Çayın tadı ülkemin tadına benzer: Acı ve sıcak, güçlü ve anılarla keskin. Özlem tadındadır. Sonra kaybolur; dudakların hala sıcakken tat dilinden kaybolur. Sisin içine uzanan tarlaların kaybolduğu gibi kaybolur.
"Sevgiye yürü, tâ ki hakikate eresin." Her kim bir şey veya kimseyi severse ona inanmış olur, boyun eğmiş, kulluk etmiş olur. Kulluk, sevginin yedi derecesinden biridir ki ilk adımda dostluk başlatır. Bu dereceler ezeli "ilgi"den doğar, ilgiyi "sevgi" takip eder. Sonra "tutku", "aşk", "şevk" ve "kulluk" diye devam edip ebedi "dostluk"ta nihâyet bulur. İyi veya kötü, yararlı veya zararlı her tür sevginin bir etkisi, sonucu, meyvesi ve hükmü vardır. Coşku, zevk, özlem, yakınlaşma, ayrılma, uzaklaşma, terk etme, sevinme, üzülme, ağlama, gülme... Hepsi sevginin etkileri ve hâlleridir. Kişi sevgi basamaklarında sürekli bir kazanç ve güç kazanarak ilerlemelidir. Belli bir yol aldıktan sonra sevgi yüzünden ağlasa da, gülse de; sevinse de, üzülse de; hatta sıkılsa yahut coşsa da bundan yarar görür. Nitekim sevgiden uzaklaştığı zaman bunun tersi olacak, her hâlden üzülecektir. Akıllı insan kendisine zarar verecek sevgiyi istemez. Hakîkati sevmek, sevgilerin en güzelidir.
Reklam
Ayrılış ilişkinin kayıp çocuğudur; Özlem de sevginin ikiz kardeşi...
Sayfa 117Kitabı okudu
''... bu özlem de burada dursun; tam kursağımda...''
"Hiç olmamış ne varsa o şekillendirir gölge geçmişi. Göze görünmeksizin, yağmurun karstı eritmesi gibi eritir şimdiyi. Bir özlem yaşamöyküsü. Bizi manyetizma gibi, ruhsal bir döndürme gücü gibi yönlendirir. Bir koku, bir sözcük, bir yer, bir ayakkabı yığınını gösteren resim böyle allak bullak eder insanı. Bir adı çağırmadan ağzını kapayan sevgi."
"Her aşk hikayesi potansiyel bir keder hikayesidir. Eğer önce değilse, daha sonra. Biri için değilse, öteki için. Bazen her ikisi için. Peki, o zaman niçin sürekli aşka özlem duyuyoruz? Çünkü aşk, hakikatle büyünün buluşma noktası."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.