Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Komünizmle mücadelede kullanılacak yollar hakkında Türkçülerin tavsiyelerini görmek açısından Ötüken’in başlattığı anket de bizim için önemli bir veri teşkil etmektedir. Yukarıda değinmiştik, anketin ilk sorusu “Türkiye’de, millî varlığımızı tehdit edecek şekilde bir Komünizm tehlikesi var mıdır?” şeklindeydi. İkinci soru ise şöyleydi: “Varsa,
Hâl böyle olunca Türkçüler, bütün dünyaya Rusya’dan ve Ruslar eliyle yayılan bir fikir olan Komünizme belki de istemsizce karşı olmuşlardı. Elbette Türkçülerin Komünizm karşıtlığını sadece bu sebebe bağlamak meseleyi basitleştirmek olurdu. Bunun yanında Türkçüler, Komünizmin o tarihlerde bağımsız olan tek Türk ülkesi olan Türkiye’nin de istiklâlini “tehdit” ettiğine inanıyorlardı. Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayan ve Türkçüler için “tutsak” sayılan Türklerin varlığı ile Komünizmin aile, kadın, çocuk, din, milliyet gibi bütün manevî mefhumları reddettiği ön kabulü de bunların üzerine eklendiğinde bütün dünyayı millî ve manevî değerler üzerinden algılayan Türkçülerin Komünizme karşı olmaları neredeyse kaçınılmazdı.
Reklam
Güzel bir yazı. Katili savunanlar bile Nobel ödülünü aldi
Bu yıl bir Nobel Edebiyat Ödülü değil, iki ödül verildi. Zira geçen yıl verilmeyen edebiyat ödülü de telafi edildi. 2019 Edebiyat Ödülü için Avusturyalı yazar Peter Handke tercih edilirken geçen yıl verilmeyen 2018 Edebiyat Ödülü için Polonyalı bayan Olga Tokarczuk tercih edildi. Fakat Avusturyalı Peter Handke’nin siyasi yönü, Olga Tokarczuk’ı
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Şuan Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan Silistre Osmanlı toprağı iken 1856 yılında Ruslar tarafından kuşatılır. 90 günlük Çetin mücadele ile geçen kuşatma Rusların çekilmesi ile sona erer. 90 günlük mücadele büyük kahramanlıklarla geçer. Bu mücadelenin ortasında aşk, dram ve vatan sevgisi iç içiçedir. İlk sahnelenen tiyatro eseri olması önemli. Sahnelenmesi Namık Kemal'in Magosa'ya sürgün edilmesi ile sonuçlanmış. Mükemmel değil ama edebiyatımızın ilklerinden olması önemli.
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Ren Kitap · 201821,4bin okunma
142 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Giovanni Scognamillo adı sizi aldatmasın halis muhlis İstanbullu. Kendisi bir levanten. Özellikle sinema üzerine ve spiritualizm üzerine araştırmaları içeren kitapları mevcut. Kitapta kadın sömürüsünün şehrin dokusuna etkisini görüyorsunuz. "Nataşa'lar" ilk kez Glasnost-Perestoraika sonrasında 80 li yılların sonlarında gelmeye başlamıyor,Ekim devriminden kaçan Beyaz Ruslar 1920'lerde İstanbulu mesken tuttuyor. Sadece fuhuş değil yeme, içme ve eğlence yaşantısını da değiştiriyorlar gelen Beyaz Ruslar. Mesela Maxim ilk kez bu gelen Ruslardan biri tarafından açılıyor ki "Siyah Rus - Vladimir Alexandrov" Adındaki kitap bu kişinin hikayesini anlatır. Karnavalların sadece Avrupa memleketlerinde olduğunu sanırdım meğer bizde de varmış. Bu kitapta onu da öğrenmiş oldum. Fuhşun memleketimize vergi rekorunu da getirmiş olduğuna göndermeyi Matild Manukyan'ı da anmadan geçmemiştir. Yazar kendinden önce konu ile ilgili ne var ne yok bütün kitapları taramış. Ahmet Rasim Dünkü İstanbul'da Hovardalık (Fuhş-i Atık), Arba Yayınları, İstanbul 1992 Agah Özgüç Türkiye'de Kiralık Kızlar, Göl Yayınları, İstanbul 1975 Yakup Kadri Karaosmanoğlu Sodom ve Gomore, Bilgi Yayınevi, Ankara 1966 Ergun Hiçyılmaz Eski İstanbul'da «Muhabbet», Cep Kitapları, '• İstanbul 1989 Bunlardan en önemlileridir.
Beyoğlu'nda Fuhuş
Beyoğlu'nda FuhuşGiovanni Scognamillo (Jean Gennaro) · Altın Kitaplar · 199412 okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Biz Beraber Geçtik Bu Yolu | Değerlendirme
Cengiz Dağcı’nın 1996 yılında basılmış olan bu eseri İzmail Tavlı adında, Kırım'da doğmuş, sonrasında 2. Dünya Savaşı yıllarında Ruslar adına savaşırken Almanlara esir düşmüş bir adamın hayatını anlatıyor. İzmail Tavlı adında bir adam ve eşi Ramila... Onların hüzünlü hayat hikâyesi Râmila’nın hastaneye kaldırılmasıyla bizlere uzanıyor. İzmail
Biz Beraber Geçtik Bu Yolu
Biz Beraber Geçtik Bu YoluCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 201563 okunma
Reklam
Türk­le­rin ve Mo­ğol­la­rın is­ti­lâ­sı... ci­han­şü­mul bir fe­lâ­ket de­ğil­di. Ta­rih­te ye­ni yö­re­le­rin me­de­ni­ye­tin yö­rün­ge­si­ne gir­di­ği bir anı [un mo­ment historique]vur­gu­lu­yor­du.
