Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Puslu Kıtalar Atlası

232 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Umut ettiğimiz için mi yaşarız yoksa yaşadığımız için mi umut ederiz? Her şekilde birbirine bağlı olan iki kavramdır umut ve yaşam. Kahramanımız Drogo’nun Bastiani Kalesi’ne atanması ile başlıyor kitabımız. Sonrasında ise varoluşunu tek bir olaya bağlayan Drogo’nun sürekli bekleyişine şahit oluyoruz. Eser olay örgüsü bakımından pek coşkulu olmasa da umut, umutsuzluk ve varolmak kavramları üzerinde düşünsel bir zemine oturmakta. Böylelikle okura kendi kararlarını sorgulama fırsatı tanıyor. Romanda kale ve çöl gibi mekanların seçilmesi de yalnızlık ve yukarıda bahsi geçen kavramlarla ilgili olsa gerek. Eserin kaleme alındığı dönem göz önünde bulundurulduğunda romanın toplumsal bir alt yapısı olduğu da fark edilmekte. Yazar bunu varoluşçuluk ve gerçeküstücülük gibi akımlara bağlı kalarak ortaya koymuş. Daha çok düşünsel bir roman okumak istiyorsanız ve varoluş üzerine düşünmekten hoşlanıyorsanız seveceğiniz bir kitap olacaktır. İyi okumalar.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Kötülük uzaklardadır. Fakat bulmak çok kolaydır. Nereye baksanız bir tane bulursunuz. Zira apaçık ortadadır. İyilik ise çok yakındır. İçinizdedir. Fakat gizlenmiştir. Açığa çıkarmak ellerinizdedir. İstemediğiniz sürece kötülük hüküm sürmeye devam edecektir. Velhasıl kelam, Kötülüğün içine doğmak, kötü olmanın bahanesi değildir. ‘‘Hayatta başarılı olamadınız mı? Bize gelin ölümünüzü başaracaksınız!’’ İntihar Dükkanı yaşamayı başaramayanların uğrak noktası. Herkes kendine göre intihar aleti seçmek için bu dükkana uğruyor ta ki insanlar yaşamın güzelliğini anlayana dek.
Jean Teule
Jean Teule
İntihar Dükkanı
İntihar Dükkanı
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,2bin okunma
203 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Merhabalar. Bu ay okuduğum Maymunlar gezegeni kitabı bilim kurgu okumayı seven bir okur olarak en beğendiğim ilk üç eser arasına girmeyi başardı . Uzay gemisinde yolculuğa çıkan üç bilim insanı tıpkı Dünya’ya benzer bir gezegene iniş yapar. Fakat bu gezegende bildiğimiz evrim teorisinin aksi yönünde gelişmiş bazı topluluklar keşfederler. Ve olaylar gelişir. Filmlere ilham olmuş ve pek çoğumuzu halihazırda etkilemiş olan bu eserde en şaşırdığım kısım elbette kitabın son cümlesi oldu. Okumaya başladığımda bu kadar erken kapıldığım bir kitap olmamıştı diyebilirim. Betimleme olarak çok doyurucu, adeta tanık olmuş gibiyim. Ayrıca kitabı çoğu hayvanlar üzerinde deney yapan marka ve kurum üst çalışanlarına ve bu konuda hassasiyeti olmayan kişilere okutmak gerek. İster istemez deney hayvanları konusunda empati yaptıran farklı pencerelerden insan türüne bakmanızı sağlayan bir eser. Çok etkileyici, uzun süre hafızadan silinmeyecek bir bilim kurgu. Kesinlikle okumalısınız!
Maymunlar Gezegeni
Maymunlar Gezegeni
Pierre Boulle
Pierre Boulle
Maymunlar Gezegeni
Maymunlar GezegeniPierre Boulle · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
314 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sanki ölüm yokmuş ya da bizi teğet geçecekmiş gibi yaşıyoruz. Yaşarken de hep bir şeyleri erteliyor, düşündüğümüz çoğu fikri hayata nakledemiyoruz. Dokunmadan yaşıyoruz çoğu zaman. İşte Adalet de hayata ve insanlara dokunmadan yaşayanlardan. Ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrendiği an değişiyor hayatı. Hastalık yetmezmiş gibi yalnızlığı da büyük bir maraz. Tüm bunların ardından başlıyor sorgulamaya. Ülkeyi, geçmişini, ömrünü hatta ilk günahını sorguluyor. Ve hikayesi başlıyor. Nermin Yıldırım’ın kalemiyle ilk kez Dokunmadan kitabıyla tanıştım. Açıkçası anlatımı bana samimi geldi. Yazar kitabında belki çoğumuzun bilmediği kelimeler kullanmış. (Nekahet, nedamet,haşyet,muti…gibi) Bunu kahramanın kelimelerle arası iyi olduğu için yadırgamıyorsunuz. Aksine kelime dağarcığımıza bir lütuf. Hal böyleyken ,okumak zorlaşmaz mı, diye düşünebilirsiniz. Bence aksine merak uyandırıcı ve hızlı olunan bir kitap. Yazarın feminizmle alakadar olduğunu kitabı okurken anlıyorsunuz. Özellikle ülkemizde kadınların istismar edilmesi ve buna hep birlikte susuşumuz konusunda eleştiriler barındırıyor kitap. Toplumsal konularda eleştiriler bulunması benim beğendiğim bir yönü oldu. Ayrıca komedi,ironi ve trajediyi güzel sentezlediğini söyleyebilirim. Okuma listenize ekleyebileceğiniz bir kitap, iyi okumalar.
