Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
392 syf.
9/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Bir Garip Orhan Veli
‘‘Ölünce biz de iyi adam oluruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz.’’ Kitapta bende iz bırakan Orhan Veli dizeleri bunlar oldu. O yüzden yazmaya da ‘‘Ölüme Yakın’’ şiirinden bir alıntıyla başlamak istedim. Orhan Veli belki yaşarken de iyi insandı, çok seviliyordu ama o garipliği, anama duyurmayın dediği mahzunluğu; tarifsiz
Orhan Veli'nin Ankara'daki İzleri
Orhan Veli'nin Ankara'daki İzleriTolga Aydoğan · Yapı Kredi Yayınları · 20237 okunma
Şairin ölümü...
Zulüm alkışçısı, yurduna göz koyanların çağırıcısı, ya da günün adamı olduğu gün, şair ölmüştür, en hazin bir ölümle ölmüştür.
Sayfa 71
Reklam
Şaşmamak gerek bu duruma
Radyonuzda 28.11.1964 günü saat 21-21:30 arası yayımlanan “Bir Portre” programında, şair Orhan Veli’nin 14. ölüm yıldönümü hâtırası anıldı. Büyük şairin ölümü üzerine parçalar ve Orhan Veli'nin kendi eserlerinden seçilmiş bazı şiirleri okundu. “Yol Türküleri” isimli şiiri okunurken “Arifiye Köy Enstitüsüne ait” olan kısmın çıkarılmış olması gözden kaçmadı. 1 - Şiiri tahrif etmek, şairin hâtırasına ne dereceye kadar saygı göstermektir. 2 - Köy Enstitüsü sözü, bir kültür kurumu olan Devlet Radyosunca neden sakıncalı görülmüştür? 3 - Bir sanat yapıtının, siyasi görüş ve kanaatle bir nevi sansüre uğratılması sizce de sanat özgürlüğü anlayışına aykırı değil midir? 4 - Bu tutumunuz halkın Devlet Radyosuna olan güvenini sarsmaz mı? Büyük şairden İstanbul Radyoevi adına özür diliyoruz.
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
İsmet Özel'in ''Çağdaş bir mesnevi yazdım'' dediği Bir Yusuf Masalı Adlı eseri "Münacaat" "Naat" "Sebeb-i Telif" "Dibace" ve yedi bölüm "Yusuf Masalı" bölümlerinden oluşuyor. İsmet Özel, Bir Yusuf Masalı' na Münacât' la başlıyor. Münacât; Tanrı'ya
Bir Yusuf Masalı
Bir Yusuf Masalıİsmet Özel · Şule Yayınları · 20122,099 okunma
Ne saçları sarıydı ne de adı Mihriban' di. Sevdasıydı şairin saçlarını sarı adını Mihriban yapan. Hepimizin bildiği türkü olarak söylenen "Mihriban" aslında bir şirdir. Yazarı Abdurrahim Karakoç’tur. Gerçekten yasanmış bir olay, yazıya dökmüştür şair. Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamıştır, çözülmüyor Miriban Ayrılıktan zor
Hiçbir şey gelmiyordu şairin elinden,hiçbir kötülüğün ortadan kaldırılmasına yardımcı olamıyordu; yalnızca dünyayı ihtişama boğup yücelttiğinde kulak veriliyordu ona yoksa olduğu haliyle anlattığında değil.
Reklam
Vergilius çok iyi tanıyordu bu çevreyi; onlar için ne şairin zahmetli, bilmenin acılarıyla yoğrulmuş asıl çabasının ne de forsaya çakılı kölelerin acıyla yoğrulmuş, acının ağırlığını taşıyan didinmelerinin saygı aşılayan bir yanı vardı, onlara göre her iki çabanın da niteliği aynıydı: Yararlanma hakkı bulunana tahsis edilmiş, bir hak olarak verilen, yine bir hak olarak alınan bir haraç!