Rusya ve Ruslar
İsveç'ten çıkan bu kolonilerin coğrafi sınırları zamanla büyüyerek bugünkü orta Rusya'ya kadar ulaşınca Svipjod en mikla (Büyük İsveç) ya da Svipjod en kalda(Soğuk İsveç) olarak adlandırılan bölge Slovaklar tarafından; Yunancaya Rhos Arapçaya ise Rus olarak geçecek isimle anılmaya başlamıştır. Bugün bilindiği adıyla Rusya, kuzeyden çıkan savaşçı ve tüccar bu kolonicilerin katalizörlüğüyle ile kurulmuştur.
Sayfa 91 - Yeditepe Yayınları,
Uzun süreli uzay yolculuğunda çözümlenmesi gereken ilk sorun, ağırlıksızlıktır. Ruslar tarafından yapılan uzun süreli ağırlıksızlık araştırmaları, uzayda vücudun değerli mineralleri ve kimyasal maddeleri zannedilenden çok daha hızlı kaybettiğini ortaya koymaktadır. Çok sıkı bir jimnastik programı uygulanmasına karşın, uzay istasyonunda bir yıl kaldıktan sonra astronotların kemikleri ve kasları öylesine körelmektedir ki, Dünya'ya ilk döndükleri zaman ancak bebekler gibi zar zor sürünerek hareket edebilmektedirler. Kas zayıflaması, iskelet sisteminin kötüleşmesi, alyuvar üretiminin azalması, düşük bağışıklık tepkisi ve kalp/damar sisteminin işlevselliğinin azalması, uzayda uzun süreli ağırlıksızlığın kaçınılmaz sonuçları olarak görünmektedir.
Sayfa 194
'Bir Rus atasözü der ki, çirkin kadın yoktur az rakı vardır.' dedi. İyi laf değil mi? "Votka demiş olmasın? Bilirsin, Ruslar genelde votka içer de..."
Reklam
Bütün bu rivâyetler, özellikle Ruslar’ın, yani Stalin’in, Jukov’un ve Berlin Kumandanı’nın beyanlarıyla doğmuştur. Hatta, Avrupa müttefik orduları Başkumandanı General Eisenhower bile Berlin’in düşmesinden sonrasında Hitler’in öldüğüne inandığı halde, birdenbire Jukov’un basın toplantısına dayanarak, bu kanaatini terketmiştir. Bunu, Eisenhower, “Times” gazetesine verdiği bir demeçte belirtmiştir. Aradan birkaç ay geçecek, 1945 sonbaharında, yine Eisenhower, İngiliz gazetecilerine, Hitler’in sağ olduğunu sandığını söyleyecektir. İngiliz hükümeti, aynı senenin sonlarında bu konuda araştırma açmıştır. Araştırma görevi bir profesöre verilmiştir. Profesör, askerî istihbarat teşkilâtı üyelerindendir. Adı H. R. Trevor Roper’dir. İngilizler’in bu araştırmayı başlatmaları sebepsiz değildir. Çünkü savaş kazanıldıktan sonra Sovyetlerle gerginlikler baş göstermiştir. Öyle bir durum doğmuştur ki, günün birinde, 1945 Eylül’ünde Ruslar, İngilizleri, Hitler ve Eva Braun’u İngiliz işgal bölgesinde, Berlin’de saklamakla itham etmişlerdir. İngiliz hükümeti serinkanlılığını bozmamış, fakat böyle bir araştırmaya hak kazanmıştır.
HİTLER NASIL ÖLDÜ? Sığınağın içindeki Adolf Hitler, sonuna kadar ümidini yitirmemiştir. O, Alman zaferine inanmaya devam ederken, Ruslar Berlin’i çepeçevre kuşatıyorlardı. Sovyet askerleri başkentin dörtte üçünü işgal ettikleri anlarda, Hitler hâlâ Wenck’i imdada çağırıyordu. Wenck gelecek, düşmanı kendi ülkesine kadar kovalayacaktı.
Ruslar, sahte Çar Dimitri hikâyesini herkesten iyi bilirler. Çar Dimitri’nin kendisi olduğunu iddia eden bir sahtekar Rus tarihine geçmiştir. Bezymenski, bunu düşünüyor olmalıdır. Düşünmüş çünkü nasıl olsa bir gün bir adam çıkacak “Hitler benim!” diyecekti. Böyle bir sahtecilik Rus makamları elindeki belgelerle anında önlenir. Anlaşılan Stalin, Zukov, Berzanin, bu sebeple, o belge ve delilleri saklı tutmuşlar ve ayrıca Hitler’in sağ olduğunu söylemişlerdir. Ancak, Bezymenski’nin ileri sürdüğü bu saklama sebebi, bir okuyucu için asla makbul bir sebep değildir. Hitler’e ait belge ve deliller gözden geçirilirken üzerinde fazla durulmamış bir olaya da işaret etmek yerinde olur.
Bir taraftan Hitler’in 30 Nisan 1945’te öldüğü, Sovyet Birlikleri’nin 2 Mayıs’ta girdikleri Berlin’de, Şanselöri’de, sığınağın üç metre ilerisindeki mezar şekline sokulmuş bir çukurdan Hitler ile Eva Braun’un cesetlerinin çıkarıldığı zabıtlarla tasdik edilmiş bulunurken, bir yandan da 1946 Ocak ayında bir başka olay cereyan etmiştir. Bu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.