Edebiyattaki mottom “başlayan ama bitmeyen öyküler dünyasında yaşıyoruz” oldu Calvino okuyunca. Öykü bitmemişti ama başlamıştı. Fakat nerede başlamıştı? Kimine göre destanlarda, mitolojilerde. Sanırım haklılardı. Sözlü gelenek artık yazıya dökülüyordu. Öykü burada başlamıştı gerçekten de. Mitoloji okumaya da böyle başladım. Klasik Yunan Mitolojisi
Freud kokaini insanlığın nevrotik mutsuzluğunda kullanılacak yegane ilaç olarak görüyordu. Bilhassa morfin bağımlılığı tedavisinde kokain'i kullanmayı önermiş hatta arkadaşı Ernst Fleischl von Marxow'un morfin bağımlılığında kokain ile tedaviyi uygulamış, sonuç olarak Marxow'un hem morfin hem de kokain bağımlısı olmasına sebep olarak muhtemelen
Yirmi yüzyılın başlangıcında, bu tür sorunların en yaygın nedeni Sigmund Freud tarafından çok iyi bir şekilde tanımlanmıştı: kişinin hayatın içgüdüsel, cinsel boyutuyla bunların sonucunda ortaya çıkan dürtüler ve sosyal tabular arasındaki çatışmaları kabullenme güçlüğü.
Daha sonra 1920'li yıllarda Otto Rank insanların o dönemde yaşadığı psikolojik sorunların kökeninde aşağılık, yetersizlik ve suçluluk duyguları olduğunu yazdı.
1930'lu yıllardaysa psikolojik çatışmanın odağı bir kez daha kaydı: o dönemdeki ortak payda, Karen Horney'nin de belirttiği gibi, genellikle kimin kimi geçtiğine dair hislere bağlı rekabet duygusunun bireyler ve gruplar arasında yarattığı düşmanlıktı.
Ama sanatçı da aynı şeyi yapar, Prometheus gibi o da kendine benzeyen insanlar yaratır; yani daima yeni ve sürekli tekrarlanan doğum eylemleriyle, yaratılışın kadınsı ağrıları altında eserini ve eseri içinde kendi kendisini doğurur.
Biz hepimiz, hala çok "teorik insanlarız" ve bilmenin gerçekten de "erdemli" yapmaya yettiğini sanabiliyoruz. Psikanaliz bunun böyle olmadığını ispatlamıştır. Bilgi başka şeydir, iyileştirici etken başka.
Size Freud'un konferans giriş konuşmasındaki gibi hitap etmek istedim Hemen konumuza geçiyorum. Psikanaliz Sigmund Freud tarafından kurulan psikolojik kuramlar ve yöntemlerden oluşan bir psikoterapi tekniğidir. Psikanaliz "ruh çözümü " anlamına gelmektedir. Evvela bu alana ilgili duyanların okumasını tavsiye edeceğim bir kitaptır. 1908
“Say to these kind and gentle females, that a heart-broken and failing man returns them his thanks. Tell them, the God we all worship, under different names, will be mindful of their charity; and that the time shall not be distant when we may assemble around His throne without distinction of sex, or rank, or color."
*----
"Bu nazik ve nazik kadınlara söyle, kalbi kırık ve başarısız bir adam onlara teşekkürlerini iletsin. Onlara, hepimizin farklı isimler altında tapındığı Tanrı'nın, onların hayırseverliğine dikkat edeceğini söyleyin; ve cinsiyet, rütbe veya renk ayrımı yapmadan O'nun tahtı etrafında toplanacağımız zaman çok uzakta olmayacak."
"Akıl = Erdem = Mutluluk denkleminin biricik anlamı: Sokrates'i taklit etmeli, karanlık arzulara karşı kalıcı bir gün ışığı yaratmalısın aklın ışığını. Ne pahasına olursa olsun akıllı, açık, aydınlık olmalısın.
... kişi benlik idealini sadece ona verilenlerle değil , aynı zamanda bilinçli şekilde uğraşarak kendi seçmiş olduğu faktörlerle kendisinden geliştirir.