Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özlem

Özlem
@ozlemmiki2
Okudukça Büyür İnsan
Bir gün Çok bunalırsan Denizin dibinde Yosunlara takılmış gibi Soluksuz Sakın unutma gökyüzüne bakmayı Gökyüzü senindir Gökyüzü herkesindir
Reklam
Hiç kimse fark etmeyecek olduktan sonra güzel olmak anlamsız...
İnancımız yoksa, düş kuramıyorsak yaşam büyüsünü yitirmiş demektir....

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Pek çoğumuzun yaşamı, farkında olsak da olmasak da, gölgede kırk derecede geçiyor ve yakıcı, kavurucu ilişkilerin gölgesinde sürüp gidiyor. Yazılmamış kurallar, dayatılan roller, giydirilen giysiler belirliyor yaşamlarımızın rengini, iklimini, sesini... Başkaldırmak, uyum sağlamak ya da çekip gitmek kişisel yaşamın coğrafyasında yalnızca birer tepki; ama acaba bunlar ne kadar dönüştürücü olabilir? On dört yıl aradan sonra Gölgede Kırk Derece'de özlettiği öyküleriyle okurlarını yeniden buluşturuyor İnci Aral. Geçici ya da büyük kopmalar sonucu soyut ya da somut olarak sorguluyor yaşamlarımızın derinliğini....
Şiir gibi bakan kadınları  Şiirden anlayan adamlar sevmeli.  Ya da, şiir gibi bakan kadınlar Şiirden anlayan adamları sevmeli Sevmeli ki, ziyan olmasın o mısralar..  Ya da onun gibi bir şey işte..
Reklam
Benim için şimdilik tek amaç, burdan kurtulmak. Ama gerçekten zübüklerden, kendi zübüklüğümüzden kurtulabilecek miyiz? İşte bu soruya cevap veremediğim için nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilemiyorum. Yeni gideceğim yerden sana mektup yazar, önce kendi zübüklüğümden kurtulup kurtulamadığımı anlatırım...
Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi.Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip işte başımıza böyle zübükler çıkıyor.Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde.Onları biz, kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz.Sonra, kendi zübüklüklerimizin bir tek Zübükte birleştiğini görünce ona kızıyoruz...
Bir yazar yaşadıklarını yazsa bile ölümünü yazamaz. Oysa ölüm, yaşamın en önemli olayıdır. Yaşamımın en önemli olayın yazamadan gidiyorum...
Beni anlamıyorlardı zararı yok. Zaten beni daha kimler anlamadı....
Gerçek şu ki, tarifsiz yalnızlıklar içinde yaşayıp gidiyoruz, özellikle de en derin ve en önemli konularda.
Reklam
Uzun bir süre kimseyle konuşmadım; içime döndüm. Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi içimde güzel olsun istedim. İçimde bir suçluluk hatta kötülük yokmuş gibi yaparsam, yavaş yavaş kötülüğü unuturdum. Böylece hiçbir şey olmamış gibi yapmaya başladım. Hiçbir şey olmamış gibi yaparsanız ve gerçekten de hiçbir şey olmuyorsa, hiçbir şey olmaz sonunda...
Çığlığı yansıtmayan tek bir dize var mıdır? Ve biz bulutlara gömdük çocuklarımızı Ve biz çocuklarımızın kirpiklerine astık babalarını Ve biz öldürenden hayatımızı bağışlamasını bekledik Ve biz katilimizle geleceğe şarkılar söyledik Ve biz yoksulluğun acısından sessizce uzaklaştık Ve biz kadınlarımızı arzularından tavanlara astık Var mıdır gerçekten tek bir dize İnsanın haysiyetinden doğmamış olsun…
Yollar iyi haberler gibi uzuyor kısalıyor. Senin yerine cümleler kuruyorum kendime. Sonra aralayıp her bir harfini, yaşlı bir hevesle sevinçler okuyorum. Yalnızlık öyle cesur, öyle korkak ki… Bir hayal karınca kirpiklerinin sabahına yürüyor. Zaman avuçlarının içinde....
Ben bir ay pervanesiyim. Kanatlarım dünya, sözlerim sevgi. Kendime masallar anlatıyorum.
Açıyorum, insan olmanın sonsuzluğu; kapıyorum, ölüm dünya olup geliyor üstüme. Sana yazıyorum ya, içimde umutsuz bir güzellik. Her şeye yeniden inanıyorum.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.