Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Onu anlatmak için, 'güzel', 'boylu poslu', 'sarışın/esmer', 'şahane' gibi sözcükler kullanmak haksızlık olurdu. Onun için, bu dünya dışından gelmiş kadar değişik, bir kuyruklu yıldız kadar etkileyici, iyi pişmiş kahve kadar tiryakilik yaratıcı, gezegene yalnız yollandığı için eşsiz, bir ipekböceği kadar dikbaşlı denildiğinde bir şeyler söylenmiş sayılırdı ancak.”
Sayfa 26
Ölesiye yalnız, ölesiye mesudum. İçim kalabalık çekiyor. İnsanlar çekiyor. Çocuklar istiyorum; haşarı, sarışın, esmer, edepsiz… Seyahatlar çekiyor içim.
Reklam
her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor
Ölesiye yalnız, ölesiye mesudum. İçim kalabalık çekiyor. İnsanlar çekiyor. Çocuklar istiyorum: haşa­rı, sarışın, esmer, edepsiz... Seyahatler çekiyor içim.
Sayfa 95 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Dünya qüdrətli olduqları qədər də nəcib olan qüvvətlilərindir,bu qüvvətlilər isə bütün ömrürləri boyu alğı-satqı bataqlığında ilişib qalmırlar.Dünya əsl kübarların,sarışın vəhşilərin,heç bir sazişə getməyən və həmişə yalniz "hə" deyən adamlarındır.
“Sonra, sarışın kadınlar esmer olup, Balkonlara çıktılar. Ben terk ettim beyaz çerçeveli bir fotoğrafı, Ve dönmedim bir daha.”
Sayfa 292 - Ayyıldız Yayınları / Birhan KeskinKitabı okudu
Reklam
Viyanalı yazar Karl Kraus bir keresinde şöyle demişti: “Geceleri tüm inekler siyahtır, sarışın olanlar da.”
Münih, Nisan 1946
Sarışın bir kızla bir zenci Isar Nehri kıyısına uzanmışlar; zenci kaygılarından arınmış, uyukluyor, bir bitki gibi... Sarışın ise ona eğilmiş, tutkulu, etrafları duvarla çevrilmiş gibi…
Oyundan Çıkmak İster misin? / Muammer Yüksel
“Kimsin sen?'” “0yun kurucuyum. Artık büyük acıyı yüreğimde hissediyo­rum. Oyundan artık çıkmak istiyorum.” Bebeğimin hıçkırıklarını duyuyordum. Korku içinde annesine sığınmıştı. Bana korkuyla bakıyordu. Böylesine büyük bir laneti nasıl tasarlayabilmiltim? İnsanları böylesine büyük acılar içinde bırakma hakkını kendimde nasıl görmüştüm? Ben nasıl bir tasar­layıcıydım ki, ölümle ve korkuyla insanları oyuna yönlendiriyor­dum? Ben nasıl bir tasarlayıcıydım ki, insanlara mutlu olabilme­leri için küçücük bir zerre verirken acının egemenliğini sınırsız bırakmıştım. Ama acının egemenliğinden kendim de örselenmiştim. Ben nasıl bir tanrıydım ki, korkunun egemenliğinde yaratttklarımın bana biat etmesini beklemiştim. Bu oyun yanlıştı; hatalarla doluydu; yaratılan her şeyin yükü omuzlarımı ezdi. Bu yükü kaldırmam mümkün değildi. Çok uzaklarda kalan o sesi anımsadım: "Oyundan çıkmak ister misin?" diyordu o sarışın kadın; deni­zin berrak mavi dalgalarının üzerinde dururken soluk güzelliğiyle karşımda duruyordu. "Oyundan çıkmak için gerekli hamleyi yaptın!" Avucumda si­lah vardı. Metalin soğuklugunu hissediyordum. İçinde mermi kal­mamış olmalıydı. Ama oyun kurucu olan ben değil miydim? Gülümsedim karıma ve bebeğime. Sonra usul bir sesle "Oyundan çıkmak istiyorum," dedim ve tabancanın içinde son bir merminin olmasını istedim. Ardından tetiği çektim.
Sayfa 224 - Metis Yayınları, 2. Basım, Haz. Yiğit Değer BengiKitabı okudu
Kimi sevsem, sensin...
kimi sevsem sensin / hayret sevgin hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin/ hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor kimi sevsem sensin / hayret hepsini senin adınla çağırıyorum arkamdan şımarık gülüşüyorlar getirdikleri yağmur / sende unuttuğum hani o sımsıcak iri çekirdekli senin gibi vahşi öpüşüyorlar kimi sevsem sensin / hayret in misin cin misin anlamıyorum
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bahar geldi,gül açıldı Ruhuma neşe saçıldı Mavi gözlü,sarışın kız Gel gidelim adaya biz...
Tudem YayınlarıKitabı okudu
Filiz belki de bu kadar güzel olmasaydı dini hassasiyetle- rimden ödün vermez dini öğrenip öğretmek adna da olsa ona yaklaşmazdım. Saçları bu kadar gür ve alımlı olmasaydı ona hicab ayetinden bahsederken garip bir haz duymazdım. Onun zengin, sarışın ve güzel olması o yıllar bilinçaltıma kazinan "sermayenin birleştirilmesi" fikrini katileştiriyordu. Filize sahip olmak demek zenginliği, statüyü İslam potasında eriterek yeni bir müessese kuruyormuşçasına heyecanlanmak demekti. Dindar oldukları için fakir ve cahil olarak nitelendirilmiş atalarımın intikamını almak demekti. Kendine güveni tam olan bir kadının islami açıdan olgunlaştırılması demek dindar kadının kamusal alana inmesi demekti. Filiz'e çarşaf giydirmek ona din adına tahakküm etmek demekti. Yeni hayatını dini bilen biri ile yani benim dediğim şekilde şekillendirecek olması demek bir nevi ben ne dersem onu yapacak demekti. Kamusal alanda Öteki, evde beriki olan Filiz geleneksel dini anlayış içinse daima müdahaleye açık olan olacakti. Tüm bunları sonradan anladım Insanun hapishanede düşünmek ve sosyolojik tespitlerde bulunmak íçin bol vakti oluyor.
Zamanı sarışın bir kedi olarak yarat baştan Allah’ım Bırak okşayayım. Esirge ve bağışla beni gerçekten Bırak düşlerimde kaybolayım.
➤Kitap okumuyoruz. Sloganik, romantik şeyleri sevip onlara bağlanıyoruz. Hikayeler ile ömür tüketiyoruz. Okumayı ve araştırmayı sevmiyoruz. Bu yüzden tuzakların farkına varamıyoruz ve bizi kolayca kuşatıp yok edebiliyorlar. ➤Müslümanlar birbiriyle uğraşmayıp bir zamanlar olduğu gibi birlik olsalardı, Batı'nın bütün kiliseleri ve Ülkeleri
Lopus Yayınevi
Nietzsche haklıydı. Nietzsche’nin kim olduğunu size anlatmak için zamanımı harcamayacağım ama o haklıydı. Dünya güçlülere aittir – aynı zamanda soylu olan ve ticaretle alışverişin döndüğü bir domuz yalağı içinde debelenmeyen güçlülere. Dünya gerçek soylulara, büyük sarışın canavarlara, ödün vermeyenlere, ‘evet diyenler’e aittir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.