"Şehzadeler ve eşraf tabakası zorla ve açık bir biçimde sömürüyorlardı. Oysa ikinci sınıfı teşkil eden din adamları halkın malını çalıp servet biriktirirken, bu işi dini bir forma sokarak yapıyorlardı. Böylece halkın bütün varlığı bu iki sınıfın elindeydi. Hatta bazen büyük bir kısmı din adamlarının elindeydi! Öyle ki Albert Mallet'in ifadesiyle yirmi payın on sekizi din adamlarının elindeydi. Mülkiyet!"