Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok uzaktaki birinin başına gelen korkunç bir acil durumla, hemen köşedeki kişinin başına gelenler arasındaki farkı birbirinden ayırt etmekte pek de başaılı değiliz. Bunlar arasında gerçekten bir ayrım yapamaz hale geldik ve bu nedenle Hollywood ürünü bir pembe dizi kahramanının başına gelenlere son derece üzülüp kendi kız kardeşimize olanlara duyarsız kalabiliyoruz.
AMERICAN ATHEIST: Hayranlarınız, arkadaşlarınız ya da birlikte çalıştığınız kimseler sizi ateizmden "kurtarmak" istediler mi? DNA: Kesinlikle hayır. İngiltere'de bu tür köktenci yaklaşımlara pek rastlanmaz. Pekâlâ, belki biraz yanılıyor olabilirim. Ancak (ve burada yaklaşımım son derece burnu büyük olacak) belki de ben öyleleriyle karşılaşmamaya çalışıyor olabilirim, tıpkı televizyondaki pembe dizi seyircilerinden ya da National Enquirer tarzı dergi okurlaından uzak durmaya çalışmam gibi. Peki, ama karşılaşacak olsaydım nasıl tepki veririm? Bu yüzden pek canımı sıkmazdım.
Reklam
yazık be!.. yazık!... anca "pembe dizi" okusun millet... bıkmadılar!.. hâlâ satıyor!... hadi "polisiye" de satsın üç beş... hadi "gerilim" falan, tek tük... Neticede hakikat, bir bok satmıyor... durum harbiden vahim!..
GÖZLER YANGlN ŞİMDİ
... Gözler yangın şimdi ufuklar duman Dünya değişiyor masalı koca bir yalan Çocuklar ölürken bütün ülkelerde Ey koca Nazım Ey ustamın ustam dediği Milyonlar içindeki vatansız yalnızım
Sayfa 48 - YURTKitabı okudu
Bu mektubun gitgide bir günceye dönüştüğünü fark ettim. Aslında hoşuma da gitti. Korto Amca'ya mektuplar... Belki böyle bir kitap yazmalıyım. Genç kadın kahramanımız maceradan maceraya koşarken yıllardır hayranlık duyduğu ustasına mektuplar yazar. Okuyucuların bir bölümü genç kadının aslında Korto Amca'ya âşık olduğunu ama bunu kendine itiraf edemediğini düşünmektedirler. Boşu boşuna roman boyunca bu ikilinin ne zaman bir araya geleceğini merak ederler. Oysa bu okurlar cinsel rollerin pembe dizi kalıplarıyla şartlanmış küçücük zihinlerinde bir yanılgının romanını yeniden yazmaktadırlar. Aslında roman bir gerçeklik savaşçısının çırağını henüz olgunlaşmadan terk edişinin hazin ve cinselliksiz hikâyesini anlatmaktadır. Genç kadının ustasına şiddetli duygularla bağlı olduğu doğrudur. Gerçi duyguların şiddeti artınca hepsinin aynı etkiye sahip olduğu da psikofizik deneylerle ispat edilmiştir. Çok sıcak ve çok soğuk suya ellerini dokunduran deneklerin soğuk suyun da sıcak su kadar yaktığını rapor ettikleri gözlenmiştir. Duyguların diyalektik doğasından habersiz prefeminist zavallı okurlar için her şey ne kadar da basittir. Soğuk soğuktur ve sıcak da sıcak... Geceler yalnız olunca geçmek bilmiyor Cem. Saçma sapan şeyler yazdığımı görüyorsun. Senin her şeyi gören gözlerinin bu yazdıklarımın arkasındaki beni anladığını bildiğim için rahat rahat saçmalıyorum. Belki de mektubu göndermek istemeyeceğim, bilemiyorum.
Sayfa 159 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bizde de cenaze namazı kılınıyor
Kurmaca karakterler bizi her zaman etkiler. Bunlar, televizyondaki bir pembe dizi, dedektif hikayesi veya popüler bir filmden ya da klasiklerden ünlü kişiler -Romeo ve Juliet, Lolita ve Lady Macbeth- olabilir. Seyirciler ve okuyucular karakterlerin kurmaca olduklarını bilseler de karakterler gerçek insanlarmış gibi görünebilir ki bu yalnızca performans anında gerçekleşmez. Bazı pembe dizi seyircileri kumaca karakterlerin bölümler arasında ne yaptıklarını merak eder. Bu çok garip değil mi? Örneğin, televizyon programlarında garip isteklere cevap veren ünlülere neler olduğunu merak etmekle çelişmiyor mu?
Reklam
Ya şimdi hala ölümsüzlüğün asil kızı Rachel gerçeği orada dururken, Muhammed Durre okul yolunda öldürülmüşken, henüz on günlük Vaad cennete gönderilmişkenve daha binlerce isimsiz kahraman çocuklar ellerinde de sapan taşı ile savaşırke; hala pembe dizi izleyen kızlar, ellerinde joystick savaş oyunları oynayan delikanlılar, hala pop star şarkıları ezberleyen gençler, hala tuttuğu takım yenilince sokağa çıkmaktan utanan zavallı genç nesil.
