarkı özlemle dolduruyor geceyi. Gece tıpkı benim gibi iç geçiriyor. Özgürlük yasak bana, sen yasaksın. Anılarınla oyalıyorum kendimi. Özleminle onarıyorum. İyi ki özlemin varmış diyorum, yoksa dayanamazdım, ya aklımı
_Medeni dünyamız, şövalyelerle, askerlerle, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi hukuk maskesini
[Bana Tanıdık Geldi-2:(] "Korku kültüründe kendini korkulan, güçlü durumda gören ben bilincindeki kişi, dediğim dedik, öttürdüğüm düdük, bilinci içindedir. Hiç kimseye sormadan aklıma estiği gibi yapar. Kendisini eleştirenlere tahammülü yoktur, eleştiriyi kendine yönelmiş bir saldın olarak görür. Fakir olmak onun için güçsüz olmak demektir ve affedilmeyecek, hiç acınmayacak bir durumdur. Acırsan acınacak hale gelirsin, ilkesini benimsemiştir. Fakiri, güçsüzü gözünü kırpmadan ezer geçer. O her şeyi bilir. Sadece kendi gücüne güç katacak bilgiye değer verir. Bilginin kendi başına bir değeri yoktur. Kendini geliştirmek, anlamlı ve coşkulu bir yaşam gibi sözler anlamsız "laftır. İlişkide kendinin güçlü olduğunu bilir, ama güçsüze biraz yüz verirse hemen tepesine bineceklerini düşünür ve o nedenle onları asık surat ve öfkeyle uzakta tutar. Kimseye hesap vermek zorunda olmadığı için keyfidir. Yüzde yüz itaat bekler ve itaat etmeyenlere karşı zalimdir. İtaat onun için de kutsat bir değerdir ve güçsüz güçlüye koşulsuz itaat etmelidir. Kendi yaşamını keyfince yönetir ve başkalarının yaşamını yönetirken onlardan sorumluluk almaz. Çobandır ama sürüye zarar gelmesinden sorumluluk almaz, kimseye hesap vermez. Kendisinden korkan eşi, çocukları ya da çalışanları olmazsa hayatının anlamsız olduğunu düşünür ve mutsuz olur. Mutlaka ondan korkacak binlerinin olması gerekir, aksi halde ne yapacağını bilemez, zıvanadan çıkar. 260-261
Sayfa 260
#Hürriyet (özgürlük) nedir biliyor muyuz?
Fakir düşmüş bir ailede doğdum. Buna rağmen çocukluğum epeyce mesut geçti. Fakirlik, içimizde etrafımızda ahenk bulunmak şartıyla -ve şüphesiz muayyen bir derecesinde zannedildiği kadar korkunç ve tahammülsüz bir şey değildir. Onun da kendine göre imtiyazları vardır. Benim çocukluğumun belli başlı imtiyazı hürriyetti. Bu kelimeyi bugün sadece
Sayfa 22 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Reklam
44 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.