Alternatif "Kopenhag Yorumu" eşit derecede inanılmazdır. Savurgan değil sadece yıkıcı paradoksluktadır. Erwin Schrödinger, bu yorumu kedisinin başından geçen bir olayla hicveder. Schrödinger'in kedisi, içinde kuantum mekanik olayla tetiklenen bir öldürme mekanizması bulunan kutuya kapatılır. Kapağı açmadan kedinin ölüp ölmediğini bilmeyiz. Bununla birlikte sağduyumuz bize kedinin kutu içinde ya canlı ya da ölü olması gerektiğini söyler. Kopenhag yorumu sağduyumuzu yalanlar: Kutuyu açmadan önce olan her şey bir ihtimaldir. Kutuyu açar açmaz dalga fonksiyonu çöker biz sadece bir sonuçla karşılaşırız: kedi ölü veya diridir. Kapağı açana kadar ise ne ölüydü ne diriydi.
"mavi gezegen diyorlar bu çöplüğe, mavi de uzaktan burada pavlov'un köpeği, schrödinger'in kedisi,
daha adını duymadığımız bin çeşit teori, lazım da değil görmeyi dileyene hayat tanımlar
çıkarsızım, sabırsızım, bunu seviyorum
burada her şey melhame-i kübra veya marilyn monroe gibi işliyor
ortadoğu'da zulüm ve şampiyonlar ligi aynı anda devam ediyor"
Schrödinger'in kedisi olarak bilinen ve atomaltı dünyada gözlem olmadığı sürece elektronun (veya fotonun) aynı anda birden farklı durumda bulunmasının mümkün olduğu sonucunu çıkaran meşhur düşünce deneyinin atomüstü dünyaya "belirsizlik" ilkesiyle atfedilmeye çalışılmasının epistemolojik sonucu şu olmuştur: Gerçeklik diye bir şey biz onu gözlemlediğimiz sürece vardır. Oysa biz, Burke'nin altını çizdiği gibi, gözlem ve deneyimimizden bağımsız olarak gerçekliğin var olduğunu, biz onu gözlesek de gözlemesek de varlığını sürdüreceğini düşünüyorduk. Kurgulamıyorduk, keşfediyorduk.
Yoktur şu gökyüzünün altında
Siz Tanrılardan daha yoksul olanı!
Büyüklüğünüzün acınası besinleridir
Aldığınız kurbanlar
Ve duaların solukları
Ve öldürdünüz açlıktan
Eğer umut peşinde olmasaydılar
Delilerle çocuklar
Paralel evrenler, kuantum teorisi, çoklu evrenler teorisi, schrödinger'in kedisi gibi konulara ilgiliyseniz çok seveceğiniz bir kitap.
Kitabımız baş karakterimiz olan Nora’nın hayatından mutsuz olması üzerine intihar etmesiyle başlıyor. Fakat maalesef “intihar etmeyi bile başaramıyorum!” diyip kendisini hayatla ölüm arasında yani Gece Yarısı Kütüphanesinde buluyor. Kütüphanede sayısız kitap ve hepsinin içinde kendi yaşam öyküsü yazıyor. Nora o kitapları okuyunca kendini o yaşamın içinde buluyor. Bir hayatta şarkıcı, bir hayatta yüzme şampiyonu, bir hayatta evlenmiş ve hayalindeki pub’ı açmış.. Fakat hepsinde çeşitli sebeplerle tam anlamıyla mutlu olamıyor.
Kendine en uygun kitabı yani hayatı bulmak için pişmanlıklar kitabına ve önceki hayatına göz gezdiriyor. Kendisini iyice tanıyan Nora artık onu neyin mutlu edeceğini biliyor.
İşte kitap tam da bunu anlatıyor, kendini neyin mutlu edeceğini bil ve anı yaşa. Bayan Elm’in dediği gibi; “Hayatı anlamak zorunda değilsin, yaşaman yeterli.”
