Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Faşizmin resmi kuruluş yılı olarak kabul ettiğimiz 1919, İtalya'da "Kızıl Yıllar" olarak anılan 1918-1920 yıllarının tam ortasına düşüyordu. Bu iki yıl boyunca İtalya'da, Rusya'daki 1917 Ekim Devrimi'nin de etkisiyle çok sayıda grev ve fabrika işgali gerçekleşmiş, Po Ovası olarak adlandırılan bölgede tarım işçileri ve köylülerin grev ve isyanları görülmüştü. İşadamları ve büyük toprak sahipleri büyük bir korku ve endişe içindeydi. 1919'da yapılan seçimlerde de sosyalistler tek başlarına iktidar olamasalar da önemli bir başarı kazanmışlardı, faşistlerse neredeyse hiç oy alamamıştı. Benzer bir şekilde Almanya'da Nazizm de 1918-1919 devrimci ayaklanmalarının bir ürünü ve onlara bir tepki olarak ortaya çıktı. Bu yıllarda sınıf mücadelesi son derece keskinleşmiş, adeta bir iç savaşa dönüşmüştü. Alman orta ve üst sınıflarının komünistlerin Almanya'da iktidarı ele geçireceğine dair korkuları doruktaydı ve Nazizm de bu korkunun içerisinde şekillendi, kitlelerin bu korkusuna oynadı."
Yordam Kitap
Talat Tekin'den 60 yıl evveli:
Atsız, Orhun dergisindeki tefrikanın önsözünde "Mehazlarım herkesin bildiği mehazlardır. Burada yeni olan şey görüş ve usuldür." diyerek tevazu gösteriyorsa da "görüş ve usul”ün dışında da eserin önemli olduğunu belirtmeliyim. "Herkesin bildiği kaynaklar"daki bilgilerin bir araya getirilip sıraya konularak Hunların,
Reklam
“...Haklısın, kimse yenileceğini bildiği bir savaşa girmez, içinde kazanacağına dair küçük de olsa bir umut bulunmalı.”
" her şeyden yürüyerek uzaklaşabilirim! " ağustos 1848 sevgili conferentsraad “siyaset konuşacak fırsatımız olmadı,” diyorsun. hiç şaşırmadım! o kadar kibarsın ki benim kendi başıma uzun uzun nutuklar atma kabalığımı unutuyorsun -gerçi yanında yapılan münzevi yürüyüşte başka türlü de olamazdı- hem ayrıca kulaklarımı açmış dinlerken
Banka ve Kredi
Orta ve Modern Çağ Avrupa'sı çerçevesi içinde, banka kuşkusuz ex nihilo bir yaratı değildir. Eski Çağ bankayı ve bankacıları bilmektedir. İslam alemi çok erkenden Yahudi borç vericilere sahip olmuş ve Batı'dan çok önce, X.-Xl. yüzyıllarda, kambiyo senedi gibi kredi araçlarını kullanmıştır. XIII. yüzyılda, hıristiyan Akdeniz'inde, sarraflar ister
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
Almanya yollarına dair görüntülerden daha faz­lası kafamın içinden geçiyor. Kafamın içinde her dakika makineli tüfeklerin yaylım ateşleri. Ama ayaktayım, öldürmüyorlar. Yol boyu kurşuna dizilenler, kurşuna dizilenler, kurşuna dizilenler. Boş mideyle ölmek. Açlık. Açlık onun kafasının içinde bir akbaba gibi dönüyor. Ona bir şey vermenin imkanı yok. Boşlukta ekmek uzatabilirim. Ekmeğe ihtiyacı olup olmadığını bile bilmiyorum.
Sınır bölgelerdeki savaşa ve barbarlıklara dair kıyım hikayeleri dinlemişti. "Kızılderililer bütün esirlerine işkence eder, İspanyollarsa esirlerini vurur. " Görüşmek için gelen beyaz bayraklı şefler bile yargısız infaz edilip vuruluyordu. Düzlükler acımasızca temizleniyordu, Darwin de kendini katillerle kardeşlik ederken bulmuştu
Bir diğer esir sivil kıyafetliydi. Bunun da adı da Doktor Zunge’ydi. Onun yanında kumandan Pfluz adında bir S.S. subayı vardı. Bu da Hitler Şanselörisi’ne yöneticilerden biriymiş. Saat 13.15’te çalışmalar yeniden başladı. Lucke geri kalanlara bazı izahatlar veriyor, bazı noktaları gösteriyordu. Yirmi dakika sonra, askerlerin elinden
667 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.