Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Anlıyor musun?
Sezen'ler Ahmet Kaya'lar Livaneli'ler. Hem müzik seven hem edebiyat seven birinin bu sayıya kayıtsız kalabileceğine ihtimal bile vermiyorum. Başarılı bir sayı...
-Spoiler içerir-
Dan Brown'un daha önce hiç bir kitabını okumamıştım. Kitap düşünce olarak ve ortaya koyduğu fikir olarak beni çok etkiledi. Kitabın başı aksiyona kadar biraz sıkıcı başlasa da kitapta anlatılan mekanları araştırarak ve mekanlar hakkında bilgi edinilerek okunursa kitap oldukça güzel işleniyor. Özellikle kitabın bilgi olarak verdiği Franco, Palmerian, Kilise, İspanya krallığı gibi bir çok bilgi de gayet yerinde ve önemli bilgiler. Kitabın başlangıcında Kirsch'ün kendi ölümünü tasarladığını tahmin etmiştim. Hastalığı ortaya çıktıktan sonra da daha çok emin olmuştum. Ama bunu bir yapay bilgisayar aracılığıyla yapması ve bu bilgisayarın ölümünden sonra da bunu sürdürmesi gerçekten beni şok etti. Kitapta Kirsch'ün buluşu başlı başına merak konusuydu. Kitabın ana fikri olan buluş eğer bu kadar sağlam olmasaydı eminim bütün kitap havada kalacaktı ama korktuğum gibi olmadı. Bana buluştan daha çok ilginç gelen kesinlikle Winston olmuştu. Winston'ı anlatırken en başta "Kirsch bu makinenin bu kadar donanım ve yüksek yapay zekasıyla insanlık için bir tehdit olabileceğini düşünmüş müdür ? " diye sorarken Kirsch öldükten sonra yapay zekanın kapanacağını öğrendiğimde çok şaşırdığımı söyleyemem.
Kirsch kitabın en önemli karakteriydi. Mükemmel bir zeka ve yüksek nefretiyle ölümünü bile en faydalı şekilde kullanan bilim adamı şimdiye kadar bu tarz kitaplarda gördüğüm en farklı ve en bilge adamlardan diyebilirim.
Benim anlamadığım noktaysa şu oldu; Madem naip Winston çıktı Seyyid El Fadıl ve Haham Köves niye öldürüldü ? Ya da bunu da yapan Naip miydi ?
BaşlangıçDan Brown · Altın Kitaplar · 201722,4bin okunma
İlginç başlayan, ilginç devam eden ve hayal kırıklığı ile biten bir kitaptı benim için. Her şeyden çok farklı bir dini öğrendim. Kitaptan sonra baya araştırdım ve gerçekten de kitapta anlatıldığı gibi olduğunu gördüm. Kitabın sonu ise beni hayal kırıklığına uğrattı, sanki bitirilmesi gerekiyordu ve böyle bitireyim gitsin diye yapılmış bir son gibiydi. Yine de bana kattığı şeylerden dolayı memnunum
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100bin okunma
Kitap beni büyük buhrana sürüklemişti. Özellikle şu söz "Sakin ve aklı başında bir hayat sürmeye devam edin. Bugünden başlayarak her gün kenara biraz para koyun da kader sizi ikinci kez hazırlıksız yakalamasın."
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,5bin okunma
Khaled Hosseini'nin Amerika konusu harici sevdiğim kitapları arasında. Kitabın bir bölümünden sonra erkekliğimden utanmaya doğru gidiyordum. Kitabın sorgulattığı sorular şunlar : İnsanlık gerçekten bu kadar kötü mü ? Böyle insanlar gerçekten var mı ? Soruların bana göre cevapları ise sorulardan çok daha ağır
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101,2bin okunma
Hikaye güzel, kitabın kurgusu güzel ancak gerçekçilik çok az. Yapılan zulümden çekilen çilelerden bahsediliyor ancak bu çilelerin arkaplanındaki ülke tamamiyle es geçilmiş ve melek görünümünde. Bu kitabın en beğenilen incelemesi bu konu hakkında oldukça aydınlatıcı.
