Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bukowski yeraltı edebiyatı içinde önemli bir figür olarak anılsa da çağdaş klasiklerin içinde yer alır. Ekmek Arası kitabı romancılığının doruk noktasıdır. Bukowski'nin şiir ve öykülerine bakıldığında bu roman kendi farklılığını ortaya koyar. Bukowski'nin diğer eserleri popüler kültür içinden söz alır ve yüksek sanata karşı getirdiği estetik tavrı içerir. Oysa Ekmek Arası ve bir ölçüde Postane yüksek sanat estetiğini barındırır. Avandgard sanat akımlarının estetik ve etik iddiaları bu iki romanda görülebilir.
Sanatlar bağlamında postmodernizmle ilintilendirilen mer­kezi özellikler şunlardır: Sanat ve gündelik hayat arasındaki sı­nırın silinişi; yüksek ve kitle kültürü/popüler kültür arasında ki hi­yerarşik ayrımın çöküşü; eklektisizmi ve kodların harmanlan­masını destekleyen bir üslup melezliği; parodi, pastiş, ironi, oyun­culluk ve kültürün yüzeysel "derinliksizliği"nin selamlanışı; sanat üreticisinin özgünlüğünün/dehasının gözden düşüşü; ve sanatın ancak yinelenmeden ibaret olabileceği varsayımı.
Reklam
Medya, popüler kültürü yayan bir kitle kültürü formudur. Bu kültür yüksek kültürün karşıtıdır; ve kâr peşinde koşan kapitalistlerin çıkarına hizmet eden bir kültürdür. Yani kültür endüstrisi için düşük düzeyli standartlaşmış ürünler yaratmak kârlıdır.
"Küçük burjuvazinin, hafif operaları ciddi müzik, bilim magazinini bilim, taklidi orijinal sanmasına yol açan alladoxia'dır.*" *Alladoxia: "bilgi" ile "kabul edilen şey" arasındaki yanlış anlaşılma.
Popüler kültür yaratmanın olumsuz özelliği
Popüler kültür sevimsizdir; çünkü, yüksek kültürün aksine, kâr zihniyetli yatırımcılar tarafından sadece parasını ödeyen izleyiciyi memnun etmek üzere, toptan üretilir.
Sayfa 43 - Yapı Kredi Yayınları
Popüler kültür izleyicileri üzerindeki olumsuz etkiler
Popüler kültür içeriğinin tüketilmesi en iyi olasılıkla sahte mutluluklar yaratır, en kötü olasılıkla da, izleyiciye duygusal olarak zarar verir.
Sayfa 43 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Orta sınıf kamu birleşik oyu ve popüler kültür 1920'lerin ortasında savaş öncesi iyimserliklerinin bir kısmını yeniden edinmiş görünüyorduysa da, bu iyileşme riskliydi. (...) Bu, yansımasını, dönemin 'yüksek sanat'ında - resim, heykel, müzik ve edebiyatta buluyordu. Savaştan önce bile kesintisiz ilerleme inancının rahatlığına meydan okuyan bir azınlık vardı. Dünyanın mekanikleşmesi çoktan iki yönlü görünüyordu: bir yanda misli görülmemiş bir güç ve dinamizm sergiliyor ve diğer yanda insanoğlunun kendi hayatını düzenlemesi nosyonunu paramparça ediyordu. Her türlü ilerleme nosyonunu sorgulayan ve akıldışına merkezi bir rol veren felsefi ve kültürel akımlar ortaya çıkmıştı. Bu eğilimler teorik fizikteki (1905'teki özel görelilik teorisi, 1915'teki genel görelilik teorisi ve 1920'lerin ortasındaki kuantum fiziğinin bir türü olan Heisenberg'in 'belirsizlik ilkesi' gibi) gelişmelerle de cesaretlendiriliyor ve o eski mekanik evren modelinin temelini aşındırıyordu. Aynı zamanda psikanalizin popülerliği, bir zamanlar Freud'un kendisi için de çok önemli olan, akla inancı yok ediyordu.
Sayfa 449Kitabı okudu
Medya esasen parasını veren müşteriyle ilgilenmektedir.
Sayfa 15 - Yapı Kredi Yayınları
Toplum üzerindeki olumsuz etkiler
Popüler kültürün yaygınlaşması yalnızca toplumun kültürel -ya da uygarlık kalitesini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda diktatörlüğe eğilimli demagogların kullandığı kitle ikna yollarına tuhaf bir biçimde ilgi gösteren, edilgen bir izleyici kitlesi yaratarak totaliter rejimlere çanak tutar.
Sayfa 43 - Yapı Kredi Yayınları
John Goldthorpe yönetiminde on üç güçlü ekibin Ingiltere, Şili, Macaristan ve Hollanda'da yürüttüğü bir çalışmanın bulgularına göre, kültürel seçkinlerle, kültürel hiyerarşide daha altta olanların, günümüzde artık eskiden olduğu gibi bazı işaretlerle kolayca ayırt edilemediği görülmektedir. Bu eski işaretler, düzenli olarak opera ve tiyatroya gitmek, 'yüksek sanat' sayılan her şey karşısında her zaman duyulan coşku ve bir pop şarkısı ya da popüler bir televizyon dizisi gibi sıradan sayılan her şeye burun kıvırmak gibi unsurlardan oluşmaktadır.
Reklam
Nasıl bir insanım ben? Yoksa yitik miyim? Belki de artık yokum bile! Ve kendi adımı yüksek sesle söylerim, hâlâ varolup olmadığımı duymak için.
Sayfa 222Kitabı okudu
sorunların temeli
İşçi sınıfı toplumu, toplumsal yaşamda cinsiyet ayrımcılığı uygular: Kadınlarla erkeklerin görevleri, aile içinde bile, keskin bir biçimde ayrıştırılmıştır.
Sayfa 124 - Yapı Kredi Yayınları
Marcuse'a göre popüler kültür, yalnızca kullanıcılarına zararlı olduğu için değil, aynı zamanda var olan siyasi durumu kabul etmeleri amacıyla onları "uyuşturduğu" için de tehlikelidir. Böylece Marcuse, kitle kültürünün öteki eleştirmenlerinden de ileri giderek, popüler kültürden keyif almanın insanların var olan siyasi ve iktisadi düzeni yıkmasına da engel olduğunu ileri sürüyor.
Sayfa 72
"Popüler sanat" tanımımızın ardında çok karmaşık bir şey yatar - aslında yüksek sınıflara ait olan ya da öyle olduğu düşünülen temaların bir yandan korumayı, diğer yandan da halka hitap edebilecek biçime sokmayı içeren, iki yönü vardır.
Sayfa 159
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.