Gerçek hayat hiçbir dönüm noktasına ulaşamayan bir pembe dizi gibi sürüyor da sürüyor.
Batılı anlamda, burada anlatılan hayat bir pembe dizi olarak başladı. (Bir süreliğine) parlak bir romantik komedi olarak ilerledi, sonra ana rahminden mezara her kısa yolculuğun aynı olduğu ortaya çıktı: Bir anlam arayışı.
Sayfa 8
İnsanlarla bazıları genetik açıdan ilişkili olan, bazılarıysa hayli uzak kalan insan olmayan memeliler ve kuşlar arasında bir dizi süreklilikler vardır; bunları 2. Bölüm'de tartışacağım, ama aralarında zaman zaman başka türlerin üyeleriyle duygudaşlık gösterme, adalet duygusu ve birçok işbirliği biçimleri için bir yetenek vardır .15 Belki birkaç istisna dışında yalnızca memelilerde ve kuşlarda bulunan oyun, göreceğimiz üzere, özellikle önemli bir evrim kalıtıdır. Ama her şey toz pembe değildir; saldırı ve şiddet de evrilir, sonuçta hem insanlar hem de en yakın primat akrabalarımız olan şempanzeler kendi türlerinin öteki üyelerini kasten öldürür.
Reklam
Dizi filmlerin aşk sorunsalı!
Evlenme ve tanışma merasimlerini filmlerdekiyle karıştırmama akıllığını gösteren kadınlar bu akıllarını sonuna kadar kullanamaz ve kendi hayatlarının neden filmlere benzemediğini düşünerek orta yaş krizini siyah beyaz değilse de pembe diziler eşliğinde atlatmaya çalışırlar.
...isimsiz kahraman çocuklar ellerinde sapan taşı ile savaşırken; hâlâ pembe dizi izleyen kızlar, ellerinde joystick savaş oyunları oynayan delikanlılar, hâlâ pop star şarkıları ezberleyen gençler, hâlâ tuttuğu takım yenilince sokağa çıkmaktan utanan zavallı genç nesil.
Buna ya o açıdan bakarsın ya da buradaki kocaman resmin farkına varırsın, George. Her şeyin bir sebebi vardır. Bunu sakın unutma. Tanıştığımız tüm insanlar, başımıza gelen tüm olaylar... Her patlak lastiğin bile bir sebebi vardır. Ya bunu yok sayarak hayatına devam edersin, ya da bu sebebin ne olduğunu bulmaya çalışıp ondan birtakım dersler çıkarabilirsin. Richard Bach’ın dediği gibi, her problem aslında sana bir hediye getirir. Bu hediyeyi mi yoksa laneti mi görmek istediğin senin elindedir. İşte bu seçim, yaşamının büyük bir başarı öyküsü mü yoksa bir pembe dizi mi olacağını belirler.
Sence böyle mi sevişilir? Evet, sevişmekten hoşlanıyorum, elbette hoşlanıyorum, ama biraz da duygu olsun istiyorum ... Duygusallığın bununla ne il­gisi mi var? Al işte, böyle yataktan fırlayıp bana pem­be dizi müptelası, salak romantik diyeceğini biliyor­dum!.. Elbette sevişmeyi istiyorum, ama ben, nasıl an­latayım sana, ben, aklına estiğin gibi itip kakacağın, para atınca ışıkları yanıp sönen, taka, taka, taka, diye çalışmaya başlayan kumar makinası değilim ki . . . ona aklına estiği gibi çakarsın ... Ben kumar makinası deği­lim! Bana öyle vurursan ibrem aşağı düşer! Jipon yuka­rıya, don aşağıya, bacaklar gergin ve ayrık. Katolik, Konformist, Masonik, Kapitalist, Emperyalist, gerici bir eğitimin baskısıyla utanç ve onurun yarattığı sıkıntı içinde aptal bir kompleksle biz kadınların hemen rahat bir pozisyona geçmemesi mümkün mü? Bilgiçim öyle mi? Bilgiç kadın can sıkıcı olur! Erotik çığlıklar atan bir salakcık tercih edilir tabii...
Pdf
Özel terapi yaptığımda becerdiğim en iyi iş, insanların kendi sorunlarına gülmelerini sağlamaktı. Eğer hayatımızı sahnedeki bir pembe dizi, drama ve komedi gibi görebilir­ sek, daha iyi bir perspektif kazanıp iyileşme yolunda adım­lar atabiliriz. Espri anlayışı bize tecrübelerden ders çıkarına ve daha geniş bir perspektife sahip olma konusunda yardım eder.
Sayfa 103Kitabı okudu
190 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.