Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ayasofya hakkında
(Necip Fazıl'ın) 29 Aralık 1965 tarihli Milli Türk Talebe Birliği konferansı bu fikirleri açısından oldukça önemli söylevler içermektedir. Konuşmanın bir bölümü şu şekildedir; " Ayasofya'yı, artık önüne geçilmez bir sel, bu sel açacak... Bekleyin gençler! Biraz daha rahmet yağsın. Her yağmurun arkasında bir sel vardır... Hepimiz şöyle diyelim; "O selin üstünde bir saman çöpü olsam daha ne isterim." Gençler, kayaları biçecek, ormanları tıraş edecek ve betonarmeleri söküp götürecek olan bu sel yakındır. "
İstanbul halkının çok büyük bölümü, hiçbir yenilginin acısına, hiçbir zaferin sevincine katılmamış, milletinin ırzı ve namusu için şehit olanlara bir kez bile rahmet dilememiş olan bu benzeri tarihte az bulunur hükümdarı kafasından silip atalı çok olmuştu.
Reklam
Depresyondayken 3 günde rüya tabirleri yazmış :)
Metni kaleme aldığım dönemde, ilim tahsili yolundan ayrılmıştım ve günlerim tamamıyla atalet günlerine dönmüştü. Üstelik telif sırasında yanımda ne bir kitap ne bir kitap bölümü ne de tek bir varak vardı. Hâliyle unutkanlık denizinde boğulmanın yakalayıverdiği bilgilerimi hatırıma getiremezdim. Bu nedenle eseri olabildiğince kısa ve özlü yazmaya gayret ettim ve unutkanlığa dönüşen bilgi hatırlatacak kadarıyla yetindim. Böylece Mescid-i Haram’da altınoluk (mîzâb-ı rahmet) karşısında Allah’tan yardım isteyerek, yine O’ndan beni hataya düşmekten korumasını ve doğruya yönlendirmesini dileyerek eseri üç günde tamamladım.
Sayfa 47
“Hamd Allah’a mahsustur” cümlesi Allah Teâlâ’nın kendisini hamde (övgü, yüceltme) lâyık kılan bütün yetkinlik sıfatlarını; “âlemlerin rabbi” ifadesi diğer yaratma ve fiil sıfatlarını; “rahmân ve rahîm” isimleri Allah’ın insanlara rahmet ve merhametinden kaynaklanan din kurallarını; “ceza ve hesap gününün sahibi” nitelemesi kıyamet hallerini ve âhiret âlemini; “Yalnız sana kulluk ederiz” kısmı iman, ibadet ve sosyal düzeni; “Yalnız senden yardım dileriz” cümlesi amellerde ihlâsı(ibadetlerin yalnızca Allah rızâsı için yapılmasını) ve tevhidi (O’ndan başkasına kul olarak boyun eğilmemesini, Tanrı’ya mahsus sıfat ve etkilerin O’ndan başkasına tanınmamasını) ifade etmektedir. “Bizi doğru yola ilet” cümlesi ibadet, nizam, düşünce ve ahlâk çerçevesini, “nimete erdirdiklerinin yoluna...” kısmı gelip geçmiş örnek nesilleri, millet ve toplulukları; “gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil” bölümü ise kötü örnek teşkil eden ve hallerinden ibret alınması gereken geçmiş toplulukları içine almaktadır.
Ma'rifetin 7 bölümü vardır; Celâl Azamet Rahmet Behçet (güzellik) Sultan (kudret ve hakimiyet sahibi) Behâdır (zarafet)
Kadife sesli bir saray müezzininin okuduğu ezan başlarken, Vahidettin camiye girdi, padişahlara özgü olan bölüme geçti. Padişah-Halife'nin her cuma namazında halka görünmesi töre gereğiydi. Ama selamlık törenlerine kaç zamandır halktan pek az kimse katılıyordu. İstanbul halkının çok büyük bir bölümü, hiçbir yenilginin acısına, hiçbir zaferin sevincine katılmamış, milletinin ırzı ve namusu için şehit olanlara bir kez bile rahmet dilememiş olan bu benzeri tarihte az bulunur hükümdarı kafasından silip atalı çok olmuştu. Yüzünü ve yüreğini Ankara'ya çevirmişti. İstanbul yıkım ve esirlik, Ankara ümit ve özgürlüktü..
Sayfa 281 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
_Kadın üzerine yazı yazarken kalemi gökkuşağına batırıp, mürekkebi kelebek kanatlarının tozu ile kurulayacaksınız. _Herkesin vardır bir köpeği. Bakan, kralın köpeği; memur, bakanın köpeği; kadın, kocasının köpeği, ya da adam karısının köpeği. _Hakikati dinleyecek kadar güçlü olmadığınız için sıradan birisiniz. _Yetenek ve erdemin insanlara bir
Yurt dışında eğitimini tamamlayıp da hizmet için ülkesine geri dönenler ♡
Ama siz orada kalmayıp Türkiye'ye geldiniz. Şimdi ben biliyorsun, Cahit hocam "Sen bilim adamı olmak istemez misin? " dedi lisede ve Allah rahmet eylesin, beni Mümtaz hoca ile ilişki içerisine soktu. Mümtaz hoca da "Eğer çalışırsan ve iyi bir başarı gösterirsen seni asistan alırım," dedi, aldı. Ardından böyle bir imkân çıktı ve ben bilim adamlığı yolunda adım attım. Tabii benim için gideceğim bir tek yer vardı, o da İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü. Bunun dışında herhangi bir yere gitmem kahpelik olurdu anlayışıma göre. Mümkün değildi. Yapamazdım bunu. Çok güzel fırsatlar vardı. Yani böyle Illinois Üniversitesi -ki o zaman Amerika'da ilk 10'a giren üniversitelerden bir tanesidir. Osgood da Amerika'daki ilk beş psikologdan biriydi o zaman -onun yanında öyle bir doktora almış olmam, öyle bir onurla, takdirnameyle, çok iyi bir üniversitede asistan profesörlüğe başlayabilirdim ve ondan sonra akademik hayatım devam edip gidebilirdi. Ki o zaman Emily ile de evliydim. Karım Amerikalı olduğu halde ben Türkiye'ye döndüm. ...
Sayfa 233Kitabı okudu
Bizden önceki nesillerin bir bölümü, bu muazzam daveti önümüze getiren kitabımızı ölülere okunup rahmet dilenecek bir kitaptan ibaret zannetmiş olabilir.
Sayfa 32 - Tahlil YayınlarıKitabı okudu
İNSANI ANLAMAYA ÇALIŞAN ŞAİR: İLKAY COŞKUN fatihtezce EYL 7, 2022 +Uç İlkay Coşkun’un 7.kitabı. Şair, bu kitabına ağırlıklı olarak 2016 sonrası şiirlerini alsa da 2005 ile 2020 arasında yazdığı şiirlerini de serpiştirmiş. Gözde, Gaye, Vefa, Hüzün, Vatan, Tekerrür, Küçürek olmak üzere 7 bölümden oluşan +Uç, 2020 yılında KDY Yayıncılıktan aynı anda
Reklam
Feyzi Halıcı, Konya'da doğar (1924). İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümünü bitirir (1950). Bir süre kimyagerlik yapar; Konya’da ticaretle uğraşır. Arkadaşlarıyla birlikte Konya Gazeteciler Cemiyeti'ni (1951), Konya Kültür ve Turizm Derneğini (1959), Konya Kültür ve Turizm Vakfı'nı (1977) kurar. Konya'dan senatör
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.