Su-VarışKitabı okudu
Açgözlülük üzerine bir şarkı ithaf edilmeliydi bu insanlara! Ama neye yarardı ki bu? Çünkü aslında hiçbir şey gelmiyordu şairin elinden, hiçbir kötülüğün ortadan kaldırılmasına yardımcı olamıyordu, yalnızca dünyayı ihtişama boğup yücelttiğinde kulak veriliyordu ona, yoksa olduğu haliyle anlattığında değil.
Su-VarışKitabı okudu
13. İnsan, yaşamın anlamını ölümde bulur ancak. Yaşam ancak ölümün varolabilmesiyle -ve bilinçlendirilebilmesiyle- anlamlıdır. Ölümsüz yaşam, anlamsızdır. Nasıl ki ölümü hesaba katmayan yaşamlar yaşayan insanların yaşamları anlamsızdır – aynı şekilde, ölüme bilinçle giden yaşamlar yaşayabilen kimi insanlar, yaşamlarının son anlarıyla, ortaya yoğun anlam birimleri koyabilirler. Ölüm, çünkü, yaşamın ‘sona erişi’ değildir – şu koşulla: Yaşam, başından başlayarak, yaşam olarak, ölümden anlam çekebilmişse; ölüm, bir son olarak -anlamsızlığını birlikte getirerek- gelince, ‘biten’ yaşamın anlamını çekip al .......... .......... Oruç Aruoba Şiirleri Kayıt Tarihi : 2.2.2017 16:24:00 Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
..korkuyla ölmekte olan maskesine gelince, sanki havayla temas ettiğinde bozulan bir meyvenin içi gibiydi, öylesine kırılgan ve ince. Şairin ölümü
Sayfa 9 - Türkiye iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Emek, kendine köle; Umut, Hiçbir zaman acıları ödüle denk kılamayan; Aylaklık, eski püskü tahtadan ayakkabılarıyla, Zavallı, yanlış yönlendirilmiş Utanç ve Akıl yoksunu Korku ve Ölümü arayan basit Zevk, Yerinden edilmiş Onur, kaybolmuş Asalet; Kan davaları, hizipler, dalkavukluk, Düşmanlık ve yalandan boyun eğmiş Görünmeler ve cüretkâr yönetim (Kul kadar zayıf Tanrı) Nezaket ve Gelenek Doğruluk'a aç ve kendisine yol gösterebilecek Çocuğu bastonuyla döven Kör Yetke; Iyi bir kehanetmiş gibi peşinden Gidilen Boşluk ve yumuşak başlı Değer, Kendi halinde bırakılmış, kimse duymadan, Kimse bilmeden. .
Sayfa 73 - YKYKitabı okudu
58 syf.
9/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Her katilin bir hikayesi vardır. O hikaye ki size insanı anlatır!
Bir şarkı vardır bilir misiniz: “Lale Devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş…” Devrini bilmem de lale diyarı çocuklarıyız hepimiz. Bir kültürdü bizde çiçek yetiştirmek, sokaklar çiçek kokularıyla dolardı. Sonra yavaş yavaş sokaklardan çiçekçi dükkanlarına çekildi çiçekler. “Sonra anlarsınız… Çiçekler küçük, kapalı dükkanlara sıkışmıştır.” Şimdi
Başkomser Nevzat: Çiçekçinin Ölümü
Başkomser Nevzat: Çiçekçinin ÖlümüAhmet Ümit · Doğan Kitap · 2005670 okunma
Burada tek önemli olan hakikat değil; bir deli de hakikati söyleyebilir, çıplak hakikati ilan edebilir... etkin olabilmesi için, hakikatin evcilleştirilmesi gerekir, hakikatin uyumu denilen şey de işte budur. Kimileri şairin deliliğinden söz eder; oysa şair, kendi deliliğini dizginleyebilme ve yönlendirebilme yeteneğinin armağan edilmiş olduğu kişidir.
Toprak — BekleyişKitabı okudu
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
1.227 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.