Bu kadar güzel bir kitap nasıl anlatılır bilmiyorum. Zülfü Livaneli gibi bir yazardan dolayı mı bilmiyorum ama kitabı okumuyorsunuz belirli bir bölümden sonra film izleyen "nasıl yaa, yok artık " gibi tepkiler veren seyircilere dönebiliyorsunuz. Kolay kolay ağlayan biri değilim ama kitabın bir kaç yerinde ve kitabı okuduktan sonra izlediğim belgesellerde gerçekten gözümden yaş gelmişti. En çok beni yaralayan nokta ise hikayenin yanı sıra bu olayların gerçekten yaşanmış olması
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,2bin okunma
Tarihi seven ve tarihle sürekli ilgilenen biri olarak benim için çok güzel bir kitaptı. O dönemde hatırlıyorum Selim babasını nasıl devirir nasıl el kaldırır gibi eleştiriler çıkmıştı. Anlatış ve hikaye yönünden çok kusuru yok ancak yine de belirli yönlerden taraflı olduğunu kabul etmek gerekir.
Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332,7bin okunma
Özellikle hikayelerinden etkilendiğim bir kitap. Çocukluğundan beri hep Mevlana ve sözleriyle büyümüş ama Mevlana'yı, Şems'i hiç bilmeyen biri olarak okuduğumda her şeyiyle beni şaşırtan bir kitap. Tasavvuf ve Din'i birleştiren, özellikle Din'in belirli kalıplarla değil gönülden geldiğini anlatan bence harika bir eser
Kitap okuma alışkanlığımın olmadığı ve tamamiyle boş olduğum bir dönemde okuduğum bir kitaptı. Yorumları okuduktan sonra okuduğum kitabın çevirisinin kötü olduğunu anladım ama iş işten geçmişti. Yine de çeviriye rağmen oldukça güzel ve ilginç bir kitaptı.
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202369,2bin okunma
Liseden beri övülen ama popüler kültür sevmediğim için elime bir türlü almadığım kitaptı. Kitaba başladığımda zor bir zaman geçiriyordum ve başlangıçta olmasa da ortalarına geldiğimde kitabı elimden bırakamıyor olmuştum. Kitabın en güzel yanı size kendinize sorular sordurması. Özellikle kitapta sürekli işlenen konu olan " Senin kişisel menkıben ne ? " sorusu çok can alıcı bir soru
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023208bin okunma
2 saatlik yolculuğumda başlamıştım kitaba ve bir kısmında şöyle diyordu : "Bir listeyle komşularınızı belirleyin ve bu listede hayatınıza yön verebilecek sizde iz bırakan isimleri sıralayın." Otobüste yana döne kağıt arayıp o listeyi yapmıştım ve inanılmaz faydalı buldum. Bunun dışında verdiği dersler, yapılan alıntılar muazzamdı.
Kitapta anlatılan küçük virgüle kadar her cümle hayatla ilgili faydalı olabilecek şeyler içeriyor ancak beni etkileyen kitabın uzun bir süre önce yazılması ve kitapta anlatılmakta olan ülkemizin genel halinin aynı şekilde eksilmemesi aksine üstüne koyarak devam etmesi olmuştu. Kişisel gelişim konusunda en sağlam kitaplardan
Kitap ortalara kadar betimlemeler, başlangıçta verilen bir cinayet havası ve ona benzer durumlarla yavaş ilerliyor ancak hikaye geliştikçe kendine çekiyor diyebilirim. Kitap bittikten sonra bir yarım saat kendime nasıl yani deyip bütün olayları kafamda tarttığımda çok farklı duygulara kapılıp gece uykusuzluk çekmiştim.
Kitap bitti ama etkileri hala sürüyor. Schindler'in listesinden sonra da böyle olmuştu. Kitabın yarısına geldiğimde gösterilen zulmün tam anlatılmadığını düşünüyordum ancak özellikle son kısımlarda beklediğim şeyler anlatıldı. Keşke araya da SS komutanına da ne olduğunu yazsalardı en azından içimiz soğurdu. Kitapta iki tane baş kahraman var ama kitap bitene kadar bir an önce onun bölümünü okuyayım diye 2 3 kere fikrim değişti. Bence oldukça başarılı bir kitap
