Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
391 syf.
8/10 puan verdi
Henüz kitabi daha bugün okumaya baslamis olmama ramen büyük bir bölümünü bitirdim. Her biri birbirinden güzel ve degerli mesajlar veren öykülerden olusan bu kitabi cocuklarinizada okuyabilirsiniz. Sevgiyi, birligi ve beraberligi anlatan, insanin icini isitan sicacik öyküleriyle insani düsündüren bir kitaptir. Bu kitapta hosuma giden bir diger seyde sayfalari araladikca icinden yayilan menekse kokusu oldu :) Öykülerin sicacik anlatimina yakismis menekse kokusuda :) "Sevgi ile yorulmadan ilerleriz ve sadece onunla baskalari icin fedakarlik yapabiliriz."
Menekşe Kokulu Hikayeler
Menekşe Kokulu HikayelerEnder Haluk Derince · Yakamoz Yayınları · 20143,153 okunma
Yavaş yavaş güveni azalıyordu. insanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. işte tam da o dönemde, drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduğunu fark etti. birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendine ait oluyor, hiç kimse o acıyı biraz olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.
Reklam
... Çünkü yeryüzünde hiçbir şey kuytulardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz; çünkü bu sevgi, yetişkin bir kadının tutkulu ve bilinçaltında hep talep eden aşkının hiçbir zaman olamayacağı kadar umarsız, kendini karşısındakine hizmet etmeye adayan, boyun eğen, hep pusuda yatan ve tutkuyla yoğrulmuş bir sevgidir. Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle, dağılmaksızın koruyabilirler, ötekiler, duygularını başkalarıyla beraberlik atmosferinde gevezeliklerle harcarlar, yakınlıklarla köreltirler.
Aşk gerekli değildi. Hatta yokluğu daha iyiydi. Aşk sadece ıstırap getirirdi. Sevgi yeterliydi.
İnşa edebilmek için bir yıkımın olması gerekir. Sadece öfke yıkabilir, sevgi yıkamaz. Öfkenin hayatın zorunlu ve faydalı bir parçası olmasının sebebi budur.
Amacınız zarar vermekse,güce ihtiyacınız vardır..Diğer her şey için sadece sevgi yeterlidir. Charlie Chaplin
Reklam
... herkesin doğası sadece bir yalan. İnsan ruhu diye bir şey yok! Duygular saçmalık! Sevgi saçmalık! ... yaşarız ve ölürüz; bunun dışında her şey sadece hayal! Bunlar edilgen hatunların duygular ve hassasiyetle ilgili saçmalıkları! Sadece uydurulmuş, taraflı, duygusal zırvalıklar! Ruh yok! Tanrı yok! Sadece kararlar, hastalıklar ve ölüm var!
GÜZEL BİR HİKAYE PAYLAŞAYIM SİZLERLE :) Bir gün sormuşlar ermişlerden birine. “Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?” “Bakın göstereyim” demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş “Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz” diye bir de şart koymuş. “Peki” demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.Bunun üzerine “Şimdi…” demiş ermiş. “Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.”Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. “Buyrun” deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. “İşte” demiş ermiş. “Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır.Şüphesiz şunu da unutmayın.Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman.”
Sadece kalpleri kırıktır; ezelden beri, insan Sevgi denen şu gizemli varlığı keşfettiğinden beri kırılır durur kalpler.
Dünyadan nereye gideceğimizi sadece peygamberlerden öğrenebiliriz.
Sayfa 232
Reklam
''Yaa Umutçuğum, bak bu böyle olmayacak.'' dedi ve ''kendini bitirdin, bari bizi bitirme'' diye devam etti. Olayı tam anlamadığımı söyleyip konuyu biraz açmasını rica ettim. ''Allah aşkına şu haline bi bak,şu sırtına,şortuna,göğsüne,şu elindeki poşete bi bak. Görmüyor musun abi senin vizyonun yok. Hadi seni geçtik, sen bizim yanımızda dolaştığın müddetçe bize de bu plajdan bi ekmek çıkmayacak, sayende doyasıya bi yaz aşkı yaşayamayacağız.'' diye kalbini kırarcasına konuştu. Aslında haklıydı. Evet belki vizyonum yoktu. Ama kocaman sevgi dolu bir kalbim vardı.Ve şimdi kırılmıştı. Gözyaşlarımı dizginleyerek ''Haklı sebeplerim var!'' dedim. Kayalardan denize balıklama atlarken suya göğüs üstü düşüp pişmiştim ve göğsüm üç gündür kırmızı-mor karışımı bir renk almıştı. Sadece sırtımdaki değil burnum ve bacaklarımdaki derilerde soyulmuştu. Ve şorta gelince; iki beden büyük olması, suya atlarken kayıp çıkması, sahilde otururken paçamın arasından...Neyse... Evet bende biliyorum bunlar görüntü itibariyle çok çirkin olabilir ama ben denize girdiğimde içine hava dolup şişme yapsın da boğulma olasılığım asgariye insin diye tıpkı bir kurnaz gibi, tıpkı bir sinsi gibi ince hesaplar yaparak büyük almıştım o şortu. Bu haklı sebeplerimi açıkladım. Ne diyecekler? Hiç bir şey diyemediler. ''Bundan sonra da yalvarsanız da durmam'' diyerek çekip gittim.
Her zaman söylemişimdir. Aşk, sadece kimyasal bir tepkimedir. Bu yüzden de evlilik aşkı öldürüyor cümlesine hiçbir zaman katılmadım. Çünkü Aşk aslında ölmüyor sadece yerini daha kuvvetli ve sevgi denilen erişilmesi zor bir duygu seline emanet ediyor kalbi. (D.Yandık)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.