Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sevgi, Saygı ve Özlemle Anıyor, Yolunu Kaybettik; Arıyoruz...
“Ölümün bitmeyen ufkunda yatarken gene sağ, Bir avuç toprak olurken gene yüksek, gene dağ…” *** Dolmabahçe sarayı her zamankinden daha sessizdi, En yakın arkadaşlarının gözleri dolu dolu ona bakıyorlardı, O günün sabahında herkeste bir huzursuzluk vardı, Etrafı kalabalık değildi, Ayağa kalkacak diye umutla bakıyorlardı, Tüm heybetine rağmen,
10 Kasım Yas Günü
10 Kasım Yas GünüKolektif · Yapı Kredi Yayınları · 201766 okunma
Mustafa Kemal Atatürk ve O Müthiş Görüntüleri!!
Kimseyi Görmedim Ben Senden Daha ÖZEL!!! Kaçıncı kez izliyorum bilmiyorum. Şu asalete bakın!! Bugünlerde sosyal medya da çokça paylaşılan bir Atatürk videosu! Tüylerim diken diken oldu ve Mutlulukla izliyorum!! :)) Asalet = video-s3.onedio.com/5b6f15e0a51538f... Alternatif: youtube.com/watch?v=CTvwPuJ... Sen nasıl bir güzelliksin Sarı Paşam!! İzlemeniz ve paylaşmanız temennisi ile...
Reklam
Hal böyleyken Kurtuluş Savaşı kazanmak ne kadar zordu kim bilir! Bugün sana bir kez daha hayran kaldım Sarı Paşam!! "Bu gelenler,öyle düşman ordular filan değilmiş. Avrupa adlı bir Kraliçe'nin bizi çetelerin elinden kurtarmak için gönderdiği yeşil sarıklı evliyalarmış. Bu kraliçe, bizi kurtardıktan sonra İslam olacakmış. Yüreğine öyle doğmuş. Kemal Paşa'nın ne yazık ki,bundan haberi yokmuş. Çünkü etrafını,birtakım uygunsuz adamlar sarmış; bunlara 'mahpus' derlermiş. Her biri ipten kazıktan kaçmış,kötü kişi imiş. Bütün memleketi haraca kesmişler. Vergiyi, aşarı alırlar,kendileri yerlermiş. İşte, şimdi bütün bu musibetlerden kurtulacağımız gün gelmiş. Zaten, yeşil sarıklı evliyalar ne tüfek kullanırmış, ne top. Bir okuyup üfürdüler mi, önleri dümdüz olup yürürlermiş..."
Sayfa 121Kitabı okudu
Sarı Paşam!!!
"Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlıyacaktı." youtu.be/94jgxTW3bzA
Sayfa 21 - Bavul Dergisi, Sayı: 36, Nâzım Hikmet: Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
Saçma sapan
Mustafa Kemal de tatillerde Selanik'teki akrabalarının tekkelerine giderek ayin günlerinde dervişlere katılıp zikir getirmiş, “hu hu..." çekerek kan ter içinde kalıncaya kadar dönüp durmuştur.
232 syf.
