Anlatamıyorum..
Ne kadar yazsam olmuyor.
Bu düzeni bozuk aşka iki satır yazayım diyorum;
Beceremiyorum.
Zulamda üç kırık cigara ,yaksam yanıyorum yakmasam ölüyorum.
Yutkunamıyorum, boğazım düğüm düğüm..
Sevmek neydi ha söyle?
Senin gibi çekip gitmek mi, yoksa benim gibi arsızca sevmek mi ?
Kokuşmuş küflü ranzamın paslı demirinden soğuk
Her şeyin farkına varmak beni yavaşça insanlardan uzaklaştırdı.
Kimse sandığım kadar iyi niyetli değilmiş.
Yalandan yakınlıklar olacağına gerçek uzaklıklara razıyım.
youtube.com/watch?v=01ghGqx...
Barış Özcan, linkini paylaştığım videoda tüm zamanların en çok satan kitaplarından bahsediyor ve bu kitaplardan birini hiçbir zaman okuyamayacağımızı söylüyor. Videoyu izlemeyenlerin ilk aklına gelecek ihtimal yasaklı bir kitap olması ama durum hiç de öyle değil. Hiç yazılmamış, var olmayan bir kitabın çok satanlar listesine nasıl girdiğini anlatıyor. Evet, birçok konuda olduğu gibi kitap seçimi yaparken de toplumda oluşan genel algılardan çok etkileniyoruz. Hatta seçimi bırakın, kitabı okuduktan sonra beğenip beğenmeyeceğine bile bu algılara göre karar verenler azımsanamayacak kadar fazla. Felsefenin Tesellisi kitabında " Aslında biz, ustalıkla büyütülmemiş, şişirilmemiş hiçbir şeyi değer kabul etmeyiz." diyor Alain de Botton.
İlk kitabını yayımlayan bir yazar olarak maalesef bu durumdan ben de fazlasıyla etkileniyorum. Kitabımı okuyanların geri dönüşleri çok olumlu ama kapitalist sistemin çarkları arasında, tanıtımı ve reklamı yapılamadığı için yeterli okuyucu sayısına ulaşamıyor. Yeterli okuyucuya ulaştığında eğer beğenilmezse kaybolup gitmesine razıyım. Ve en büyük umudum bu uygulamayı kullanan kitapseverler. Umarım bu yazıyı sonuna kadar okumaya katlanan kitapseverler kitabıma bir şans verir ve kitap alırken, piyasaya göre fiyatını düşük tutmaya çalıştığımız ( Ortalama 20 TL) kitabımı sepete ekleme inceliğini gösterir.
Tersine DünyaMustafa Kızılkurt · Sapiens Yayınları · 0282 okunma
Yağmurlu bir Ankara gecesi. Mayıs ayında olmamıza rağmen bu gri şehirde haftalardır yağmur yağıyor. Sanki evren bana ‘başla artık şu efsane kitaba’ diyor çünkü Dostoyevski okumak için her zaman kasvete ihtiyacım var. Aslında sabahtan hazırladım kendimi bu geceye. Çok heyecanlı bir gün geçirdim çünkü bu kitabı tam ik senedir elimde bekletiyorum,
Nihayet Bizim Köy'e kavuştum. Okumak için bundan daha güzel bir zaman olamazdı. Neden mi? Merak edenler buyursun...
Bazı kitap dostlarım bilir. Mesleğimin 28. yılında yeniden köy öğretmeni oldum. 20 yıl sonra tekrar köyde olmak ilk başlarda bana zor gelse de zamanla alıştım.
Köy öğretmeni olmak bence muhteşem bir şey. İstediğin an doğada
Merhaba Kitap Dostlarım!
Uzun zaman oldu inceleme yazmayalı. Bunun çeşitli sebepleri var, ama şimdi anlatmanın sırası değil. Şimdi çok daha önemli bir konumuz var. TECAVÜZ!
Tecavüz kelimesi, söylerken bile bizi bu kadar etkiliyorken, bir de yaşayanları düşünelim. Şimdi hepiniz, düşünmek bile istemiyorum, diyorsunuzdur eminim. Ama düşünelim bir
Merhaba değerli okurlar,
Yeni kitabımın heyecanını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Arka Kapak Yazısından…
“Mavinin her tonuna razıyım da sen tonu bir başka oluyor.”
Oğuz Yılmaz, bu eserinde II. Yeni ve Garipçilerin şiir anlayışını sentezleyen, somuttan başlayıp soyut âlemin derinlerine doğru yelken açan bir şiir evreni kurgulamıştır.
“Oysaki