Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Amin
Allah'ım! Senden nimetin tam olanını, korumanın devamlı olanını, rahmetin geniş olanını, afiyetin daim olanını, hayatın rahat en rahat olanını, ömrün en mutlu olanını, ihsanın en tam olanını, fazl-u kereminin en tatlı olanını, lütfunun en yakın olanını istiyorum. Allah'ım! Lehimizde ol, aleyhimizde olma. Allah'ım! Ecellerimizi mutlulukla sona erdir. Arzularımızı fazlasıyla gerçekleştir. Sabah akşam bizi afiyetten ayırma. Bizi rahmetine döndürüp ulaştır. Af kovasını günahlarımız üzerine boşalt. Kusurlarımızı düzeltmekte bize inayet eyle, takvayı bize azık eyle, gayretimizin dinin uğrunda olmasını sağla. Tevekkül ve güvenimizi Sana yönelt. Allah'ım! Bizi doğru yolda sabit kıl. Kıyamet gününde pişmanlık verecek şeylerden dünyada bizi koru. Günah yükümüzü hafiflet. bize iyilerin yaşayışını nasip et. Kötülerin şerlerinden bizi koruyup uzaklaştır. Rahmetinle bizi, anne ve babalarımızı, erkek ve kız kardeşlerimizi, cehennem ateşinden azad et, ya Aziz, ya Gaffar, Ya Kerim, ya Cebbar, Ya Allah, Ya Allah, ya Allah. Rahmetinle esirgiye bizi, ya Rahim, ya Rahim. Ey rahmet edenlerin en merhametlisi ve ey evvellerin en evveli ve ahirlerin ahiri! Ve ey gerçek güç kuvvet sahibi! Ey yoksulların koruyucusu! Ey erhamerrahimin! Senden başka ilah yoktur. Seni noksan niteliklerden tenzih ederim. RABBİM BEN SANA LAYIKIYLA KULLUK EDEMEDİĞİM İÇİN KENDİ NEFSİME ZULMEDENLERDEN OLDUM. Efendimiz Muhammed'e, onun bütün ailesine ve ashabına salat ve selam olsun. Alemlerin Rabbine hamdolsun.
Sayfa 79 - Diyanet YayınlarıKitabı okudu
Ağaçlar ve nebatlar, umumen yaprak ve çiçek ve meyvelerinin kelimeleriyle seni takdis ve tesbih ve tahmid ettikleri gibi o kelimelerden her birisi dahi ayrıca seni takdis eder. Hususan meyvelerin bedî' bir surette, etleri çok muhtelif, sanatları çok acib, çekirdekleri çok hârika olarak yapılarak o yemek tablalarını ağaçların ellerine verip ve nebatların başlarına koyarak zîhayat misafirlerine göndermek cihetinde, lisan-ı hal olan tesbihatları, zuhurca lisan-ı kal derecesine çıkar. Bütün onlar senin mülkünde, senin kuvvet ve kudretinle, senin irade ve ihsanatınla, senin rahmet ve hikmetinle musahhardırlar ve senin her bir emrine mutîdirler.
Reklam
3.cilt
517. Ebû Kerîme Mikdâd İbni Ma’dîkerib radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hiçbir kişi, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Oysa insana kendini ayakta tutacak bir kaç lokma yeter. Şayet mutlaka çok yiyecekse, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte
Allahım ... Verdiklerine kimse mani olamaz. Men'ettiklerini de kimse veremez. Senin kaza ettiğin şeyi, kimse reddedemez. Senin hükmünü kimse değiştiremez. Varlıklı olanların varlıkları da senin katında onlara bir fayda sağlayamaz. Uluların ulusu, yücelerin yücesi olan ve kıyamet günü bütün mahlukatını hesaba çekecek olan Rabbimizi,
Sayfa 280Kitabı okudu
isra
‌ ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍۜ اِنَّهُ كَانَ عَبْداً شَكُوراً Ey kendilerini Nûh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu. İsra 3 ‌ وَقَضَيْنَٓا اِلٰى بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الْاَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْـلُنَّ عُـلُواًّ كَب۪يراً Biz, Kitap'ta
isra
‌ ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍۜ اِنَّهُ كَانَ عَبْداً شَكُوراً Ey kendilerini Nûh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu. İsra 3 ‌ وَقَضَيْنَٓا اِلٰى بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الْاَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْـلُنَّ عُـلُواًّ كَب۪يراً Biz, Kitap'ta
Reklam
-ön söz-
Allah (c.c), insanların duyup düşündükleri, akıl ve hayallerinde kurup şekillendirdikleri zaafların tamamından münezzeh ve mukaddestir. Her türlü gücün, kuvvetin, kudretin ve iktidarın üstünde güç, kuvvet ve iktidar sahibidir. Alabildiğine sevgi dolu, mahlûkatı bu yüzden yaratıp yaşatan; engin rahmet, merhamet ve şefkat sahibi; ayıp ve kusurları örten, çok çok affedici, bağışlayıcı ve tanıdığımız herkesten daha merhametli ve şefkatli olan yaratıcımızdır.
