1.
Zerdüşt, uzun süre dağda inzivada kalmıştır. Varlığın, hayatın anlamını anlamıştir. Lakin artık bunu anlamak kendisine yetmemektedir. Güneş nasıl bir enerji ise ve bu enerjisini yayiyorsa ve hayata enerji vererek onu var ediyorsa, onu aydinlatiyorsa; Zerdüşt de anladiklarini aktarmasi gerekmektedir. Ve Zerdüşt dağından aşağıya, insanların
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Ehmedê Xanî (1651-1707) 17. Yüzyılda yaşamış Kürt edebiyatçı, şair, tarihçi ve islam âlimi. Arapça, farsça, osmanlıca ve kürtçe dillerine hakim olan Xani'nin Mem ile Zin mesnevisi, islam dünyasındaki mesnevi geleneği açısından bakıldığında son derece önemli özellikler göstermektedir. Kürtler arasında yaşayan "Memê Alan" destanını temel
Bazı kitaplara inceleme yazmakta cidden zorlanıyorum buda o kitaplardan birisi...
Roman, Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale cephesinde sağ kolunu yitirmiş, ihtiyat zabiti (yedek subay), "paşa çocuğu" Ahmet Celal’in hayatla, kendisiyle, Anadolu ile yüzleşmesini anılarını yazdığı bir defter vasıtası ile bize anlatıyor. Hal böyle olunca da
Ölüler yaşlanmazmış
Yalan
Sensin canımda çırpınan zaman.
Bir gün ben de Senin kış bahçende—
Sevmek başka nedir Ömür Hanım...
Gün bitti
Beydağları akşam misafirim
Ölümden konuşuyoruz
Puhu, yılan, karınca...
Sevginle acımanla, utançtan kurtulurum,
Rezaletin alnıma vurduğu damga biter;
Arkamdan iyi, kötü demişler, ne umurum?
Sen kötülüğü ört de iyiliği öv, yeter.
Benim tüm dünyam sensin: ancak senin dilinden
Duymağa can atarım övgümü ve yergimi;
Senden başka kimsem yok, sırf seni dinlerim ben,
Bir sen değiştirirsin doğru yanlış bilgimi.
En derin uçurumun dibine fırlatırım
Varlığıma kaygılar veren her yaban sesi;
Kim kınasa kim övse yılan gibi sağırım.
Bak, dinle, nasıl hiçe sayıyorum herkesi;
Canevime kuruldun, hem de ne kadar güçlü;
Bence dünyada senden başka her varlık ölü.
Nasıl ki bir durumu nitelemek için onun tanımının bilinmesi bir şarttır, aynı zamanda biz insanlara atfedilen ve hayat boyunca omuzlarımızda ağırlığınca da taşıdığımız kelimeleri, yüceltilişleri de bilmeli, tanımalıyız. Üstelik ne denli özgürlük naralarının atıldığı ve kişisel olarak atfettiğimiz kendimize özgü hayatların sahibi olsak da