Evet evet burası kitap uygulaması..
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
10 KASIM ATAM 'A İTHAFEN
Seni anlamayanlar onlardan,
Sen de aldın diye başlarını vücutlarından
Vatana ihanet edeni, sömüreni fakiri,
İnancını, geçimini çalıp servet edineni
Rahat ettirmedin ya yalan yatağında
Bir çelme taktın diye hırsları ondan
Nefretleri ondan..
Halâ var o cahillerden bunlara kanan
Hak hukuk tanımayan
Haramilere göz yuman
Aza kanaat edin diye halkı
Lise Yılları, Yarım Simit, Yarım Kalan Namaz...
Sabah ofise gelince çalışan arkadaşlarımızın birisinin masasındaki yarım simidi görünce aklıma geldi lise anıları. Yarım simitle lise anısı mı olurmuş demeyin ha, nele neler. Anlatayım efendim.
1990’lı yılların ilk yarısına denk gelir benim lisede okuduğum yıllar. ( O zaman doğan çocuklar şimdi otuzuna gidiyor ya, amanın! ) Ordu’da Teknik
Artık şunun bi farkıma mı varsanız?
Kimse siz mesaj attığınız için size cevap vermek zorunda değil!
Bu nasıl bir ego "Ben yazdıysam cevap vermek zorundasın" bu nasıl bir tavır ve kendini bilmezlik yemin ederim artık çileden çıkıyorum. Cevap vermesi için yaptığınız ısrar tacize giriyor! Sonra sert bir dille cevap verince de önce "Ama kötü bir şey demedim ki" sonra da "Allah senin dilinden insani korusun" deniyor. Sen beni delirt delirt sonra kendin çok normal davranıyormuşsun da tüm sorun benim sana karşı sert tavır takınmam olsun.
OLDU PAŞAM BAŞKA
Yaa bi bırakın biz kadınlar şu uygulamayı bi rahat rahat kullanalım bu ne yaa bıktık sizden ve sizin tavırlarınızdan!!!
Sisteme elveda karmaşaya merhaba
Saygıdeğer 
1000Kitap uygulamanın her alanına müdahale etmeniz biraz düşündürücü! Lütfen müdahale kapasitenizi en az düzeye indirip akışı rahat bırakın artık. Sizde biliyorsunuz bizde biliyoruz;) Edi besê...
92 yaşında bir kadına, 23 yaşındaki komşusu tarafından tecavüz edildi ve kadın öldürüldü. Bakın, 92 yaşında... Tecavüz edildi... Öldürüldü...
Tiksiniyorum artık herşeyden.
Kadınları rahat bırakın. Bizi rahat bırakın.
Yoruldum...
Tamam.Ben hep haksızım, hep kötüyüm,hep suçluyum.
Ne diyorsanız öyle olsun ama yeter ki rahat bırakın artık beni.
Çünkü ben çok yoruldum.
Kendimi defalarca anlatmaya çalışıp kimsenin beni anlamamasından çok yoruldum...
lütfen...
Burdan öğrenci kardeslerime sesleniyorum:
Siz tatildeyseniz, öğretmenleriniz de tatilde,
Onlar dâ butun dönem yoruldu.
Birakin da tatilde biraz rahat etsinler ya.
Surekli whatsapp'tan soru atmak nedir?
Artik whatsapp a girmekten korkuyorum.
Whatsapp fobisi oldu bende.........
10 Mart 2018
“…Bırak bu kitap çarpsın okuyanını. Sarsılsın ve kendilerine uzun zaman gelemesinler. Okuyanlar, “Dayanamıyorum okumaya, şüpheci biri oldum çıktım, bu nasıl iş anlamadım!” diyor. Her yerlerine şüphe bulaşsın bırak! Uykuları kaçsın, rahatsız olsun, yaşantılarından keyif alamasınlar bir süre…” diyor. “Kardeşini Doğurmak” kitabının
Eller
Ben bir pasifistim. Anarşist değil, liberteryen pasifistim. Bu seçtiğim varoluş fikrimi siz değerli okur dostlarımla paylaştığım, paylaşabildiğim için de mutluyum. Stefan Zweig gibi düşünürüm bu konuda.