Dokunmadan
Dokunmadan
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Aylak Adam,Yusuf Atılgan’ın ilk romanı… Benim ise yazardan okuduğum ikinci kitap. Bazı araştırmacılara göre modernizmin en üst seviyesi kabul edilen bu roman, konu olarak çok hoşuma gitti. Okuma açısından Anayurt Oteli’ne kıyasla daha kolay bir okuma sağlıyor. Tutunamayan karakterlerin ilki sayılan C. ile farklı perspektiften kültürümüze, yaşam tarzımıza ve insan ilişkilerine bakıyoruz. Aylak Adam çok farklı ve herkesin tanışması gerektiğini düşündüğüm bir karakter oldu. Dört bölümden (kış,ilkyaz,yaz ve güz) oluşan bu eserde bana bölüm isimleriyle olaylar arasında bir bağlantı varmış gibi geldi. Romanda çok farklı bakış açıları var. Yer yer mektuplardan ve günlüklerden farklı kişilerin düşüncelerine yer verilmiş. Bu tarz çoklu bakış açılarını okumaktan rahatsızlık duymuyorsanız şans vermenizi öneririm. Bu kitabı okuduktan sonra neden edebiyatımızın yapı taşlarından olduğunu ve neden Oğuz Atay’ın Yusuf Atılgan’dan bu denli etkilendiğini daha iyi anladığımı söyleyebilirim. Bir çok bilim dalı kullanılarak çözümlenebilecek muazzam bir roman. İyi okumalar dilerim.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201759,9bin okunma
Reklam
100 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Sürekli ilerlememiz, geliştiğimiz anlamına mı gelir? Ya da bilgilendikçe bilgeleşir miyiz ? Bilge olmak işin matematiğini çözmek midir yoksa erdemli olmak mıdır? Wells’ten okuduğum üçüncü kitap Zaman Makinesi bu soruları düşünmeye sizi zorlayacak. Dili oldukça anlaşılır bir kitap. Bir çırpıda bitirilebilecek kadar kısa. Yazarımız bu kitabında Victoria döneminde zenginler ve fakirler arasındaki ayrımın giderek artması üzerinde duruyor. Bilimkurgu eserlerinin en sevdiğim yönlerinden biri de eleştirel düşünmeye imkan vermeleri ve Wells de bunu her kitabında kurguya güzelce yedirmeyi başarıyor. Bununla beraber ‘’Zaman makinem olsa hangi yıla giderdim?’’ diye düşünmeden edemiyorsunuz. Görünmez Adam ve Doktor Moreau’nun Adası’nı daha çok sevmiş olsam da okunmaya değer bir kitap.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,8bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Merhabalar. Hepimizin çokça duyduğu ve gördüğü Doğu Ekspresinde Cinayet adlı kitabı sonunda okuma listeme ekledim ve kısa bir sürede bitirdim. Çok fazla cinayet kitabı okumuş bir okur değilim maalesef. Bu yüzden bu türde okumalar yapmak istiyordum. Cinayet romanlarına başlangıç kitabı olarak iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum. Çok sürükleyici ve dili sade bir kitap. Kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteyenler için de uygun olacaktır. Yazılış süreci olarak ilgi çekici bir kitap. Agatha Christie bu kitabı Pera Palas’ta yazmıştır. Kitabın bazı kesitlerinden İstanbul’dan da bahsetmekte. Aslında kitapta birçok ulustan karakter var. Ve kişilerin diğer uluslar hakkındaki düşünceleri, önyargılarına yer verilmiş. Bu fikri beğendiğimi söylemeliyim. Kitabı okurken bir anda dedektif gibi düşünmeye çalışıyorsunuz. Beyninizi çalıştırarak cinayet senaryoları üretiyorsunuz. Sonu da şaşırtıcı bitiyor. Bu yönden beklentilerinizi karşılayacak bir kitap doğrusu. Filmini de yakın zamanda izlemeyi düşünüyorum, okuma listenizde bu kitap varsa filmine de bir şans verebilirsiniz. İyi okumalar.
