/
Dünya güçlülere aittir;
ticaretin ve simsarlığın çamurları içinde ağnayıp duranlara değil,
aynı zamanda asil olan güçlülere.
Bütün bu âlem gerçek soylulara, görkemli sarışın hayvanlara,
taviz vermeyenlere,
hayatı evetleyenlere aittir.
Özeler Köyü'nde yaşayan köylüler yazın buğday, arpa; sonbaharda ise pancar hasadıyla geçimini sağlarlar. Kalan zamanda da tarlalarını ekim ve dikime hazırlarlar. Bunu başta at ve öküzleri kullanarak yapsalar da köylülerden birinin traktör alarak köye getirmesi köyden İzzet Ağa'nın oğlu Arif'in aklını çeler. Arif işlerin traktörle daha hızlı yürüdüğünü gördükçe babasına ısrarını artırır. Babasının durumu diğer köylülere göre iyi olmasına rağmen traktörün bakımı, masrafı vs. gözünü korkutmaktadır. O yüzden oğluna bir türlü traktör almamaktadır. Ama işlerin ortasında aniden hasta olunca ve ilçeden nüfuzlu bir tanıdığın araya girmesiyle İzzet Ağa sonunda traktör almaya razı olur. Kitabın sonunda bütün çabalarının sonucunda köyüne üçüncü traktörü getiren mutlu bir Arif gözümüzde canlanır. Sırf sarışın olup çok çalışkan olmasından ötürü de 'Sarı Traktör' lakabı takılmıştır romanın sonunda Arif'e.Toparlamak gerekirse Anadolu 'da makineleşme sürecini ve bu süreçte yaşanan mücadelenin samimi bir anlatımına yer verilmiştir bu kitapta."
Herkese keyifli okumalar.
Sarı TraktörTalip Apaydın · Literatür Yayıncılık · 2015366 okunma
ben ki otobüslerde sarışın sanmışım kendimi uzun zaman
uzun zaman terli bir erkeğin esneyişine
bir kaçagın övgüsüne saklanıp
akşam vakitleriyle oğunup uzun zaman
kanaryalarla kesmişim uzayan tırnaklarımı.
Kainat masmaviydi, dağ tepeleri mavi, gökyüzü mavi, gölgeler bile maviydi. Ayın sarışın ışıkları fark edilmiyor, onlar bile mavi sanılıyor, insana mavi esintiler içinde uçuyormuş gibi bir duygu geliyordu.
Psikolog Işık Bayraktaroğlu: -Yaptığım ankette çocukların yüzde 80'i sarışın anne istiyor, bunun sebebi olarak çocukların sarışın anneleri yumuşak olarak kabul etmeleri gösterilebilir. Birçok öğrenci de annelerinin sinirli olmamasını istiyor.
Kendimi, sonsuz hayat içinde Nietzsche'nin sarışın canavarları gibi, tam bir üstünlük ve güçle saldırıp, şehvetle ilerlerken, fethederken görebiliyordum.
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve
Şayaktan bir sabah örtüsü takılıyor aklıma
kağnılar ve mali sermeye üstüne düşündüklerim
halkın alkışlarıyla kuracağı dünya üstüne düşündüklerim
ve artık sarışın olmayan
gövdemi dünyaya bulayan sevgilim
sarışın yapraklarıyla dökülüyor aklıma.
İsmet özel
Arkadaşinizi etiketleyin cevaplasın
Arkadaşın hangisini seçerdi??
Zihin okumak / geleceği görmek
Tiktok / 1000kitap
Abla / abi
Klasik / genç kurgu
Favori filmimin kitabı / favori kitabımın filmi
Sarışın / esmer
Mağazada gezmek / online alışveriş
Güneş / ay
Yıldızlar / bulutlar
Uçak / otobüs
“Ayaklanmak mıdır" şimdi sensizliğin anlamı?
Endüstriyel aşka karşı senin afrodizyak gülüşlerin
Umuttur öldürür, kavgadır sürer, şairdir sever
Sana ela gözler, sana kumral ten, sana düz ve sarışın saçlar
Bana diz ağrıları