"Bilim bize yaşamla ölüm arasındaki 'gri alanın' gizemli bir yer olduğunu söylüyor. İki durumda da olmadığımız bir nokta var. Belki de iki durumda birden olduğumuz. Hem hayatta hem de ölü. İki durum arasında olduğumuz bu anda, her zaman değil, yalnızca bazen, kendimizi yalnızca ölü ya da diri değil, evrensel dalga fonksiyonuyla
uyum içinde gerçekleşebilecek bütün kuantum olasılıkları deneyimleyebilecek, gecenin birinde Longyearbyendaki bir mutfakta bu şekilde sohbet de edebilecek, Schrödinger'in kedisi misali bir şeye dönüştürüyoruz..."
Yazari cok degerli Alev Alatli‘nin vefati üzerine tekrar okudugum,beni yirmili yaslarda ne kadar etkiledi ise bugün de misliyle etkileyen kitap. Mutlaka okunmali.
"Belleğime kazınan cümle bu: 'Dünyaya dair olup da %100 doğru ya da %100 yanlış olduğu kanıtlanmış tek bir veri yoktur!"
Alev Alatlı, Schrödinger'in Kedisi Kabus
Düşünce deneyleri, zihinsel sınırlarımızı zorlamanın ve gerçeklikle başa çıkmanın bir yolu. Tramvay ikileminden Sonsuz Maymun Teoremi'ne kadar ilginç düşünce deneyleri var. Roko's Basilisk'ten Schrödinger'in Kedisi'ne kadar, felsefi paradoksların dünyasına hoş geldiniz!
eksisozluk.com/entry/92649934
"Bilim bize yaşamla ölüm arasındaki 'gri alanın' gizemli bir yer olduğunu söylüyor. İki durumda da olmadığımız bir nokta var. Belki de iki durumda birden olduğumuz. Hem hayatta hem de ölü. İki durum arasında olduğumuz bu anda, her zaman değil, yalnızca bazen, kendimizi yalnızca ölü ya da diri değil, evrensel dalga fonksiyonuyla uyum içinde gerçekleşebilecek bütün kuantum olasılıkları deneyimleyebilecek, gecenin birinde Longyearbyen'daki bir mutfakta bu şekilde sohbet de edebilecek, Schrödinger'in kedisi misali bir şeye dönüştürüyoruz..."
Yüzlerce kitap okudum.. Hiçbir kitapta bu kadar zorlanmadım, bu kadar kendimi küçük ve aciz hissetmedim..
Yazarın bilgisi, dehası ve kurgusu hakkında hiç bu kadar hayranlık duymadım...
Alev Alatlı, edebiyatin Atatürk'ü...
Çok değerli...
En derin saygılarımla....
Bir başka Alev Alatlı kitabı okumadan önce bir kutuphane kitap okumam gerektiğini hissediyorum..
İyi ki Alev ALATLI var..
Sırada onu okuyan ve anlayan bir toplum olmalı...
mavi gezegen diyorlar bu çöplüğe, mavi de uzaktan
burada pavlov'un köpeği, schrödinger'in kedisi,
daha adını duymadığımız bin çeşit teori, lazım da değil, görmeyi dileyene hayat tanımlar
çıkarsızım, sabırsızım bunu seviyorum
burada her şey melhame-i kübra veya marilyn monroe gibi işliyor
ortadoğu' da zulüm ve şampiyonlar ligi aynı anda devam ediyor
ve hala çınlıyor kulaklarımızda, cezayir'li
mücahidelerin zılgıtları
yani garbın cemali hep bir ambalaj, bir maske, hep bir boya
şark sütten çıkmış ak kaşık; "ya allah bismillah allahu ekber
...Halen nefes alan ölü bir şeydi arkadaşlığımız. Schrödinger'in kedisi* gibi kutusuna kapatılmış, ne ölü ne de diri...
* Schrödinger'in Kedisi: Kuantum teorisini açıklamak için kullanılan ve "gözlemlenmedikçe sonuç yoktur" prensibini vurgulayan ünlü bir düşünce deneyidir. (ç.n.)
Sayfa 104 - Koton Kitap, 1. Baskı: Haziran 2014Kitabı okudu