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde Cinayet
Agatha Christie
Agatha Christie
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,8bin okunma
247 syf.
8/10 puan verdi
·
42 günde okudu
Konusunu gerçek hayattan alan Tanios Kayası, Mehmet Ali Paşalı yılların Mısır ve Lübnanını anlatır. Tarihi, romanlarına yedirmeyi çok seven Amin Maalouf bu sefer Kfaryabda adlı hristiyan bir köyde yaşayan Tanios Keşk’in başından geçenler üzerinden dönemin idari düzeni, dürziler, şeyhler ve emirler hakkında bilgi verip merak uyandırıyor. Eserin dili ilk başta değişik gelebilir fakat hemen alışıyorsunuz. Değişik gelmesinin sebebi ise anlatıcının sık sık farklı kişilerin görüşlerine ve anlattıklarına yer vermesinden kaynaklanıyor. Yazar, romanda olayı anlatırken üç farklı kaynaktan yararlanmış. Bu kaynaklardan biri romanda adı geçen kişilerden biri olan Keşiş İlyas’ın yazdığı “Dağlılar Tarihçesi” isimli kitap. Kaynaklardan diğerleri ise Papaz Stolton’un günlüğü ve Katırcı Nadir’in yazdığı “Nadir Katırcının Bilgeliği” isimli kitap. Bu kaynakları kafanızda oturttuğunuz zaman kitabı anlamlandırmak çok kolay. Ayrıca masalsı-destansı anlatımı benim hoşuma giden bir yönü oldu. Olay örgüsü başından sonuna kadar canlı tutulmuş. Kitap çok uzun olmamasına rağmen şahıs kadrosu geniş diyebiliriz. Amin Maalouf’un aslında hangi amaçla ve hangi eleştiriler üzerine kitabı yazdığını net şekilde görebiliyorsunuz. Bu da okuyucuda bir tatmin duygusu oluşturuyor doğrusu. Zaman ayırabileceğiniz bir kitap. İyi okumalar.
Tanios Kayası
Tanios Kayası
Amin Maalouf
Amin Maalouf
Tanios Kayası
Tanios KayasıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20216,4bin okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
51 günde okudu
Merhabalar. Herkesin beğeniyle bahsettiği ve benim de güzel olduğundan şüphe etmeyerek başladığım Nietzsche Ağladığında adlı eserden bahsetmek istiyorum. Öncelikle kitabın karakterleri Breuer, Freud, Nietzsche ve Lou Salome olmak üzere gerçek hayatta adından söz ettiren önemli isimler. Kitabın içeriğinde ise gerçekleşmiş olaylar ve aslında yaşanmamış, yazarın kurguladığı olaylar mevcut. Son söz kısmında yazarımız hangi olayların tamamen kurgu hangi olayların ise gerçek/gerçekle bağlantılı olduğundan detaylıca bahsetmiş. Bu yönüyle de bilgilendirici bir eser olmuş. Zaman olarak psikanalizin ortaya çıkmaya başladığı dönemler ele alınmış. Dil oldukça sade olsa da cümleler üzerine düşünülesi. Kitabımız Breuer’in Nietzsche’yi tedavi etmeye ikna olması ile başlıyor. Çoğunlukla Nietzsche ve Breuer’in diyaloğu şeklinde ilerliyor. Bu diyaloglar sayesinde kendi üzerinize ve insan psikolojisi üzerine düşünme fırsatı buluyorsunuz. Nietzsche’in eşsiz sözleri ve bakış açısıyla tanışıyorsunuz. Böylelikle sadece psikoloji değil felsefe üzerine de düşünmenize imkan sağlıyor. Hatta okuyucuyu Nietzsche üzerine araştırma ve okumaya sevk eden bir kitap. Yazarımız da psikoloji ile ilgili bir şahıs olduğundan resmen okuyucuya cümleler ve karakterler üzerinden terapi uyguluyor gibi hissediyorsunuz. Her yönüyle muhteşem bir eser oldu benim için. İyi okumalar.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,3bin okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Merhabalar. H. G. Wells adlı yazarımızdan bu sefer de Görünmez Adam adlı bilimkurguyu bitirmiş ve çok sevmiş bulunuyorum. İlk başta hemen içine almasa da ortalarına doğru baya merakla devam ettiğim bir kitap oldu. Hatta beni ufak da olsa şaşırtan bir sonla bitti. Öncelikle yazıldığı döneme bakarsak o tarihler için iyi kurgulanmış olduğunu düşünüyorum. Tabi ki daha iyisi olabilir miydi? Evet. Daha önce hepimizin düşünmüş olduğu bir konu mu? Evet. Fakat bunları şöyle bir kenara bırakırsak alt metin ve karakterimizin farklı kişilik özellikleri itibariyle baya beğendiğimi söylemeliyim. Özellikle yazarın son sözünü atlamadan okumanızı tavsiye ediyorum. Yazarımız sosyalist çizgide ve bunu saklamayan biriymiş. Son sözde ise sadece Görünmez Adam’la ilgili değil diğer yapıtlarıyla ilgili de bilgiler vermiş ve bunu baya beğendiğimi belirtmeliyim. Son yazılarında daha işe yarar bir konumda olduğunu düşünüyor ve o zamanı şu sözleriyle anlatıyor : ‘’ Gerçek kıyametlerin varlığında, dünyanın yeni kıyamet fantezilerine hiç ihtiyacı yok. ‘’ Bu sözlerinden anlaşılacağı üzere ürettiği yapıtlar sonradan başka bir çizgide ilerlemiş. Yine de bilimkurgunun mimarlarından birisi sayılıyor. Kısacası anlatmak istediği fikri beğendiğim için herkese tavsiye ederim.
