Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin; Şimdi: Çekil önümden, diye ferman edersin; Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez; Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin? Ömer HAYYAM
Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Reklam
Dünyanın kulakları ne zaman açılacak patron? Ne zaman gözlerimiz açılacak da göreceğiz? Taşlar, çiçekler, yağmur ve insanlar, kucaklarımız ne zaman açılıp birbirimize sarılacağız? Sen ne dersin patron? Bu konuda, kitaplar ne söylüyor?
Sayfa 117 - canKitabı okudu
Şimdi arasam ne derim bilmiyorum, ne dersin, ne kadar susarız? Şimdi arasam seni, arayabilsem.. Bildiğim tüm dillerde “dön” desem sana, diyebilsem.. Bu kadar insan olmasam ben, Bu kadar insan olmasan sen, Böyle gururlu, böyle afsız. Vicdanım acıyor, Sarılsan geçecek, Gelsem şimdi sana, Öyle aniden, Bağırsam biraz gözlerinin içine baka baka, seni nasıl sevdiğimi, Seni nasıl büyük, Seni nasıl anne gibi, Seni nasıl herşeyden çok sevdiğimi bağırsam. Dökülsem sana, Dökülebilsem.. Bu kadar insan olmasak biz, Böyle kibirli, böyle inatçı. Umudum azalıyor. Sarılsam geçecek, Tutup kendime çeksem seni, Öpsem, öpebilsem.. Sen de karşı koymasan bana, Sende karşılık versen hatta. Bu kadar insan olmasak, Böyle bencil, böyle kinci.. İçim yanıyor, Sarılsan geçecek. Bu kadar insan olmasak sevgilim! Haklı sanmasak kendimizi, mükemmel sanmasak, savaşmasak.. Bastırmasak özlemlerimizi, saklamasak.. Özledim, sarılsam geçecek..
GENÇLERE ÖĞÜTLER..
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Seni değerli kıldığım kadar ben de değerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. Ben, beni keşfedersen senin değerini bilirim. Sen sen olarak ben de ben olarak birlikte yaşamaya ne dersin?
Sayfa 7 - Destek Yayınları
Reklam
Dünyanın kulakları ne zaman açılacak patron? Ne zaman gözlerimiz açılacak da göreceğiz? Taşlar, çiçekler, yağmur ve insanlar, kucaklarımız ne zaman açılıp birbirimize sarılacağız? Sen ne dersin, patron? Bu konuda, kitaplar ne söylüyor?
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye? Ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe? Aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen Mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işte. Bin bir tuzak kurarsın yolun üstüne Adım atma yakalarım dersin bir de Bir zerre var mı dünyada yönetmediğin Neden asi dersin kendi yürüttüğüne? ---
Sayfa 180Kitabı okudu
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin. Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? Dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlar dedim; Kurt, köpek, çakal makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam’ın bu sözlerine ne dersin, dedim: Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi. Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Bütün bu "siz"ler, "iz"ler, "uz"lardan sıkılırım ben. Yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmamda 'sen' diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam. Ne dersin(iz)? — Galiba sizi anlıyorum. — Yanılıyorsun. "Siz" anlanamaz, "sen" anlanır. Bazı kitaplarda "sizi seviyorum"u okuyunca gülerim. Sanki "siz" sevilirmiş! "Sen" sevilir, değil mi? — Seni anlıyorum. (Kızardı.)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.