Öyleyse en uygunu, kulun, kalbini şehvetin bitkile rinden temizlemesi, oraya irade ve ihlás tohumunu ekmesi ve onu rahmet rüzgârının esmesine hazır bir vaziyete getir- mesidir... Nitekim vaz mevsimlerinde ve bulutların belirdiği anda yağmurun gelmesi kuvvetle beklendiği gibi... Böylece şahsın, kıymetli vakitlerde, himmetlerin birleştiği ve kalble- rin yardımlaştığı bir çağda, -Arefe, cuma ve ramazan gün- leri gibi- o feyizleri beklemesi oldukça kuvvet bulur. Çünkü himmetler ve nefisler Allah'ın takdiri hükmüyle rahmetin bolca gelmesinin sebepleridir. Hatta yağmur duaları oldukça yağmurun bol gelmesine sebepdirler.
beşeriyet, ahlâk-ı İlahiye ile ve secaya-yı hasene ile tahalluk etmekle beraber, aczini bilip kudret-i İlahiyeye iltica, zaafını görüp kuvvet-i İlahiyeye istinad, fakrını görüp rahmet-i İlahiyeye itimat, ihtiyacını görüp gına-i İlahiyeden istimdad, kusurunu görüp aff-ı İlahiye istiğfar, naksını görüp kemal-i İlahîye tesbihhan olmaktır, diye ubudiyetkârane hükmetmişler.
Nefis muhasebesi yanında mümini şeytanın hile ve tuzaklarından muhafaza etmeye vesile olabilecek diğer faktörler kısaca şunlardır: 1. İhlâs 2. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in sünneti doğrultusunda Allah (Subhanehu ve Tealâ)’ya kulluk etmek 3. İslâm cemaatinden yani Taifet’ul Mansura ya da Fırka-i Naciye’ye katılmak veya bu cemaatleri
Sayfa 87 - E-KitapKitabı okudu
Reklam
"Gece... Medine'nin semasında, içinde yıldızları öğüten bir huniden boşalırcasına bir nuranilik..." diyerek Medine tasviri yapan merhum üstad, Efendimiz (s.a.v.)'in huzuruna vardığında kendi kendine "Necip Fazıl! Meğer bugünü görmek için dünyaya gelmişsin! Secdeye kapan ve hamd et!" diyor ve o anı ve niyazını şöyle kaleme alıyor: "Ey Resul! Seni kelimelere ısmarlamak, durgun suda mehtabı balık kepçesiyle yakalamaya davranmak gibidir. Evet, ey varoluşun hikmeti, ölümsüzlük rehberi! Yılmaz çatının mimarı! Bastığı kum tanesine en büyük insanın denk olamayacağı büyüklük! Dışı nebilikte, içi velilikte son had! Hakikatinde kulun bitip, Allah'ın başlamadığı üstün mahluk! Alemlere rahmet, müjdeci, haberci, kurtarıcı, erdirici! Ey yüzü suyu hürmetine hayat kazandığım Peygamberim! Seni seven Allah'tan iste: Bana ve Mü'minlere sıhhat ve kuvvet versin, kıyamet gününe kadar bâki dininin zaferini veya zafere doğru yol buluşunu dünya gözüyle görmeden ruhumu kabzetmesin! Bunalımdan bunalıma sürünen ve keşfettiği madde oyuncaklarından teselli ararken büsbütün buhrana düşen insanoğlunun tek ve mutlak mizan olarak, iyilik, doğruluk ve güzellik mizanı olarak, İslam'ı seçeceği günden bir şafak kırıntısı... İslam'ın içe doğru tasfiyesi ve dışa doğru tabiyyesi! Duamız bu; bunu istiyor ve bu duanın kabulü için muazzam ruhaniyetine yapışıyoruz! Dile Allah'tan, sana, 'sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım' diyen Allah'tan dile!"
Sayfa 85 - NFK - Hac 28.sayfadan alıntı
Kahrolsun İsrail
Fedailerden biri ayağa kalktı ve: “Allah’tan başka güç ve kuvvet yoktur. Hepimiz Allah’ınız ve hepimiz O’na döneceğiz. Allah onlara rahmet eylesin. Onlar bizi geçti. Biz de peşinden gideceğiz. Allah’ım onlara geniş, ferah cennetlerini nasip et. Rabbim, bu kişiler senin adını yüceltme yolundaydı. Bu yüzden onlara merhamet et. Sen çok merhametli, çok affedicisin.” dedi.
Sayfa 65
Bir demet sahâbe üzerinde bu izlere sadece ahlak boyutu ile bakmaya çalışsak nasıl bir tablo görürüz? Bu sorununncevabını şöyle verebiliriz: . Hz. Ebû Bekir (ra): Sıdk/doğruluk ve sadakât ahlakı . Hz. Ömer (ra): Kuvvet, güç ve adalet ahlakı .Hz. Osman (ra): Hayâ, edep ve infak ahlakı . Hz. Ali (ra): İlim, cesaret ve mücadele ahlakı . Hz.
350 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.