Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın sayısız geceler boyunca odada pinekleyerek kitap okuduğunu ya da kara kara düşündüğünü getir gözlerinin önüne. Kimi zaman boşa koyarsın dolmaz, doluya koyarsın almaz, doğru mu düşünüyorsun yanlış mı bir türlü bilemezsin, çıkamazsın işin içinden, danışacağın tek bir Allah’ın kulu bile yoktur. Dönüp de sen ne dersin bu işe diyebileceğin hiç kimse yoktur yanında, sen de görüyor musun benim gördüğümü diye soramazsın hiç kimseye. Kaygılısındır, kararsızsındır. Bir ölçü yoktur elinde. Neler gördüm ben burada, neler yaşadım. Sarhoş filan da değildim. Uykuda mıydım bilmem. Ama yanımda birisi olsaydı, uyuyordun, düş görüyorsun derdi. Ve işte o zaman her şey çözümlenmiş olurdu...
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin. Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim; Kurt, köpek, çakal, makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam' ın bu sözlerine ne dersin, dedim; Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi.
Reklam
l. SOYTARI Tasçıdan da, gemi ustasından da, marangozdan da daha sağlam iş yapan kimdir? 2. SOYTARI Darağacı ustası. Bin kiracı çıksa üstüne yıkılmaz. l. SOYTARI Aşkolsun! Çok sivri zekalısın, beğendim. Doğrusu darağacı uyuyor. Ama kimlere uyuyor? Kötülere uyuyor. Şimdi sen, darağacı kiliseden daha sağlamdır derken kötü değil de nesin? O halde, demek ki, tam sana uyuyor. Haydi bakalım, bir daha dene. 2. SOYTARI Tasçıdan, gemi ustasından, marangozdan daha sağlam iş yapan kim, öyle mi? l. SOYTARI Evet, bunu bil, boyunduruğu at. 2. SOYTARI Tamam tamam, buldum. l. SOYTARI Neymiş̧? 2. SOYTARI Hay Allah, bulamadım! l. SOYTARI Beynini daha fazla kurcalama. Eşek uyuşuk oldu mu, ne kadar vursan kımıldamaz yerinden. Bu soruyu bir daha soran olursa, "mezarcı" dersin. Onun yaptığı ev kıyamete kadar dayanır. Haydi, git bana bir çanak içki getir.
Sayfa 189Kitabı okudu
Ne donanma, ne yangın; Nur bize, Allahım, nur! Sen ol dersin ve olur!
Sayfa 21
“Düşünüyorum da aşk sözcüğünü de biraz eksik buluyorum, şu senle ben arasındaki ilişkiye. Daha büyük, daha sağlam bizimki. Aşk onun içinde sadece bir kısım galiba. Ötesinde aşkla birlikte ama yer yer, zaman zaman onu aşan başka duygular, başka esriklikler, başka baş dönmeleri de var bizde. Seni seviyorum ve senin için her şeyim. Beni seviyorsun ve benim için her şeysin. Bir insan için şu kısa hayatta bundan daha büyük ne olabilir ki. Acaba Mecnun Leyla’yı elde edip onunla evlenseydi, Ferhat Şirin’e kavuşsaydı, aradan bu kadar yıl geçtikten sonra bizim birbirimize olduğumuz gibi tutkun olabilir miydi? Yangın olabilir miydi? Sen ne dersin buna?”
Adem Baba girer... Sahnede bir elma ağacı,ağacın üstünde de "elma yemek yasaktır" yazılı bir tabela vardır. Adem baba buna rağmen bir elma koparır, tam ısıracakken, Havva girer... HAVVA : Dur! Sakın yeme! O elmayı yemenin yasak olduğunu bilmiyor musun? Tabelayı görmedin mi? ADEM : Hey Allah'ım, bismillah dedik, yasaklar başladı.
Reklam
Ne Olacak Şimdi Halim.... Sen bu satırları okurken ben cok uzaklarda olacağım... Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar, Biliyormusun? Bu ikimizin hikayesi, Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın; Bildiğim yerlerdemisin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi, Sevdiklerin özlemi sardımı nicedir kalbini, Pişman mısın
"Allah sana kötülük yapanın cezasını verirken bazen senin görmeni istemez, insansın egona yenilip;oh oldu dersin de, içine fitne eklenmesin diye. Uzakta sen görmeden halleder. Bazen süreci uzatır, sana unutturur ona ise belki şimdi, aylar sonra yada yıllar sonra toplu bir ceza verir. Kimin neyi ne kadar hakkettiğini sen bilemezsin. Bilme ki düşman gibi pusuda bekleme! Sen sadece iyi insan olma mücadeleni arttır."
Doğrusu dünyada rahat yaşamak için aptal olmak lazım. Fakat aptal olmaktansa biraz daha rahatsız yaşamak daha iyidir bence. Bilmem sen ne dersin...
-Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor. (Sustu. Bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: Sigara içtiğimi. İşte bir başkası: Bütün bu ‘siz'ler, 'iz'ler, 'uz'lardan sıkılırım ben. Yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmamda sen diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam. Ne dersin(iz)? -Galiba sizi anlıyorum. -Yanılıyorsun. siz anlanamaz, sen anlanır. Bazı kitaplarda 'Sizi seviyorum'u okuyunca gülerim. Sanki siz sevilirmiş! Sen sevilir, değil mi? -Seni anlıyorum. (Kızardı.)…
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.