Düşlerin cehennemde ne gücü olabilir ki? - Burada Düşlerin gücü yok mu sanıyorsun? Söyle bana, Sabahyıldızı... Siz, hepiniz, sorun kendinize. Ne gücü kalırdı Cehennemin, buraya hapsolanlar Cenneti düşleyemese?
Beni zifirî karanlıktan kurtarmak için sabahyıldızı gibi ufkumda doğdu ve ben artık üstünde derin düşüncelere dalacak üstün bir konu bulduğum için müthiş sevinçliydim.
Gecenin hızlı ejderleri kanatlarıyla bulutları yırtıyor,
Sabahyıldızı gündoğumunu haber veriyor;
Çevredeki hayaletler o yıldızı gördüklerinde
Kilise mezarlıklarımı kaçışırlar;
Kimi kendini öldüren ve kavşaklara gömülen,
Kimi sellerde boğulan lanetli ruhların hepsi Kurtçuklarla dolu yataklarına girmişlerdir şimdi.
Kendi zavallı durumlarını görmekten korkarak
Gün ışığını gördüler mi kaçışırlar hepsi,
Sonsuza dek kara kaşlı gecedir onların refakatçisi.
"Sevinç dışsal değil de, içsel bir şeylerden kaynaklanan aydınlık bir duygulanımdır: İçselliğinizin uçurumlarından fışkıran bir çeşme gibidir neredeyse. Sevinç narin ve çok kırılgan bir duygulanımdır; evet, bir an için görülen ve gece ile şafak zamanı arasında ortadan kaybolan sabahyıldızı gibidir."
Eşcinseller ve cinsiyet değiştirenler de geleneksel olarak kendilerini simgeleyen gezegeni Merkür olarak seçmişlerdir. Merkürü seçmelerinin altında yatan hikaye de bir o kadar ilginçtir. Roma mitolojisindeki kanatlı tanrılardan biri olan Merkür aynı zamanda eski yunanda sabahyıldızı Hermes olarak da bilinir. Hermes bir gün güzeller güzeli Afrodit'e aşık olur ve bu aşkın sonucu olarak bir oğulları doğar. Doğan oğullarına kendi isimleri olan hermes ve Afrodit'in birleştirilmiş hali olan Hermafrodit adını koyarlar. Hermafrodit bir gün göle yüzmeye gider. Kendisi gölde yüzdüğü sırada onu gören ve görür görmez aşık olan bir su perisi, Hermafroditin yanına gidip ona sıkıca sarılarak tanrılara onları birbirlerinden ayırmamaları için yalvarır. Dileği anında kabul olur ve sonuçta tek bir bedende çift cinsiyetli olarak yaşarlar. Biyolojide her iki cinsiyet organına da sahip canlıları tanımlamakta kullanılan hermaafrodit kelimesinin de buradan geldiğini paylaşmakta fayda var. Toprak solunanı hermafrodittir.
Gecenin hızlı ejderleri kanatlarıyla bulutları yırtıyor,
Sabahyıldızı gündoğumunu haber veriyor;
Çevredeki hayaletler o yıldızı gördüklerinde
Kilise mezarlıklarına kaçışırlar;
Kimi kendini öldüren ve kavşaklara gömülen,
Kimi sellerde boğulan lanetli ruhların hepsi
Kurtçuklarla dolu yataklarına girmişlerdir şimdi.
Kendi zavallı durumlarını görmekten korkarak
Gün ışığını gördüler mi kaçışırlar hepsi,
Sonsuza dek kara kaşlı gecedir onların refakatçisi.
Eş cinseller ve cinsiyet değiştirenlerin temsili gezegen olarak Merkür'ü seçmelerinin altında yatan hikâye de bir o kadar ilginçtir. Roma mitolojisindeki kanatlı tanrılardan biri olan Merkür, aynı zamanda eski yunanda sabahyıldızı Hermes olarak da bilinir. Hikâye bu ya, Hermes bir gün güzeller güzeli Afrodit'e âşık olur ve bu aşkın sonucu olarak bir oğulları doğar. Doğan oğullarına kendi isimleri olan Hermes ve Afrodit'in birleştirilmiş hâli olan Hermafrodit adını koyarlar.