·
Puan vermedi
·
64 günde okudu
Aziz Nesin - TAŞLAMALAR'dan Seçmeler
***Kitap boyunca en beğendiğim mısraları veya beyitleri veya dörtlükleri seçtim. Araya yıldız koyarak şiirleri ayırmaya çalıştım. Beğendiğim alıntıları da hemen bir çırpıda bulabilmek için inceleme bölümünün içine doldurdum :) Sarı Çizmeli Memet’e Mektup, Kalmadı, Olmayacak, Zamanı Geldi, Geliyor, En Akıllımız Deli Ahmet, Zat’ı Devletleri, Masal,
Taşlamalar
TaşlamalarAziz Nesin · Nesin Yayınları · 2016324 okunma
Reklam
Atatürk, trenle Ankara'ya döndüğünde, şehirdeki tek otomobil olan sarı renk, Ford marka arabasına binip Çankaya'ya giderken karşıdan bir fayton geldiğini görür. İçinde Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Meclis Başkanı Sekreteri Ruşen Eşref Ünaydın vardır. Paşa'yı karşılamak için gelmişlerdir ve yolda karşılaşırlar. Paşa'nın arabasını görünce faytonlarından fırlarlar, Atatürk'e sarılırlar: "Paşam 400 senedir ilk defa meydan muharebesi kazanıyoruz, var olun!" Sonra Mustafa Kemal, Ruşen Eşref'in sözünü keser, "Ruşen boş ver bunları. Bu muharebe bana üç şey öğretti, üç yeni keşif yaptım, bunları da bu deftere yazdım" diyerek kırmızı deri kaplı bir defteri gösterir. "Yaptığım keşif benden sonra askeri okullarda öğretilecek" der. Bu keşiflerden ikisi şu şekildedir: 1- Meydan muharebelerinde hattı müdafaa etmek doğru değildir. Sathı müdafaa edeceksin, bunun için de her birliğe, bize bugüne kadar öğretilen teorinin aksine, daha fazla hürriyet vereceksin. Ne kadar çekileceklerine birlik komutanları kendileri karar verecekler. 2- Bu savaşta bir sürü insan kaybettik, karşı taraf da… Başarımızı eğer ekonomik bir zafer takip etmezse bu yapılan, yıkımdan başka bir şey değildir. Ne yapacağız bundan sonra, ona bakmalıyız. Ruşen Eşref Mustafa Kemal'in söylediği üçüncü keşfi hatırlayamaz. Vefatının ardından da sözü edilen bu kırmızı kaplı defter bulunamamıştır.
Özellikle ahlak için tek dayanak noktasının din ve Tanrı olduğuna inanıyordu. “Tanrı olmasaydı bile biz O ’nu icat etmek zorunda kalırdık. Ama bütün doğa O ’nun var olduğunu bize haykırmaktadır.” diyen voltaire, Tanrı’nın varlığına ve ruhun ölümsüzlüğüne ilahi dinler acısından değil, sırf aklından dolayı inanıyordu; çünkü ona göre inanma ihtiyacı insanın doğasında vardı. Mustafa Kemal’in akılcı din anlayışının oluşmasında, Voltaire’in bu tarz görüşlerinin önemli etkileri oldu.
"Allah çıktığımız bu yolda bizi muvaffak etsin!"
Sayfa 383Kitabı okudu
Harp Okulu arkadaşları, Mustafa Kemal’in en çok etkilendiği edebiyatçıların başında Tevfik Fikret’in geldiğini belirtmişlerdir. Arkadaşlarına göre Mustafa Kemal, Tevfik Fikret’in en cok “Sis” manzumesini beğenirdi.
Reklam
1923… İzmir İkiçeşmelik'te Ankara Sineması vardı. Mustafa Kemal, Latife'yle birlikte geldi. Locaya oturdular. Salona baktı, hınca hınç doluydu ama salonun tamamı erkekti. Cevabını gayet iyi bildiği halde “neden hiç kadın yok?” diye sordu. “Paşam kadınlara yalnız salı günleri sinema gösteriyoruz” dediler. Yaverine döndü, “salonun yarısını boşaltın, bizi karşılamak için dışarda biriken kadınları davet edin” dedi. Kadınlar alkışlayarak ve ağlayarak salonu doldurdu. Koridorlar bile tıklım tıklım kadın oldu. Hep birlikte “Şarlo İdama Mahkum” filmini seyrettiler. Milattı… Kadın-erkek birarada, tarihimizde ilk kez işte böyle film izledi. Soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen Türk Kadını; O'nun sayesinde sinema, tiyatro, müzik... hayatla tanıştı.. Çok Büyüksün be Sarı Paşa
"Yeniden derin bir sessizlik kaplamıştı her yanı..."
Hep aklıma takılan
David Hume’un, ...ya Tanrı evrendeki kötülüğü ortadan kaldırma gücüne sahiptir, ancak onu ortadan kaldırmak istememiştir. O halde kötü niyetlidir veya ahlaki olarak kötüdür, ya da onu ortadan kaldırmak istemekte, ancak buna gücü yetmemektedir; o halde güçsüzdür.” dediği bilinmektedir.
Namık Kemal’in; “ Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini Yokmuş kurtaracak bahtı kara maderini” dizelerini okudu. Mustafa Kemal yıllar sonra 1919 yılının 24 Aralığı’nda Kırşehir’de kendisini dinleyen kalabalığa, bu dizeleri şu şekilde değiştirerek okuyacaktı: “ Vatanın bağrına düşman dayasa hançerini Elbet bulunur kurtaracak bahtı kara maderini”
249 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.