Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir tanem, Yine o yalnız anlardan biri. Radyoda kederli bir şarkı. Uzaklarda huzursuz bir hayvan gibi homurdanan şehir. Radyodaki şarkı özlemle dolduruyor geceyi. Gece tıpkı benim gibi iç geçiriyor. Özgürlük yasak bana, sen yasaksın. Anılarınla oyalıyorum kendimi. Özleminle onarıyorum. İyi ki özlemin varmış diyorum, yoksa dayanamazdım, ya aklımı
IŞIK KAYNAĞI
~KENDİMCE~ Tek başına oturuyor. Gözleri sımsıkı kapalı, hiçbir şey göremiyor. Karar verdiği süre dolunca gözlerini açıyor. Ama yine bir şey göremiyor, hiç ışık yok. Çünkü gözlerini kapatmadan önce ellerini sıkıca birleştirip parmaklarını kenetleyerek gözlerinin üzerine bastırmıştı. Ellerini gözlerinin üzerinden kaldırıyor ve... Yine
Reklam
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Korku kültüründe kendini korkulan, güçlü durumda gören ben bilincindeki kişi, 'Dediğim dedik, öttürdüğüm düdük,' bilinci içindedir. Hiç kimseye sormadan aklına estiği gibi yapar. Kendisini eleştirenlere tahammülü yoktur, eleştiriyi kendine yö- nelmiş bir saldırı olarak görür. Fakir olmak onun için güçsüz olmak demektir ve affedilmeyecek, hiç acınmayacak bir durumdur. 'Acırsan acınacak hale gelirsin,' ilkesini benimsemiştir. Fakiri, güçsüzü gözünü kırpmadan ezer geçer. O her şeyi bilir. Sadece kendi gücüne güç katacak bilgiye değer verir, bilginin kendi başına bir değeri yoktur. Kendini geliştirmek, anlamlı ve coşkulu bir yaşam gibi sözler anlamsız 'laf'tır. İlişkide kendinin güçlü olduğunu bilir, ama güçsüze biraz yüz verirse hemen tepesine bineceklerini düşünür ve o nedenle onları asık surat ve öfkeyle uzakta tutar.Kimseye hesap vermek zorunda olmadığı için keyfidir. Yüzde yüz itaat bekler ve itaat etmeyenlere karşı zalimdir. İtaat onun için de kutsal bir değerdir ve güçsüz güçlüye koşulsuz itaat etmelidir Kendi yaşamını keyfince yönetir ve başkalarının yaşamını yöne tirken onlardan sorumluluk almaz. Çobandır ama sürüye zarar gelmesinden sorumluluk almaz, kimseye hesap vermez. Kendisinden korkan eşi, çocukları ya da çalışanları olmazsa hayatının anlamsız olduğunu düşünür ve mutsuz olur. Mutlaka ondan korkacak birilerinin olması gerekir, aksi halde ne yapacağını bilemez, zıvanadan çıkar.
Sayfa 272 - Kronik Kitap
.... Otomobilin toplumsal ideolojisi Arabaların en berbat yanı deniz kıyısındaki şatolara veya villalara benzemeleri: Yalnızca çok zengin bir azınlığın keyfi için icat edilmiş, kavramsal olarak ve doğası gereği asla halk için tasarlanmamış lüks tüketim malları. Herkesin sahip olması halinde kullanım değerini kaybetmeyen elektrikli süpürge, radyo
Müber­ra ve Nazan’ın birbirinden bağımsız olarak ortaklaştıkları bir di­ğer konu da yurtdışmdaki yaşam deneyiminin birey üzerindeki dönüştürücü etkisi. Müberra kendi başına ve herkesten uzakta yaşamanın özgürleştirici bir yanı olduğu görüşünde: “Beni hep yoran bir kısmı da var: Kendini hiçbir zaman gü­vende hissetmiyorsun, çünkü hep yalnızsın, ama bir yandan da o bir bağımlılık, kendi üzerine gitmek gibi. Kendini zorluyorsun yani, daha iyisini yaparım diye. Bilmiyorum, özgür­lük... Özgürlük güzel yahu. Kimseye hesap vermek zorunda değilsin. Kendi hayatını tamamen kendin düzenliyorsun. Bir şeyi yanlış yaparsan sorumlusu sensin.” Kendi başına ve mücadele halinde yaşama zorunluluğunu Na­zan şöyle tarif ediyor: “Önüne hiç bilmediğin bir kutu oyunu koyuyorlar ve bunu çözmeni istiyorlar senden. Sana yardım eden kimse yok. Sen o oyunla karşılaştığında gerçekten ortaya çıkmak zorunda kalı­yorsun. Yaşamak denilen şey sadece çalışmak değil. Yaşamak denilen şey ülkeye hizmet etmek değil. Ya da genel geçer ku­ralları devam ettirmek değil. Yaşamak denilen şey benim kim olduğumu bulmak: Ben kimim? Ne yapabilirim? Ben ne işe yararım? Biraz algım açıldı, bir sürü yaşama şeklinin olduğu­nu gördüm.”
Reklam
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
448 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir “aşk romanı”ndan çok daha fazlası*…
1970 yılında neşredilen
Ak Liman
Ak Liman
novellasının devamı niteliğindeki
Beş Katlı Evin Altıncı Katı
Beş Katlı Evin Altıncı Katı
1974-1978 yılları arasında kaleme alınmış, 1981 yılında ise ilk kez Yazıçı Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Türkiye’de ise ilk baskısı Kültür Bakanlığı tarafından 1994 yılında
232 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
TATAR ÇÖLÜ Roman karakterimiz askeri okuldan mezun olan Drogo’un mezun olduktan sonra kimsenin hakkında en ufak bir fikir sahibi olmadığı ama Kuzey’in en uzak noktasında bulunan Tatar Çölü’nün koruyuculuğunu yapan Bastiani Kalesi’ne tayininin çıkması ile başlıyor. Bastiani Kalesi’ne gitmek için yola çıkan Drago’ya hiç kimse kale hakkında
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
''Zihinsel özgürlük maddi şeylere bağlıdır. Şiir ise zihinsel özgürlüğe bağlıdır.'' Ne demek istiyor Virginia Woolf burada? Belki de kitabın en temel cümlelerinden birisi bu ve yazıma bu alıntıyla başlamak istedim. İnsan zihni çok meşgul bir yapıda ondan ona atlayıp duran günümüz dünyasında genellikle de maddi kaygılar ve
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Aspendos Yayıncılık · 201837,9bin okunma
Reklam
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
Filmler - Kavramlar *
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.