Stefan Zweig, Yahudi olmasına karşın, tıpkı Kafka gibi Siyonizm’in açık bir destekçisi olmamıştır. Her insan doğduğunda birtakım kimliklerle
Artık kimse bana destek olur musun demesin! Çünkü kendimden bile tiksindim!
Merhaba 1k ailem!
Bu gün biraz kızgın yazacağım. Belki kırıp geçeceğim. Belki çok sert olacak yazdıklarım ama artık gına geldi.
Ben siyaset sevmem. Siyasi paylaşım yapmam. Kim olursa olsun, ne olursa olsun. İster kitap, ister film, isterse de başka bir konuda. Bana siyasi önerilerle gelmeyin. Haklı yada haksız. Doğru yada yanlış. Umrumda bile değil!
Dün bir kitabın yazarı için paylaşım yapmam, okunursa evleri yapılacak satışından elde edilen gelirle diye destek olmam istendi. Bir de yazarın çocuk olduğunu dediler bana. Konu deprem olunca, konu yardım olunca tamamdır dedim. Sağolsun çok değer verdiğim bir arkadaşım da reklam vermişti iletiye. Çünkü DEPREM çok can yaktı. Çünkü DEPREMDE nice çocuk ailesini kaybetti. Doğal felaket nedir yaşayan bilir.
LÜTFEN!!! Siyasetinizi bu konu üzerinden yapmayın. Benim merhamet duygumu körertmeye kimsenin hakkı yok!!!
Bana gelen habere göre yazar çocuk değil, siyasi biri. Ya bana neeeeee!!!
Benim sinirlerim zaten harab. Zaten güvenimi yerle bir ettiler. Paranoyak da oldum bazılarının sayesinde.
Canımdan bezdirdiler ya...
Artık vurmayın ya, merhametimden, inanmışlığımdan vurmayın! Bir beni değil! Kimseyi merhametinden vurmayın!
Artık hangisi doğru haber bu bile umrumda değil!
Duyar kasmıyorum. Pirim umrumda bile değil. Ne var okurluğun ardında? Gösterim artınca para mı kazanacam?
Kitap okuyoruz burada kitap!!!
Bi salın artık!
Bi rahat bırakın!!!
Neden kardeşçe yaşayamıyoruz biz? Avrupa ülkelerinde, pek çok milliyetten insan bir arada huzur içinde yaşarken (zencilere yapılan eziyetler hariç) biz neden, ülkemizdeki Afgan, Pakistan ve Suriyeli mültecilerin saldırısına uğruyoruz? Biz size ne yaptık yahu? Bu ülkeyi sahiplenmeniz çok saçma değil mi?! Önünüze geleni kesip biçmeniz, önünüze gelene taciz/tecavüz etmeniz.. Sonra da BAYRAMLARDA ülkenize gitmeniz. Siz nesiniz, kimsiniz ya?!
He bi' de dağdan gelip bağdakini kovma olayı var. Yok dükkanımda Türk çalışan istemiyorum, yok evimi bir Türk'e kiralamam vs. Asıl ırkçılığı siz yapıyorsunuz. Asıl ırkçılığı, ülkemizdeki mülteciler yapıyor.
Gidin kendi ülkenizde ne yaparsanız yapın arkadaş, ama bizi rahat bırakın artık. İçimdeki insan sevgisini yok etmek üzeresiniz.
(Bu yazımdan, bütün mültecileri kesin, biçin, öldürün anlamı çıkaran olursa da; onun da ben aklına tüküreyim - aslında başka bir şey yazardım da neyse-.)
Korona Günlükleri: İnsanlık Normale Dönebilir Mi?
Selamlar Sevgili 1k Okurları;
16 Mart'tan beri evdeyim. Koronavirüs sebebiyle sadece birkaç kez ev ihtiyaçları için dışarı çıktım. Onun dışında evden dışarı çıkmıyorum.
Evden çıkarken ve geri geldiğimde yaptığım şeyler;
1- Ev dışına çıkarken tek kullanımlık eldiveni takıyorum.
2- Yanıma dezenfektan ve kağıt peçete alıyorum,
3-