‘’Hayın’’ diye mırıldanıyor. Bu bir özlem mi, sitem mi, geç kalmış bir merhaba mı,bir türlü kestiremiyorum. Yüzüne bakıp kalıyorum öylece. Dalgın dalgın.
Belki bir umuttur. Belki de bir özlemdir. Özlem sıcacıktır. Özlem bir dost, bir sevgilidir. Sarıverir insanı sıcaklığı.
Sayfa 87 - undefinedKitabı okudu
Reklam
Din, bir susuzluk, sonsuza karşı duyulan özlem. Bilgi değil, aşk. Aşk öğretilir mi? Dini, mektebe sokmak yanlış. O, dost bir iklimde kendiliğinden çiçeklenmeli. Hint bilgeleri ormana otağ kurarlardı. Kâinatın ruhu ile insanın gönlü, sessizlikte kaynaşırdı. Kuşlarla, çiçeklerle kardeştiler. Dua ile başlardı günleri, dua ile biterdi.
Sen bilemezsin babacığım, bir evladın, yirmisine de gelse yanında bir babaya özlem duyacağını, sen bilemezsin...
Sayfa 335Kitabı okudu
Buradan çıkarabileceğimiz asgari sonuç, insanlık tarihi ilerliyorsa, "gelişim" sözcüğünün bir anlamı varsa ve medeniyet yalnızca retorik bir uydurma değil de barbarlığa geri adım attıran bir hakikatse, o zaman bütün bunları mümkün kılan gücün okurlar olarak Jean Valjean ve Monsenyör Bienvenue'nün, Fantine ve Cosette'in, Marius ve Javert'in ve imkansızı ararken çıktıkları yolculukta onlara eşlik eden herkesin eylemleri için duyduğumuz özlem ve şevkten gelmiş -ve hala geliyor- olması gerektiğidir.
Sayfa 703 - Mario Vargos Llosa'nın Sonsözü'ndenKitabı okudu
"Eylül, esef ve özlem ayıdır. İçine birkaç günlük kış saldırısından acı düştüğü için, o güzel havaların, devamlı yazın, artık nasıl geçtiğini bir mazi olduğunu hissettiren bir ay..."
Sayfa 206 - Tutku YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.