Görünmez Adam
Görünmez AdamH. G. Wells · İthaki Yayınları · 20197,8bin okunma
Reklam
210 syf.
7/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Amin Maalouf bu kitabında kendi sınırlarının dışına çıkarak distopik bir kurgu meydana getirir. Öncelikle kitabın ismine ve içeriğine ilham olan Empedokles kimdir bundan kısaca söz etmek lazım. Empedokles, Antik Yunan düşünürüdür. Doğa ve ölümle ilgili çeşitli düşünceleri ile öne çıkmıştır. Empedokles’e göre ölüm doğaldır, onu bir yok oluş olarak görmek yanlıştır.Tam da bu noktada kitapta da bahsi geçen ölüm ve ölümsüzlük kavramını Empedokles ile rahatça bağdaştırabiliriz. Ana karakterimiz Alec’in günlüğü aracılığı ile olaylara tanık oluyoruz. İki kişinin hayatını sürdürdüğü bir adada yaşamakta olan Alec ve Eve’in yolları yıllar sonra bir olayla birleşir. Bu olay, dünyanın kötülüğünün hız kazandığı zamanda ABD’ye yapılan bir nükleer saldırının ardından Empedokles’in Dostları topluluğunun ansızın ortaya çıkışıdır. Amin Maalouf çok sevdiğim bir yazar olduğundan dolayı bu kitabını da merakla okumaya başladım. Kendi tarzının dışında bir kurgusu olmasına rağmen verdiği mesaj açısından ve kullandığı dil itibariyle diğer eserleriyle benzer özellikte. Kurgu diğer eserlerine kıyasla beni içine çekemedi diyebilirim. Beğendiğim bir yönü ise olaylara bakış açıları farklı iki ana karakterin bulunmasıydı. Amin Maalouf için başlangıç eseri olarak tavsiye etmem. Yine de Amin Maalouf okumayı seviyorsanız bir şans verebilirsiniz. İyi okumalar.
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,2bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım, Paulo Coelho’nun yazdığı bir aşk romanı. Fakat sadece bir aşk romanı olarak nitelendirmek kitaba haksızlık olur. İçersinde aynı zamanda mistisizmi ve kendini yeniden bazı yönleriyle keşfeden bir karakteri barındıran bir roman bu. Kitabın salt bir aşk romanı olmaması benim hoşuma giden bir yönü oldu. Çok sade bir olay örgüsü olmasına karşın merak uyandırması beğendiğin bir başka yönü. Kitapta, bana kalırsa, bi kaç felsefi düşünce diyebileceğim düşünceler mevcut. Bu bağlamda hayatımla ilişkilendirdiğim ve zaman zaman düşündüğüm bazı fikirler üzerine daha çok düşünememi sağladı diyebilirim. Bu da kitabı farklı bir noktaya taşıyor. Bir kitaptan beklediğim özellikleri bulduğum bir roman oldu. Kitabın başında aslında bir kaç öne çıkan düşünceyi birleştiremesem de okudukça bu düşünceler zihnimde birbirine tutundu ve güzel bir okuma tadı bıraktı. Ayrıca kitap hislere dokunmakta çok başarılı. Paulo Coelho’nun tarzını zaten seviyorsanız beğeneceğiniz bir roman olcak diye düşünüyorum. Son olarak eklemek istediğim bir nokta da şudur: Okurken aklıma gelen bir sözün bu kitaba çok yakıştığını ve özünü ,bir yere kadar, ifade ettiğini düşünüyorum. ‘‘Dünyayı güzellik kurtaracak. Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.’’ İyi okumalar dilerim.
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum AğladımPaulo Coelho · Can Yayınları · 20198,8bin okunma