Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sebebi her ne olursa olsun hiçbir şeyin göründüğü gibi olmamasından yıldım. Kızılderililerde Yıl sözcüğü aynı zamanda Dünya anlamına da gelirmiş. Birinin bitişi diğerinin de dönüşünü simgelermiş. Yıl bitti demek yerine Dünya geçti derlermiş örneğin. Ben genel olarak dünya geçti diye düşünüyorum, buna tahmin edemeyeceğin kadar üzülüyorum.. Oysa
"Korku kültüründe kendini korkulan, güçlü durumda gören ben bilincindeki kişi, dediğim dedik, öttürdüğüm düdük, bilinci içindedir. Hiç kimseye sormadan aklına estiği gibi yapar. Kendisini eleştirenlere tahammülü yoktur, eleştiriyi kendine yönelmiş bir saldırı olarak görür. Fakir olmak onun için güçsüz olmak demektir ve affedilmeyecek, hiç acınmayacak bir durumdur. Acırsan acınacak hale gelirsin, ilkesini benimsemiştir. Fakiri, güçsüzü gözünü kırpmadan ezer geçer. O her şeyi bilir. Sadece kendi gücüne güç katacak bilgiye değer verir, bilginin kendi başına bir değeri yoktur. Kendini geliştirmek, anlamlı ve coşkulu bir yaşam gibi sözler anlamsız 'laf'tır. İlişkide kendinin güçlü olduğunu bilir, ama güçsüze biraz yüz verirse hemen tepesine bineceklerini düşünür ve o nedenle onları asık surat ve öfkeyle uzakta tutar. Kimseye hesap vermek zorunda olmadığı için keyfidir. Yüzde yüz itaat bekler ve itaat etmeyenlere karşı zalimdir. İtaat onun için de kutsal bir değerdir ve güçsüz güçlüye koşulsuz itaat etmelidir. Kendi yaşamını keyfince yönetir ve başkalarının yaşamını yönetirken onlardan sorumluluk almaz. Çobandır ama sürüye zarar gelmesinden sorumluluk almaz, kimseye hesap vermez. Kendisinden korkan eşi, çocukları ya da çalışanları olmazsa hayatının anlamsız olduğunu düşünür ve mutsuz olur. Mutlaka ondan korkacak birilerinin olması gerekir, aksi halde ne yapacağını bilemez, zıvanadan çıkar.
Sayfa 260
Reklam
Denebilir ki, Tanrı'nın yasak ettiği, özel bir kişinin başkasını öldürmesidir, yasaları uygulayan yargıcın öldürmesini değil. Evet, ama insanların Tanrı buyruklarına aykırı yasalar çıkarmasını, ırza geçmeyi, zinayı, yalan yere yemin etmeyi kitaba uydurmalarını kim önleyebilir? Nasıl önler? Tanrı bize yalnız başkasını değil, kendimizi
Sayfa 21 - Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel klasikleri dizisi. Thomas More (1478-1535) yargıçlığı boyunca dürüstlüğü ve haktanırlığıyla sivrilen ve Sokrates gibi bir anlamda bu yüzden ölüme mahkûm edilen bir 16. yüzyıl yazarıdır.Kitabı okudu
Pencereye yaslanıyor, kuşkusuz böylece eskiden olduğu gibi penceden baktığında hissettiği o özgür olma duygusunu anımsamak istiyordu. Çünkü her geçen gün uzaktaki şeyleri seçmesi biraz daha güçsüzleşiyordu. Özgürlük artık çok uzakta kalan bir eski binayı anımsatıyordu bana…
Bir tanem, Yine o yalnız anlardan biri. Radyoda kederli bir şarkı... Dışarıda karanlık bir gece başlıyor... Uzaklarda huzursuz bir hayvan gibi homurdanan şehir... Radyodaki şarkı özlemle dolduruyor geceyi. Gece tıpkı benim gibi iç geçiriyor. Özgürlük yasak bana, sen yasaksın... Anılarınla oyalıyorum kendimi... Özleminle oyalıyorum. İyi ki özlemin
2-Ateş ve Kelebekler "Kryzyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe, insa yeni okyanuslar keşfedemez." (Andre Gide) Eski bir Hint masalında anlatılır. Dört kelebek uzakta yanan bir ateş görmüşler. Ateşin nasıl bir şey olduğunu öğrenmek iste minişler. Birinci kelebek, "ben gidip bakayım” demiş. Kelebek gidip ateşe biraz yaklaşmış...
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.