Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutsuzluğun nedeni başarısızlıktan gelmemeliydi, hele hayal kırıklığı asla gözyaşlarının nedeni olmamalıydı... Neden insanlar bir türlü anlayamıyorlar hayattan hiçbir şey beklememeleri gerektiğini, diye düşündüm. Neden binlerce kitap, film, şarkı, şiir umudu tek hayat kaynağı olarak göstermiş, diye düşündüm... Hiçbir zaman ümit etmedim.Umutla tanışmadım. Eğer mutsuzluk, istediğini bulamamaktan, hayalini gerçekleştirememekten kaynaklanıyorsa sıradanlaşır. Sadece adı kalır. Güler geçerim sınavlarında başarılı olamadıkları için ağlayan gençlere, sevdikleri terk ettiği için intihar eden kadınlara. Kolay mı bu kadar tanımak mutsuzluğu hayatın karanlığında? En anlaşıldığı noktada başlar bilinmezliği hikayenin. Kolay mı hayat, daha zengin olamadağı için bir adamın ağlayacağı kadar?
Sayfa 264
BEN BU KADAR DEĞİLDİM Ben bu kadar değildim Kışlada ölü bir zaman Bir güzel at durdukça gider Gittikçe döner bir güzel at durdukça Askerim, benim ağzım kuşlardan. Güneşi sormuyorum lekelenmiş dallardan Dalları sormuyorum dallardan daha iyi Yüzümü istiyorum bir süvari alayından Ne yapsam istiyorum, ama istiyorum Bir kişi bile değilim yalnızlıktan. Bir kişi bile değilim yalnızlıktan Gözlerim ormanlara asılı Ağaçlar, kırlar ve şehirler geçiyor kaputumdan O kadar geçiyorlar ki, sadece duyuyorum Bir an bir yerde ölümü tanımazlığımdan. Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman.
Reklam
''... yağmuru ve kitapları al yanına, bir de yüreğini sadece ...''
"Dünya birçok anlamla doludur. Ama kalbimiz kendi kendine uydurup yarattığı birçok yalan ve sahteliğe bağlanıp, güzelliği de, iyiliği de, doğruluğu da, yüceliği de göremez. Sadece özgür olan bir kalp bunları görebilir, bu görüş aynı zamanda yaratmaktır. Aslında orada olduğu halde kimsenin görememesi yoklukla aynıdır, bu yokluk ancak o görüş elde edildikten sonra tam bir varlığa dönüşebilir. Aslında şiir yazmak da böyle bir görüştür ama görüyorum demeden yaratmanın anlamı esas burada saklıdır."
Gece inmiş şehre Sadece şiir merhem olur gönlümün karasına şimdi. Birbirine kırgın duvarlar, insanlar ve gölgeler Şimdi ne yazsam da geçse kalbimin küsü?
Değişir yönü rüzgarın Solar ansızın yapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar; Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir;
Reklam
Şaşkınlığımı gizleyecek bir yer Bulamadım şiirden başka Rabbim ne der? Camiden eve dönerkenki ferahlık Sadece müminlerin bildiği, Şiir böyle bir şey mi?
Bir sabah tanıdık bir şehre girerken Sıcak ve dost şeyler düşünür insan Tanıdık bir yatak bekler sizi Bir çocuk yüzü gülümser anılardan Dost şehirler, sevgili, anne şehirler Nice anılar, nice mutluluklar yaşadım her birinizde Delikanlı bir sevinçle sokaklarınızdan geçtiğim oldu Kederli günlerim oldu aklımı yitiresiye Sonsuz kareli bir film gibi Yaşamım geçiyor belleğimden Tekrar etmek duygusu Her şeyi yeniden, yeniden... Bir sabah tanıdık bir şehre girerken Hüzünlü, tuhaf şeyler düşünür insan Sadece o şehrin değil Kendisinin de değiştiği duygusundan... (1977)
"Ve dünyada küçücük bir yere konduk biz, Sevgi ışınlarına dayanmayı öğrenelim diye, Ve bu kara vucutlar ve bu güneş yanığı yüz, Bir bulut ve gölgeli bir ormandır sadece."
Kimi insanı sadece ayakları ayakta tutar.Kimi insanı ise idealleri,hayalleri.Mesela şiir gibi,dava gibi şeyler… “Siz de deneyin bakın: Bir odanın kapısını, pencerelerini sımsıkı kapayın. Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın. Kafanızdaki bütün fikirleri kovarak, bütün dikkatiniz saatin tiktağında, zamanın geçişini düşünün. Yaşadığınızı düşünün. Bir vapur olduğunuzu, zamanı yara yara ilerlediğinizi, hayatın saniye saniye yanınızdan kayıp gittiğini…”
Reklam
Denize bakmasını biliyoruz sadece Dönüp dolaşıp mutluluğa yakın yerlerde...
Sayfa 135 - Nur SakaKitabı okudu
Ben; Istanbul'da felsefe okumaya niyet etmiş, Sultani mezunu, Balkan Gönüllüsü İsmail Efendi; bir şiir kitabı yazmaya niyet etmiştim, eşikten öteye geçemedim. Heybemde sadece kırık kafiyeler var...
Şiir anadilde bir derinleşme, aynı zamanda da insanlığın ortak dilidir... Onu ne sadece sözcüklere, ne sadece ses, kurgu, mecaz ya da imgeye, ne sadece düşünce ya da duyguya indirgeyebiliriz... Bütün bunların toplamı ve böylece de basit bir toplama işleminin sonucundan çok daha fazla bir şeydir...
Cumhuriyet Gazetesi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.