Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
kaderimde saklı
İlk kez bir Müjde Aklanoğlu kitabını 1-2 günde bitirmedim. Elime alınca neden bilmem içimi bir his kapladı. Bu kitap yeri gelip canımı yakıp beni darmaduman edecek yeri gelip kahkahalarımı tutmak için kendimi umarsızca sıkacakmışım gibi geldi. Bu yüzden yavaş yavaş belki bazı sayfaları 2 3 kez içime sindire sindire okudum. İşde bu yüzden nerdeyse 5 günde bitirdim… Ah Cem “KADERİMDE SAKLISIN, ALIN YAZIMSIM” diyerek bizim hırçın delimizi çok sevdin hem de hiç farkına varmadan. Farkına vardığında ise ne beklediğin tepkiyi aldın, nede Ecem yıllardır duymayı beklediği o güzel sözlere dilediği gibi sevinebildi… Aşk kanatır, Aşk acıtır… Çocuk olmadan büyüyen, kanadı kırık yaralı bir kartal, suskun bir prensmiş aslında bizim deli fişek oğlan. Geçmişten gelen gizli kalan ve sürekli kanayan derin yaraları varmış. Sevginin gerekli değil de gereksinim olduğunu öğrenen Cem, sana çok kızdım yeri geldi epeyce de sövdüm ama, iş de o amalar yok mu amalar benim elimi ayağımı bağladı be bizim oğlan… İmtihanın adı Aşk olunca, onu kandıracak şeytanın adı da kibir olur ve aşk ile kibri karıştıran insanoğlunun sonu yalnızlık olur demiş sevgili Müjdemiz…Bakalım bu büyük aşkın sonu ne olacak. Bizleri serinin son kitabı ECEM de neler bekliyor. Son olarak özlem bu hayatta en hızlı en çabuk kavuşma aracı daha henüz onu geçebilecek bir şey olmadı. Umuyorum ki son seri de çabucak kavuşursunuz iki deli…
Tek kalmış giysiler, ucuzluk, indirim, seri sonu mallar, fabrika satışları, kapanan mağazaların indirimleri, kadının hep bu içgüdüsünü harekete geçirir. Bir fırsatçılık, alıp kaçma, diğerlerinin fark etmediğini fark edip kapıverme gibi. "Fırsat", "Batan geminin mallan", "Her şey 1 milyon", "Batıyoruz!", "İhraç fazlası" gibi satış sloganları kadının bu "başka kabilenin düşürdüğü et parçasını alıp kaçıverme" alışkanlığını uyandırır! Ancak ne yazık ki bütün kadınlar bu durumu yaşadığından bazen indirimdeki tek kalmış bir siyah trikonun başında, belki de arkadaş, üç kadının ağız dalaşma girdiği görülebilir! Alışverişin başka tatsız tarafları; Hiç ilgilenmeyen veya sürekli gölge gibi takip edip abuk subuk şeyleri "Bu size süper olur, illaki deneyin, n'olur, benim için" diye gösteren satış elemanları örneğin.
Reklam
GİZEM YILDIRIM,GAİA DERGİ:1967 yılında yazılan bu kuramsal kitapta kapitalizmle birlikte şekillenen tüketim ilişkilerinin ülke ve ideoloji ayırt etmeksizin bir gösteri biçimi yarattığı ve bu durumun kaçınılmaz olarak dünyanın tek bir pazar haline gelmesi ile sonuçlanacağı iddia ediliyor. Gösteri Toplumunu ilk kez tanımlayan ve adlandıran Debord,
“...Kanunların uygulanabilmesi ve olması gereken düzenin sağlanabilmesi için hükümdara ihtiyaç vardır. Yaratılmışların uğruna çalıştıkları iki şey din ve dünyadır. Çünkü din de dünya olmadan olmaz. Dünya hayatı, bizi ahiret hayatına ulaştıracak olan bir yoldur. Çünkü Allah Teâlâ dünya hayatını, kulları ahiret azığı toplasınlar diye yaratmıştır.
Sayfa 335
Şimdi anladım ki siyahilerin kendilerini suçlu hissetmedikleri tek an, gerçekten yanlış bir şey yaptıkları andır; çünkü bu bizi hem siyahi hem de masum olmanın yarattığı bilişsel uyumsuzluktan kurtarır ve hapse gitme ihtimaliyle yüz yüze kalmak, bir anlamda içimizi ferahlatır.
Sayfa 24 - Hep KitapKitabı okudu
Beyazlar şimdilerin yeni Zencileri. Sadece bunu fark edemeyecek kadar kendi kendimizle meşgulüz.
Sayfa 255 - Hep KitapKitabı okudu
Reklam
Bir bayanın çok beğendiği bir ayakkabıyı seri sonu indirimine girdiği için normal fiyatından daha ucuza alması bir tasarruf değildir. 
"1968'den sonra sadece gündelik hayat değil, delilik, dil, medya ve hatta arzu bile politik bir anlam kazandı. Politika gösteri içinde, cinsellik reklamda estetikleşerek kültür fotokopileşiyor; her şey politik cinsel olduğu zaman artık hiçbir şey cinsel ve politik değildir. Çünkü anlamını yitirmiştir... Artık trans-politika evrenindeyiz yani politikanın üreme ve seri sonu simülasyon derecesi olan sıfır derecesindeyiz. "
Sayfa 124Kitabı okudu
"Dipdibe oturan seslerimi birazdan hurdacı gelip toplayacak Ezecek kimisini, ağırlığını artırmak maksat Tellerin itirazı yükselecek ötelerden Yargıç vuracak masaya ardından Birbiri ardına her şey ve seri sonu Sisler, hisler, sesler, meseller.."
Bütün seri boyunca beklediğim an
"Gollum, Yüzük'ü kapar ve Kıyamet Çatlağı'na düşer. Barad-dûr'un çöküşü ve Sauron'un sonu."
Reklam
'' Dünyanın sonu bir patlamayla değil, fakat iniltiyle bitecektir. ''
Sayfa 60 - Herdem Kitap
Polanyalı Süvarilerin Acı Sonu
Tanklara karşı atlarla savaşılmıştı! Tanklardaki uzun topların kargısına süvarilerin uzun mızrakları çıkmıştı! Polonyalıların cesur kahraman ve gozüpek insanlardı, ama Almanlar silip süpürmüşlerdi onları, hem de hiç gözlerini kırpmadan. PolonyalIlar — ile dünya — Blitzkrieg’in (yıldırım savaşının) ne olduğunu ilk olarak Polonya’da görmüştü. Blitzkrieg, âni ve süpriz hücum demekti. Avcı ve bombardıman uçakları havada uçuyor, keşifler yapıyor, saldırıyor; alevler saçıyordu; Stujcalar korkunç sesler çıkararak pike yapıyorlardı; koskoca bir tümen halinde harekete geçen tanklar önüne geleni çiğneyip geçiyor, günde elli altmış kilometre ilerliyordu; otomatik tevcihi! seri ateşli ağır toplar bozuk Polonya yollarında bile saatle altmış yetmiş kilometre gidiyordu; geniş bir radyo, telefon ve telgraf şebekesinden oluşan muazzam bir elektronik muhabere sistemi piyadeyi ve bir buçuk milyonluk muazzam motorize bir orduyu bile, inanılmaz bir çabuklukla yönetiyor ve koordine ediyordu. Dünya o zamana kadar böyle korkunç mekanize bir ölüm makinesi görmemişti.
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.